Devletten velilere büyük destek
Abone olHükümetten eğitime büyük destek. Çocuklarını özel okullarda okutan velilere maddi kolaylıklar getiriliyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yapılan değişiklikleri açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 625 sayılı Özel Öğretim
Kanunu'nda değişiklik öngören kanun taslağıyla, vatandaşların
çocuklarını okutabilmek için kredi alabilmelerinin önünün
açıldığını belirterek, ''Vatandaşın aldığı kredinin faizinin yüzde
50'sini devlet olarak üstlenme kararı aldık'' dedi. Hüseyin Çelik,
taslağa ayrıca, özel okullara devam eden öğrencilere bin YTL devlet
yardımı yapılması hükmünü koyduklarını da bildirdi. Bakan Çelik,
Türkiye Özel Okullar Birliği'nce Antalya'da düzenlenen ''AB
Vizyonu, Türkiye'de Eğitim ve Özel Okullar Sempozyumu''nun
açılışına katıldı. Çelik, açılışta yaptığı konuşmada,
hazırladıkları 625 sayılı özel okullar ile ilgili kanun taslağında
getirilen yeni düzenlemeler hakkında bilgi verdi. ''VATANDAŞLARIN
ÇOCUKLARINI ÖZEL OKULLARA GÖNDERİRKEN KREDİ KULLANABİLMELERİNİN
ÖNÜNÜ AÇIYORUZ'' Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 625 sayılı Özel
Öğretim Kanunu'nda değişiklik öngören kanun taslağıyla,
vatandaşların çocuklarını okutabilmek için kredi alabilmelerinin
önünün açıldığını belirterek, ''Vatandaşın aldığı kredinin faizinin
yüzde 50'sini devlet olarak üstlenme kararı aldık'' dedi. Hüseyin
Çelik, taslağa ayrıca, özel okullara devam eden öğrencilere bin YTL
devlet yardımı yapılması hükmünü koyduklarını da bildirdi. Türkiye
Özel Okullar Birliği'nce Antalya'da düzenlenen ''AB Vizyonu,
Türkiye'de Eğitim ve Özel Okullar Sempozyumu''nun açılışına katılan
Çelik, yaptığı konuşmada, hazırladıkları 625 sayılı özel okullar
ile ilgili kanunda getirilen yeni düzenlemeler hakkında bilgi
verdi. 625 sayılı Özel Öğretim Kanunu'nda 1965 yılından bu yana
''olumlu anlamda'' değişiklik yapılmadığını kaydeden Çelik,
''Hiçbir dönemde hiçbir hükümet bizim olduğumuz kadar özel okullara
sempatiyle bakmamıştır, destek olmamıştır, gereken önemi
atfetmemiştir'' diye konuştu. Konuya tek taraflı bakılmaması
gerektiğini söyleyen Çelik, yeni kanun taslağının, hükümetin
yerinden yönetim anlayışıyla hazırlandığını belirtti. Taslakta,
özel okullar dışında özel öğretim kurumlarının açılış
vekapanmasıyla ilgili işlemlerin, sadece Ankara'dan yürütülmesi
yerine valiliklere bırakıldığını ifade eden Çelik, okulların
yapacağı reklamlar için valiliklerden izin alma zorunluluğunun da
kaldırıldığını kaydetti. ÖZEL OKULLARDAN HİZMET ALIMI Özel öğretim
kurumlarındaki okullarda görev yapan öğretmenlere de sendikalı
olabilme hakkı sağlandığını kaydeden Çelik, ayrıca devletin özel
okullardan hizmet satın alması imkanı getirildiğini ifade etti.
Özel öğretim kurumlarının yüzde 50 kapasiteyle çalıştığını belirten
Çelik, şöyle konuştu: ''Güzelim binalar, son derece iyi
laboratuvarlar, muhteşem okullaryapılmış, buna sermaye yatırılmış
ama maalesef potansiyelinizin yarısıboş. Biz devlet okulu inşa
edebilmek için dünya kadar para harcıyoruz,donatmak için para
harcıyoruz. Sonra oraya öğretmen, memur tayin ediyoruz. Ben hizmeti
satın alırsam daha ucuza gelir. Hizmetin kalitesinde bir problem
yoksa hizmet satın alınabilir. Bizim özel okullardan hizmet satın
almamamız için hiçbir sebep yok.'' Çelik, özel okullarda ücretsiz
okutulması gereken öğrenci kontenjanının da yüzde 2'den yüzde 3'e
çıkarıldığını kaydetti. 'MADDİ AVANTAJLAR SAĞLIYORUZ' Taslakta,
özel okullar için getirilen ''maddi avantajların'' da bulunduğunu
söyleyen Çelik, özel okulların, doğalgaz, su, elektrik gibi
faturalarını, devlet okullarının ödediği tarifeye göre ödemeleri
için düzenleme yapıldığını anlattı. Vatandaşların, çocuklarını özel
okullara gönderirken kredi kullanabilmelerinin önünü açtıklarını
belirten Çelik, şunları kaydetti: ''Vatandaş diyecek ki, 'Ben
çocuğumu özel okula göndereceğim, bunun için kredi almak
istiyorum'. Ev alırken, araba alırken kredi alıyoruz ama
çocuklarımızın eğitimi için kredi almak aklımızdan geçmiyor. Bu
konuda teşvik edici olmak istedik ve vatandaşın aldığı kredinin
faizinin yüzde 50'sini üstlenme kararı aldık ve bu kanuna koyduk.
