Din devleti peşinde değiliz
Abone olGazeteciler sordu... Başbakan Erdoğan yanıtladı. Türbandan, AB'ye bütün sorular yanıt buldu. İşte açıklamalar;
Gazeteciler sordu, Başbakan Erdoğan
yanıtladı...
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisinde gerçekleştirilen ve Ergun Babahan'ın yönettiği proğrama Hasan Cemal, Mustafa Karaalioğlu, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu gibi isimler de katıldı.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
Erdoğan, başörtüsü konusunda yapılan Anayasal düzenleme konusunda ülkede bir sürecin bulunduğunu, bir beklentinin de var olduğunu söyledi. Bu beklentiyle ilgili sürecin, şu veya bu şekilde AK Parti ile MHP arasında sağlanan mutabakatla yürüdüğünü belirten Erdoğan, ''Bu mutabakatla gelişmeleri otururuz, biz yine değerlendiririz. Bu değerlendirmelerimizi yaparız, ondan sonra gerekli adımları atarız'' dedi.
BAYKAL'A HATIRLATTI
''Bu ülke aslında bu kadar gerilmeyebilirdi'' diyen Erdoğan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu gerilmenin arkasında, sağ olsun, 2002 seçimlerinden önce Sayın
Baykal'ın 'Türkiye'de türbanı sorun olmaktan çıkaracağım' diye
seçim öncesi halkımıza verdiği söz var. Ve bunun dışında, aynı
şekilde çok daha enteresan bir açıklamaları var. Bu açıklamada
diyor ki, 'ben bu sürece katkı yapmak için türbanlılardan
oy istiyorum'... Sayın Baykal'ın ifadeleri...
Fakat bütün bunlarla bu şekilde vatandaşa yaklaşan Baykal, olay
buraya gelince bir anda patlıyor ve bu olayı tamamen bir rejim
meselesi haline getirmek suretiyle asıl gerginlik burada
başlıyor.
TÜRBAN SORUNU
Ben şu anda sorunu çözmek için partimle bu yolculukta varım.
Siyasetçinin görevi, zaten sorun çözmektir. Bunları çözmek için bu
makamda bulunuyoruz. Asla bir gerilimin tarafı olamayız. Şunu da
çok açık ve net söylüyorum, bunu daha önce de söyledim, 22 Temmuz
akşamı yine söyledim. Ülkemde, bizim bir defa ilkelerimiz arasında
başı açık, başı örtülü ayrımı asla olamaz. Benim örgütümün şu anda
kadın kolları içinde araştırma inceleme imkanınız olursa, hepsinin
el ele nasıl dayanışma içinde olduğu açıktır.
BAŞI AÇIK KAPALI AYRIMI YAPMADIK
Oy profilimiz de ortadadır. Bu noktada da biz çok ince eleyip sık
dokuyoruz. Çalışmalarımızda çok iyi konumdayız. Başı
açık, kapalı ayrımını ne şahsım olarak ben, ne de teşkilatım
yapmıştır. Yapmaz. Biz, başı açık olan kardeşlerimin, evlatlarımın
güvencesiyiz, aynı şekilde başı örtülü olanın da güvencesi olmak
istiyoruz ama şu anda olamadık.
HEP BERABER AŞALIM
Çünkü şu anda ülkemizden bir çok yüzlerce, binlerce kızlar, eğer
imkan bulursa yurt dışına gidiyor, orada okuyabilmek için. Batı'da,
ABD'de böyle bir sıkıntı yok. 'Batılıyız, Batılıyız' diyoruz.
Türkiye'de niçin bu sıkıntı olsun? Niçin ülkemizde de bu sıkıntıyı
ortadan kaldırmak suretiyle kendi aralarında bugün gerginlik,
sıkıntı yokken, böyle bir sıkıntıyı varmış gibi gösteriyoruz? Buna
üzülüyoruz. Gelin, hep beraber aşalım.''
"DİN DEVLETİ PEŞİNDE DEĞİLİZ"
Erdoğan, rejime yönelik endişelerin hatırlatıldığı soruyu
yanıtlarken de,şunları kaydetti:
''Rejim konusundaki olayda, bu yeni bir ifade değil. Bu, yıllar
yılı söylenmiştir. Biz partimizi kurarken bir şey söyledik:
'Bizim partimiz bir defa din eksenli bir parti olmayacak'
dedik. Bunu çok açık ilan ettik. Bizler bir din devleti peşinde
değiliz, böyle bir gayretimiz yok.
Ben belediye başkanlığı yaptım. Aynı şeyleri söylediler:
'İstanbul şöyle olacak, böyle olacak' dediler. Ama
İstanbul o döneme kadar görmediği başarıyı, yatırımı o dönemde
gördü. Bütün bunlar hepsi de gerçekten gelişmiş ülkelerin
standartlarıyla uyumlu götürüldü.
