Diyarbakır'daki eylemci ailelerden Demirtaş açıklaması!
Abone olÇocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen ve eyleme katılan aile sayısı 40’a yaklaştı. Aileler eylemi ne zamana kadar sürdüreceklerini de açıkladı...
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde dün BDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşen aileler, oturma eylemlerine
devam edip etmeme konusunda aldıkları kararı bugün
açıkladı.
Aileler adına konuşan Selami Eren, çocukları için 19 Mayıs'tan beri başlattıkları oturma eyleminin kamuoyunun desteğiyle devam ettiğini belirtti. Eren, "Bu vesile ile bizim haklı ve meşru oturma eylemimize destek veren başta Sayın Başbakanımız olmak üzere bütün siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyoruz" dedi.
DEMİRTAŞ'A
GÜVENİYORUZ
Doğan Haber Ajansı’ndan Ferit Aslan ve Bayram Bulut’un haberine
göre, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile dün yaptıkları
görüşmeyi olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini ve Demirtaş'a
güvendiklerini söyleyen Eren, "Oturma eylemimizi 1 Haziran Dünya
Çocuk Günü'ne kadar sürdürmeyi ve olabilecek gelişmeleri beklemeyi
düşünüyoruz. Somut bir gelişme olması halinde eylemimizi 1 Haziran
Dünya Çocuk Günü'nde sonlandırmayı planlıyoruz. Basına ve kamuoyuna
desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
EYLEME KATILAN AİLE SAYISI 40'A
DAYANDI
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki ailelerin oturma eylemi
sürerken, ailelere destek veren ve çocukların PKK tarafından
alıkonulduğunu söyleyen ailelerin sayısı da artıyor. Emniyetin
kayıtlarına göre, çocuklarının alıkonulduğunu söyleyen aile sayısı
40'a yaklaşırken, bu ailelerin büyük kısmının gelip çocuklarının
ismini yazdırdıkları ve eyleme destek verdiklerini söyledikleri
öğrenildi. Oturma eylemine katılan bazı aileler ise, çocuklarının
fotoğrafları ile gazetecilere çocuklarının hikayesini gözyaşları
arasında anlattı.
ABDULLAH ÖCALAN'A
SESLENİYORUM...
Ailelerin oturma eylemine bugün Mardin'den gelerek destek veren ve
akraba olan Eşiyok ve Güneş aileleri ise, biri 18 yaşında diğeri 13
yaşında iki kuzenin 1 hafta ara ile dağa götürüldüğünü söyledi.
Kürtçe konuşan anne İfet Güneş, kızı Leyla Güneş'in yeni 18 yaşına
girdiğini ve 23 Nisan'da düzenlenen pikniğe gittiğinde PKK
tarafından alıkonulduğunu belirterek, "Ben kızımı istiyorum. Kızım
güle oynaya pikniğe gidiyoruz dedi ve kendisinden bir daha haber
alamadık. Başbakan'a, yetkililere ve Abdullah Öcalan'a
sesleniyorum. Bu çocukların bırakılması için girişim yapsınlar ve
çocuklarımızı eve göndersinler. Barış gelsin istiyorum, bütün
çocukların ailelerinin yanına dönmesini istiyorum" dedi.
Bedriye Eşiyok ise 13 yaşındaki oğlu Mazlum Eşiyok'un, kuzeni Leyla
Güneş'ten 1 hafta sonra Savur Yeşilalan Köyü'nde PKK tarafından
alıkonulduğunu ifade ederek, "Oğlumu gerillalar götürmüş. Oğlum
küçüktür, barış sağlansın ve oğlumu geri istiyorum" diye
konuştu.
ÇOCUKLARI KAYIP OLAN AİLELER DE
KATILDI
Oturma eylemine sadece çocuklarının PKK'ya gittiğini veye
götürüldüğünü söyleyen ailelerin yanı sıra, kesin olarak dağa
çıktığını bilmeyen bazı ailelerin de katılarak destek verdiği
görüldü. Mehmet Evran, 22 Mart'tan bu yana kayıp olduğu için
bastırdığı, 'Kayıp aranıyor' el ilanları ile aradığı 18 yaşındaki
oğlu için belediye önüne geldi. Evran, "Çocuğum Nevruz'dan bir gün
sonra ortadan kayboldu. Nereye gittiğini bilmiyorum. Dağa çıkmış ya
da götürülmüş olabilir diyerek bu ailelerin eylemine destek vermek
için geldim" dedi.
Siirt'te 19 Nisan'dan beri kayıp olan 16 yaşındaki Yunus Aybek'in
ağabeyi Musa Aybek ise, kardeşinin fotoğrafı ile eyleme destek
verdi. Aybek, kardeşinin dağa çıktığını ya da kandırılarak
götürüldüğünü ifade ederek, bu çocukların geri getirilmesini
istediklerini ifade etti.
POLİSLER LİSTE
HAZIRLIYOR
Belediyenin önündeki oturma eylemi, çok sayıda basın mensubu ve
polisler tarafından da yakından izleniyor. Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü istihbarat, güvenlik ve terörle mücadele şubesinde
görevli polisler, eylem için belediye önüne gelen her ailenin
bilgilerini ve çocuklarının bilgilerini listeleyerek, sayıyı tespit
etmeye çalışıyor. Polis kayıtlarına göre şu ana kadar çocuklarının
dağa götürüldüğünü söyleyerek eyleme katılan ya da gelip çocuğunun
ismini yazdıran aile sayısı 40'a yaklaştı.