Dizi başlamadan mahkemelik oldu!
Abone olYakın zamanda izleyici ile buluşacak olan İzmir Çetesi dizisi hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Peki ama neden?
Bir televizyon kanalında başlayacak komedi dizisi İzmir
Çetesi için, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatı aracılığıyla
dilekçe veren Mimar Cihat Kemal Pehlivanoğlu, "İzmir ve çete
sözlerinin birbiriyle anılması, içine sindiremiyorum" diyerek suç
işlendiğini belirtip yasal işlem yapılmasını istedi.
İzmirli Mimar Cihat Kemal Pehlivanoğlu, Avukatı Yusuf
Akın aracılığıyla, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak,
çekimleri halen İzmir’de devam ve önümüzdeki hafta ulusal
kanallardan birinde yayına girecek "İzmir Çetesi" dizisi için suç
ihbarında bulundu.
Çete sözünün sözlük anlamının, "Yasa dışı işler yapmak veya
etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk"
olduğunu belirten mimar Pehlivanoğlu, ülkemizin en demokratik ve
uygar kentlerinden birisi olan İzmir’in Çete kelimesiyle yan yana
getirilmesinden dolayı çok üzüntü duyduğunu belirtti.
Suç ihbar dilekçesinde, İzmir’in EXPO 2020’ye donanım ve şartlar
bakımından en şanlı aday olduğunu ve sevdiği kentin çete olarak
anılmasına neden olunmasını kabul edemediğini söyleyen
Pehlivanoğlu, çete sözünün İzmir sözüyle birlikte kullanılmasının,
demokrasinin beşiği olan İzmir adını kirlettiğini, dünya şehri
olmayan yolunda hızla ilerleyen İzmir’in çetelerin şehri gibi
algılanmasına neden olacağını iddia ederek, dizinin adının
değiştirilmesi, dizinin yayınlanmasına tedbir konulması ve bu ismi
koyanlar hakkında yasal işlem başlatılmasını istedi. Sağduyulu
aydınların, ulusal bazda yayın yapan televizyon yapımcılarının
davranışları ve eylemleriyle ulusumuzun birlik ve beraberliğini
muhafaza edebilmek için çaba sarf etmeleri gerektiğini anlatan
mimar Cihat Kemal Pehlivanoğlu, dilekçesinde şöyle dedi: "İzmir
için aşağılayıcı ve bölge farklılığı gözeten deyimi bilerek seçmiş
iseler bu eylemlerinde kasıt olduğu ortaya çıkar. Yerine onlarca
olumlayıcı ve aşağılama içermeyen deyim kullınabilecekken ısrarla
çete denmesi de eylenin kasıtlı olduğunu düşündürmekte.
Son derece hassas bir zeminde muhafaza edilmeye çalışılan İzmir
Kent kimliği ve dünya değerleri, böylesine aşağılayıcı sözlerle
anılır ve kişisel çıkarlar uğruna uluorta kullanılırsa, bunun
ceremeresini yine Türk hallık çeker. Türk halkının değer verdiği,
saygı duyduğu değerleri, böylesine aşağılayıcı bir şekilde
kullanmak ve kent isimleriyle yan yana getirmek, kimseye bir fayda
sağlamaz." Mimar Pehlivanoğlu, ihbar dilekçesinin sonunda, İzmir
Çetesi dizinin olumlayıcı bir isim bulunana kadar ihtiyati tedbirle
olarak durdurlamasını isteyip, yazılı, görsel ve özellikle digital
ortamdaki olumsuzlayıcı ve aşağılayıcı bu deyimin silinmesinin yine
yapımcı firmaya yaptırım uygulanmasını istedi. Dizini isim
kullanmada ısrar etmesi halinde ise şüpheliler hakkında ceza davası
açılması için karar verilmesini de istedi.
İzmir’in tarihinin incelendiğinde onu ön plana çıkarkan hiçbir çete
faaliyetinin olmadığını, suç örgütlerinin değil, hak arayan
insanların kurduğu örgütlerin daha çok bilindiğine dikkat çekerek,
"Kimsenin güzel İzmir’in adının yanına suç işlemeyi iş haline
getirmiş bir örgütü tanımlayan çete sözüyle kirletemez" dedi.