Başbakan oldum, aynı şeyler söylenmeye başlandı. Ve 5 yılımızı
doldurduk. Halkımız bizden memnun kaldı ve teveccüh gösterdi, yüzde
47 ile 'buyrun, göreve devam' dedi. Halkın bu kanaatleri ne yazık
ki bazı seçkin zümreler tarafından takdir görmüyor. 'Halk
bilmez, bunu anlamaz' diyorlar. Veya hakaret edenler,
affedersiniz hayvanlarla mukayese edenler oldu. Niye? 'Halk
anlamaz, halk bilmez'...
Ama öbür taraftan da bakıyoruz, Atatürk'ün ifadesi:
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.''
ANAYASA AYRIMCILIK ANAYASASI DEĞİL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sadece belli bir kesime
yüksek öğrenim imkanı verip, belli kesimi bundan mahrum ederseniz,
bu ayrımcılık olur ki bu da Anayasaya aykırıdır. Anayasamız bir
ayrımcılık anayasası değil'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''Yükseköğretim Kanunu'nun ek 17. maddesiyle
ilgili şu anda belirli bir takviminiz var mı?'' sorusuna,
''(Anayasa değişikliği) Anayasa Mahkemesi'ne giderse,
kararını bekleyeceğiz'' yanıtını verdi.
GÜL İADE EDEBİLİR Mİ?
''Önce Anayasa Mahkemesi'nin kararının mı beklenmesi lazım?''
sorusuna da Erdoğan, ''Tabii onun beklenmesi lazım, onun netleşmesi
lazım'' karşılığını verdi.
Erdoğan, ''Anayasa Mahkemesi kararı gelmeden, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün parlamentoya iade etme ihtimali var mı?''
sorusunu yanıtlarken, ''Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın
takdiri ne olur, ne olmaz bilemem. Kendine göre
değerlendirmelerini bu arada yapıyordur, hukuki bir çok
istişarelerde bulunuyordur. Ona göre kararını verecektir.
Vereceği karar çok çok önemli'' dedi.
KİMSE KİMSEYİ ÖRTÜNMEYE ZORLAYAMAZ
Sırada 301 ve Sosyal güvenlik Yasası var. Bunları da kısa sürede çıkartmayı planlıyoruz. Sadece Ak Parti olduğumuz için söylemiyorum, iktidarda olduğumuz için söylüyorum... Kimse kimseyi bu ülkede örtünmeye zorlayamaz. Bu bizimle alakalı bir konu değil. Böyle bir şey yapıldığı zaman biz bu kurumların karşısında oluruz. Bu işin yakın takipçisiyiz diyen Erdoğan, "Üniversitelerde başı açık, başı kapalı ayrımcılığı da istemiyoruz" dedi.
İÇKİ YASAĞI
Erdoğan partisine ait beledilerin içki yasağı uyguladığı yönündeki iddiaya net yanıt verdi.
Erdoğan kesinlikle böyle bir şey olmadığını sadece okulların yakınına bu tür yerlerin açılmasına müsade edilmediğini ancak dernek adı altında bu yerlerin açılarak buralarda içki sevisi yapıldığını söyledi. Kapatılan yerlerin bunlar olduğunu ifade eden Erdoğan, dini bakış açısıyla bir yasaklamanın kesinlikle olmayacağını söyledi.
Erdoğan "10 yıldır buna inadıramadık. Öldüğümüz zaman inanacaklar herhalde" diyerek sitemlerini de dile getirdi.
KÜRTLER ASLİ UNSUR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Kürtlerin asli unsur
olduğunu belirterek, ''Onların burada asimile olmak,
entegre olmak gibi bir sorunu olamaz ki'' dedi.
Türkiye'de ana dilini öğrenmek isteyen herkesin, kurslar yoluyla
bunu yapabildiğini ifade eden Erdoğan, TRT'nin bir kanalının
tamamıyla Kürtçe, Arapça ve Farsça yayın yapan bir hale
getirileceğini kaydetti.
TÜRKİYE EKONOMİSİ
Erdoğan, ekonomi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türk ekonomisinde gerilimden bahsetmenin söz konusu olmadığını söyleyen Erdoğan, Ocak ayı rakamları itibariyle Türkiye'nin iyi bir konumda olduğunu ifade etti. Türkiye'de cari açığın, doğalgaz ve petrolün dışarıdan alınmasıyla tetiklendiğini belirten Erdoğan, 2007 yılı sonu itibariyle bu rakamın 33 milyar dolara ulaştığını, bunun da çok ciddi bir rakam olduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye'ye giren küresel sermayenin 2006'da 20 milyar doların üzerine çıktığını, 2007'de 20 milyar doların yakalandığını belirterek, bu yıl da bu rakamların altına düşülmeyeceğini anlattı.
''Türkiye cazibe merkezi olma durumunu koruyor'' diyen Başbakan Erdoğan, batılı yorumcuların, Hindistan ve Çin'in ardından cazibe merkezi olan üçüncü ülke olarak Türkiye'yi gösterdiklerini dile getirdi.
