Diyanet'in başkanı maaşını fuhuştan alıyor
Abone olMuhafazakar kısmın yaşam tarzını sık sık eleştiren Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi bu sefer de Diyanet'i eleştirdi.
Mehmet Şevket Eygi, Milli 'deki yazısında öyle bir şey söyledi
ki...
İşte Eygi'nin o yazısı;
AZAB VE TOKAT GELİR
Ehl-i Sünnet ve Cemaat itikadı kasıtlı ve planlı olarak darbelendi,
inanç konusunda vahim bid’atler ve sapıklıklar yayıldı. Bilenler,
imkânları nispetinde sapıtanları kardeşçe uyarmadı,
aydınlatmadı…
Halkın onda dokuzu beş vakit namazı yitirdi.
Hür ve mukim erkekler farza yakın bir Sünnet olan cemaati büyük
ölçüde terk etti.
Ümmet birliği ve teşkilatı yıkıldı, ehl-i iman birbirinden kopuk
irtibatsız bine yakın hizbe, fırkaya, cemaate, İslamcılığa
ayrıldı.
Hilafet 1923’te tamamen elden gitti. Şu anda kısıtlı da olsa
hürriyet ve serbestlik var ama İmamet için hep birlikte ve nasıl
çalışılması gerekiyorsa çalışılmıyor.
DİNİN TEMEL HÜKMÜNDE ÇATLAKLAR
BAŞLADI
Allah katında tek din İslam dinidir temel hükmünde çatlaklıklar
başladı; birileri zamanımızda üç
hak İbrahimî din vardır, bunların üçünün mensupları ehl-i necat ve
ehl-i Cennettir inancına saplandı. Bu sapık inancın reddi ve cerhi
için gerektiği gibi ve kadar çalışılmıyor.
Kırk yılda kırk binden fazla müzeyyen yeni cami yapıldı ama bu
camilerin mihraplarına geçirilecek icazetli, fıkıh bilir, itikadı
sağlam, cazibeli, etkili, ahlak-ı Muhammediye ile mütehalli imamlar
yetiştirilmedi.
Yeterli fıkıh ve ilmihal bilgisine sahip olmayan halkın bir kısmı
zekatlarını Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun şekilde veremiyor,
eşkıyaya kaptırıyor.
İSRAF, SAFAHAT VE AŞIRI TÜKETİM AYYUKA
ÇIKTI
Mü’minler arasındaki sevgi bağları kopartıldı; gıybet, iftira,
düşmanlık, rekabet, çekişme aldı yürüdü.
İslam toplumunu ayakta tutan emr-i maruf ve nehy-i münker farzı
büyük ölçüde tatil edildi.
Allah’a ve Resulüne savaş ilanı demek olan riba ve faiz yaygın hale
geldi, birtakım reformcular faize fetva ve ruhsat verdi.
Kur’anla, Sünnetle, icmâ-i fukâhâ ile haram, yasak, büyük günah,
büyük suç olan zina serbest bırakıldı.
Resulüllah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) mütevatir ve
sahih hadîsleri, AB normlarına ve Feminizm ideolojisine göre
ayıklandı.
Memlekete oldukça din hürriyeti geldi ama haksız yere kapatılmış
olan İslam Medreselerinin yeniden açılmasını isteyen yok.
Hürriyet geldi ama Tasavvuf tekkelerinin açılmasını, tarikatların
serbest bırakılmasını isteyen yok.
Zındık, “Allah gerçek bir Janus’tur” diyerek, kemal sıfatlarla
sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Allahü Teâlâ’yı iki çehreli
bir Roma putuna benzetiyor. İslamcılar bu adamı alkışlıyor.
DİYANET BAŞKANI MAAŞINI BU KARIŞIK
BÜTÇEDEN ALIYOR
Taqiyye ve kitman yapan ikiyüzlü gizli Mutezilî ilahiyatçılar Ehl-i
Sünnete saldırıyor, onları red ve cerh edenler yok.
Öyle sapıklar ve şaşkınlar türedi ki, İslam’a aykırı bozuk düzen ve
sistemi alkışlıyor.
Din ve mukaddesat sömürüsü korkunç boyutlara ulaştı.
Birtakım sapıklar ruhbanları erbab haline getirip putlaştırdı.
Birtakım Müslümanların alkışladığı bozuk düzen, birtakım
karılara TC başlıklı vesikalar vererek, onların yasal fuhuş
yapmasına izin ve ruhsat veriyor, bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi
alınıyor ve bütçeye konuluyor, Diyanet Başkanı bile maaşını bu
karışık bütçeden alıyor, sesi çıkmıyor.
Diyanete alınan beş bine yakın feminist kadın görevli bundan
rahatsız olmuyor, yüksek sesle protesto etmiyor.
İslamî kesimde yağcılık, yalakalık, haram yeme, açıkta utanıp
arlanmadan günah işleme yayılmış da yayılmış… Topluca bir ıslah
hareketi yok.
Birileri bozuk düzenin haram rantlarıyla şişmiş, semirmiş.
EMANETLER EHLİNE
VERİLMİYOR
EHL-İ Sünnet Müslümanlığının yerine Fazlurrahmanın bozuk felsefesi
getirilmek isteniyor.
Daha yazılacak çok şey var ama bugünlük bu kadarı yeter.
Saydığım bütün bu bozukluklar azap sebebidir.
Azan toplumların üzerine azap iner.
Tokat iner.
Bendeniz bu kadarcık nehy-i münker yapabiliyorum.
Allah’ım bize selim akıl ver ki, kendimizi ıslah edelim.