Bu, büyük çapta bir teşvik getirecek. Bunu da bir müjde olarak
vermek isterim. Ayrıca, özel okullara devam eden öğrencilere bin
YTL düzeyinde devlet tarafından yardım yapılabilmesini de bu yasaya
koyuyoruz. Bin YTL'lik bir devlet katkısının sağlanmasını bu
yasayla mümkün kılıyoruz. Her yıl kaç öğrenciye bu yardım
yapılacak, bunu Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın
yetkilileri bir araya gelerek karar verecekler.'' '7. MADDE
TASLAKTAN ÇIKARILDI' Özel Okullar Birliği Başkanı Rüstem
Eyüboğlu'nun 625 sayılı kanun taslağının 13. maddesinden şikayet
ettiğini belirten Çelik, ''Orada sizin haklı olduğunuz bir taraf
yok'' diye konuştu. ''Kaptıkaçtı mantığıyla kimsenin özel okul
açmasını istemediklerini'' söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
''Eğitim-öğretimi doğrudan etkileyen olumsuz bir hal ortaya çıkması
halinde eğer gerçekten bu okulun kapatılması gerekirse, bununla
ilgili olarak kapatma cezası verilebilir ama biz özel
okullarıteşvik ederken, artırmaya çalışırken, durup dururken
canımız sıkıldı diye herhalde okulu kapatmayacağız. Mahkeme
kararıyla okul kapatılsın diye bir talep var. Aslında bu da doğru
değil. Benim bakanlığımdaki uzman arkadaşlar, bizim müfettişler,
ömrünü bu işe adamış olan insanlar, orada eğitim-öğretim devam
ediyor mu, eğitimin-öğretim ortamı aleyhine bir durum mu var, bunu
mahkemeden daha iyi bilirler. Eğer eğitimcilerimize,
müfettişlerimize güvenmezsek, bu doğru bir yaklaşım olmaz.
Dolayısıylabizim okul kapatmak gibi bir niyetimiz asla olmadı, biz
okul açmaya çalışıyoruz. Her sondajdan petrol çıkmaz ama petrol
aramaktan da vazgeçmemek lazım. İyileştirmelerin kademeli
olmasından, adım adım olmasından rahatsız olmamak lazım. Şu andaki
iyileştirmeler bence çok güzel iyileştirmelerdir.'' Çelik,
uluslararası okullara Türk öğrencilerin de gitmesini öngören 7.
maddesinin taslaktan çıkarıldığını da bildirdi. FEN-EDEBİYAT
MEZUNLARI Özel okullar bünyesinde çalışan ve formasyonu olmadığı
için asaleten atanamayan fen-edebiyat fakültesi mezunlarının
durumlarına dadeğinen Çelik, fen-edebiyat veya eğitim fakültesi
mezunlarından hangisinin performansı daha iyiyse, Bakanlığın
aradığı kriterlere kim daha yakınsa onun öğretmen olmasını
istediklerini ifade etti. Çelik, ''Onun için fen-edebiyat fakültesi
mezunlarına pedagojik formasyon vermek için talimat verdim. Bu
konuyu çözeceğiz. Özel okullarda fiilen öğretmenlik yapan, ancak
öğretmen olarak atanamayanların bu problemini çözeceğiz ve yaz
aylarında onlara yönelik geniş kapsamlı bir formasyon kursu
düzenliyoruz'' dedi. Okulların kalitesine ve eğitim durumlarına
bakarak değerlendirmedebulunduklarını ifade eden Çelik, özel
okul-devlet okulu ayrımına karşıolduklarını dile getirdi. ''Öz
okul-üvey okul anlayışını reddediyoruz, özel okullara şaşı bakan
zihniyeti çağdaş olmayan, 1940'larda kalmış bir zihniyet olarak
değerlendiriyoruz'' diyen Hüseyin Çelik, özel okulları teşvik
ettikleri için eleştirildiklerini söyledi. 3 yıldır Milli Eğitim
Bakanlığı yaptığını anımsatan Çelik, ''Tek bir imam hatip okulunun
açılışına gitmedim. Çünkü yeni bir hatip okuluaçılmadı'' diye
konuştu. 'İDEOLOJİMİZ ATATÜRKÇÜLÜK' Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği
ile ilgili tartışmalara değinen Çelik, bu yönetmeliğin ''imam hatip
lisesi yönetmeliği'' olarak gösterildiğini belirterek, ''Pes
doğrusu. Benim niyetimi okuyormuş. Çok yakın zamanda rüyalarımı
falan okumaya başlayacaklar'' dedi. Eğitimin meselesine ideolojik
bakılmaması gerektiğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu: ''Eğitimin
meselesine pedagojik olarak bakalım. Yükseköğretimi
değerlendirirken akademik bir gözlüğümüz olsun. Eğer bir ideolojik
saplantınız varsa peşin dogmalarınız vardır ve bunun dışına
çıkamazsanız. İdeolojik yaklaşım gençlerimizi, ülkeyi perişan eder.
Farklı dünya görüşlerimiz, farklı siyasi yaklaşımlarımız olabilir,
ancak ortak paydalarda buluşabiliriz. Bu ortak paydalar da bilimsel
ortak paydalardır. 1995 yılında bir makale yazmışım ve demişim ki:
'Türkiye'nin dünyadaki aydınlanma sürecini ıskalamasının sebebi
bizdeki aydın tipinin genellikle devlet memuru olmasından
kaynaklanıyor. Devlet memurundan da kolay kolay aydın olmaz'...
Bugün de aynı şeyi söylüyorum.'' Bütün bunları söylediği için
eleştirildiğini kaydeden Çelik, ''Bizim ideolojimiz
Atatürkçülük'tür. Eğer Atatürkçülüğü bir ideoloji haline
getirirsek, O'nu dogmalaştırırsak yazık ederiz. Atatürkçülük bir
prensipler bütünüdür'' diye konuştu. Atatürk'ün bilime verdiği
öneme işaret eden Çelik, eğer akla ve bilime önem verilirse
geleceğin daha parlak olacağını söyledi.