Diyanet'ten işverene hutbe
Abone olDiyanet İşleri Başkanlığı önümüzdeki günlerde camilerden okutacağı hutbede, işverenin işçi hakkı yemesinin çok büyük bir günah olduğunu anlatacak.
Diyanet hutbede, toplum halinde yaşamanın insana sağladığı bir
takım haklar ve yüklediği sorumluluklar olduğunu belirtecek.
Haklara saygı göstermenin ve sorumlulukları yerine getirmenin,
herkesin ortak görevi olduğunun belirtileceği hutbede, emeğe
saygının İslam’ın üzerinde hassasiyetle durduğu çok önemli
görevlerden biri olduğu anlatılacak. Hutbede, hiçbir emek ve
çalışmanın gerek dünyada, gerekse ahirette karşılıksız
bırakılmayacağı vurgulanacak. Hutbede, çalıştırdığı işçiden tam
olarak iş ve hizmet aldığı halde, onun emeğinin karşılığını tam
olarak vermeyene Allah’ın hasım olacağı ifade edilecek. "ÜCRETLER
TAM VE ZAMANINDA ÖDENMELİDİR" Hutbede "Sorumluluğunun bilincinde
olan bir işveren, çalıştırdığı kişilerin maaş veya ücretlerinin en
azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda olmasına özen
göstermelidir. Bilgi, beceri ve uzmanlık gerektiren işlerde
çalışanlara ise durumlarına uygun, tatmin edici ve adil ücret
ödemelidir. Vereceği ücreti önceden belirlemeli, sonradan hak
kaybına sebep olabilecek durumlardan kaçınmalı, çalışanların
emeğinin ücretini tam ve zamanında ödemelidir" denilecek. "SİGORTA
PRİMLERİNİ EKSİK YATIRMAK KUL HAKKI YEMEKTİR" İşverenin işçisine
güç ve kabiliyetinin üzerinde iş yüklememesinin önemine değinilecek
hutbede, sigortasız işçi çalıştırmanın veya çalışanların sigorta
primlerini eksik yatırmanın, başlı başına bir kul hakkı ihlali
olduğunun unutulmaması, kıdem tazminatını ise, işçinin fiilen
aldığı en son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği belirtilecek.
"ÇALIŞANLAR İBADETLERİNİ YERİNE GETİREBİLMELİ" Yine bu hakların bir
gereği olarak işyerinde gerekli emniyet tedbirlerinin alınması
gerektiğine işaret edilecek hutbede, çalışanların ibadetlerini
rahatlıkla yerine getirebilmelerine imkan sağlanması, ruhen ve
bedenen sağlıklı olmalarına özen gösterimesinin önemine dikkat
çekilecek. Hutbede, çalışanların da aldıkları maaş ya da ücretin
helal olması için, kendilerine verilen işleri belirtilen zamanda ve
istenilen ölçülerde yapmaya gayret etmeleri gerektiği belirtilecek.
"Günümüzde memur, işçi ya da sözleşmeli olarak görev yapanlar,
gerek işyerlerinden, gerekse üretim araçlarının korunup
gözetilmesinden sorumlu olduklarını da unutmamalıdırlar" denilecek
hutbe şöyle devam edecek: "İslam’a göre, çalışma hayatında
karşılıklı sevgi, saygı, hak, hukuk ve adalet prensiplerine uygun
olarak hareket edilmelidir. Bu itibarla İslam dini, çalıştırdığı
kişileri ezen, onların hak ve hukukunu ihlal eden bir işvereni
tasvip etmediği gibi, işvereniyle iyi geçinmeyen, yaptığı işin
gereklerini yerine getirmeyen çalışanı da tasvip etmez. İslam’ın
istediği, çalışanın ücretini tam ve zamanında ödeyen ve işçisine
sevgiyle yaklaşan bir işveren, aldığı ücreti hak etmek için çalışan
ve işini en güzel ve kaliteli bir şekilde yapan işçidir. O halde
sorumluluğunun bilincinde olan Müslüman kişi, ister işveren ya da
amir, ister işçi ya da memur olsun, hak ve hukuka riayet etmelidir.
Şu husus iyi bilinmelidir ki, ancak başkalarının hakkına saygı
gösterenler, kendileri de saygı görmeye hak kazanırlar".