AB ÜLKELERİ İLE SIKINTIMIZ YOK
Başbakan Erdoğan, AB ile ilgili bir soru üzerine de, Dışişleri
Bakanı Ali Babacan'ın başmüzakereci olmasıyla başmüzakereciliğin
güçlendirildiğini kaydederek, bu konuda AB ülkeleriyle hiçbir
sıkıntı yaşanmadığını söyledi. Erdoğan, ''(AB ile ilgili
münasebetlerde gerileme var) denilirse, tam aksine bizim AB üyesi
ülkelerle yaptığımız görüşmelerde bundan çok memnuniyet
duyduklarını onlar da ifade ediyorlar.
Şu ana kadar süreci takip eden bir insanın bunun başında olması,
Dışişleri Bakanlığı ile güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş olması,
bizim münasebetlerimizi çok daha hızlandıracak,
kolaylaştıracaktır'' diye konuştu.
KUZEY IRAK
''Türkiye'nin Irak Kürtleri ile daha normal, daha diyaloğa açık
sürecine ihtiyacı olduğu sık sık konuşuluyor. Bu çerçevede iki
nokta var. Bir tanesi Talabani'nin Irak Cumhurbaşkanı olarak
Türkiye'ye davet edilmesi. Daha önce eski cumhurbaşkanı Sezer'in
karşı olduğu o yüzden Talabani'nin davet edilmediği duyduk.
İkincisi de özellikle de Barzani ekseninde Kürt yönetimiyle üst
düzeyde yeniden ilişkinin açılması bu iki konuda gelişme var mı?''
sorusuna Erdoğan,
''Sayın Talabani'yle ilgili olarak ben bugüne kadar birçok
kez farklı yerlerde benim görüşmem oldu. ABD'de,
Riyad'da... Sayın Cumhurbaşkanımızın da kendi takdirleri
içindedir, bu konuya soğuk bakmadığını biliyorum. Ama tabii ne
zaman, nasıl yapar o kendi takdirleridir. Onu ben belirleyemem,
böyle bir yetkim yok'' yanıtını verdi.
Erdoğan, ''Barzani meselesine gelince, orayla da
görüşmelerin şu veya bu şekilde olması gerekir. Olmaması lehte bir
şey değildir. Ama tabii bu bizim düzeyimizde olur, ona katılmam
mümkün değil şu anda. Ama bir görüşmenin olmasında fayda
var'' diye konuştu.
GEREKEN NE İSE O YAPILMALI
Bir başka soru üzerine Erdoğan, ''Şimdi illa bazı şeylerin
olması gerekmez. Bazı şeylerin olmasını da sizin atacağınız bazı
adımlar getirir. Sizin şu anda merkezi yönetimle
ilişkileriniz gayet başarılı bir şekilde devam ediyor. Ama kuzey
ile ilgili de uygun zeminde bazı adımlar atıyoruz, onlar da
yürüyor. Bunlar var. Yani birbirimize karşı tamamen duyarsız
değiliz'' dedi.
PKK'NIN VARLIĞI ZAYIFLATILDI MI?
''PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığı gerçekten son
operasyonlarla zayıflatıldı mı?'' sorusu üzerine Erdoğan,
''Şu andaki süreç devam ediyor. Bu sürecin çok boyutları var.
Fiziki, psikolojik boyutu var, maliyet boyutu var. Onları tabii
değerlendirmek gerekiyor. Ne gerekiyorsa bunların hepsi şüphesiz ki
ele alınacaktır. Burada kalkıp da 'keşke şu da yapılsaydı'
denmemeli. Gereken ne ise o yapılmalı'' görüşlerini dile
getirdi.
''Baharda terörlü günler geri gelebilir endişesi var. Bunun
artık sonlandırılması için bir planınız var mı?'' sorusunu
yanıtlarken Erdoğan,
''Terörün böyle bir zamanlaması olmaz. Şurada başlar,
şurada biter diye bir şey yok. Terör farklı olay, zamanı,
zemini belli olmaz. Bu adi suç değil. Adi suçta zinciri yakalarsın,
işi başlar bitirirsin. Bunun uluslararası boyutu var.
Terörün dağ boyutu, siyasi boyutu var. Bunun yanında
Türkiye'nin dışında Orta Doğu bunun yanında Avrupa boyutu
var. Tüm bunlarla beraber değerlendirdiğiniz zaman
umulmadık bir şekilde ortaya çıkabiliyor. Ama bu öyledir diye biz
tedbirleri gevşetemeyiz'' dedi.
ERGENEKON OLAYI
''Ergenekonlarla da birlikte yaşamaya alışacağımız
mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''O görüyorsunuz. Şu
ana kadar gelen iktidarların dışında attığımız adımı atan bir başka
iktidar yok. Sonuna kadar gideceğiz'' dedi.
Ergenekon olayının, son olayla başlamadığına dikkati çeken Erdoğan,
''Öncesi var. Ümraniye ile olay başladı ve devam ediyor,
bitmiş değil. Daha bunun gerisi var'' diye konuştu.