Devletin başına bela adamlar!
Abone olTürkiye hep derin devleti konuştu ancak kimse anlamak için caba harcamadı. Yılmaz, bu kez resmen günah çıkardı!
İNTERNETHABER
Mesut Yılmaz, bir dönem terörle mücadelede kullanılan
isimlerin daha sonra kirli işlere karıştığını söyledi. Yılmaz'a
göre Susurluk'ta işte bu hukuksuz yapılanmaların ürünü. Peki tek
suçlu Özel Harekat mı?
Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, NTV'de Can Dündar'ın
sorularını cevapladı. İktidarların bir dönem terör örgütleriyle
mücadelede kullandığı bazı isimleri daha sonra korumaya
çalıştığını, Susurluk'un da bunun bir uzantısı olduğunu söyledi.
İşte Yılmaz'ın canlı yayındaki Susurluk itirafları;
HUKUK DIŞI MÜCADELE OLMAZ
Hukuku dışlayarak terörle mücadele yapılamaz. Türkiye'de
maalesef hukuk dışı terörle mücadele yolları
denenmiştir. Bu iki sonuç doğurmuştur. Buna göz yuman kurumlar her
zaman yıpranmıştır. İkincisi bunun ensturmanı olarak kullanılan
kişiler, zaman içinde devletin başına bela olmuştur.
SUSURLUK'TA BU İZLER YOK
Ben bu kadar işlerin içinde olan bir insan olarak İtalya'daki
gladyoyla ilgili Susurluk'ta herhangi bir benzerliğe, belgeye
rastlamadım. NATO'nun özel harp stratejisi kapsamında, bu
Susurluk olayının herhangi bir yerinde ne kurum olarak ne
şahıs olarak bir rol aldığını hiçbir şekilde görmedim.
Bende böyle bir bilgi yok. Dolayısıyla gladyoyla ilgili kurulan
benzerlikler bana göre teorik olarak kalmaktadır.
SUSURLUK BASİT BİR DÜZEN
Ben çok daha pratik işin çok daha basit bir ihtiyaçdan
kaynaklandığını biliyorum. 12 Eylül döneminde ASALA
terörüne karşı Emniyet'te özer bir birim oluşturuluyor.
Adı geçen kişilerde o birimin nüvesinde yer alan kişiler. Bu o
zaman 40-50 kişilik bir birim. Bunlar özel olarak eğitiliyor.
yurtdışına falan gönderiliyor. Sonra ASALA terörü bastırılıyor ama
90'lı yıllarda da PKK terörü başlıyor. PKK terörü
başladıktan sonra, devlet bir müddet biliyorsunuz bu olaya teşhis
koymakta geçikti. Hatta bana kalırsa eksik teşhis. Bunun ufak bir
olay olduğu teşhisi koyuldu.
DEVLETİN BAŞINA BELA OLDULAR
90'lı yıllarda daha sonra bu grup devletin başına bela olmuştur. Daha önce nüvesi teşkil eden bu özel birimi, Özel Harekat Dairesi adı altında, yeniden yapılandırdı. Bu sayısı çok arttı sanırım bir kaç bine yaklaştı. 93-94 döneminde ve bu özel Haraket Dairesi hakikatten, Güneydoğu'da dağlarda terör örgütünü bastırmakta çok önemli bir rol oynadı. Fakat bu söylediğim kural burada işledi yani hukukun dışına çıkılmış olması. Bu insanların bir bölümünün, ufak bir bölümünün işte bu Susurluk dediğimiz, bu rezaletin aktörleri olması sonucunu doğdurdu.
KURUMLAR SAHİP ÇIKTI
Kurumlar daha önce, bunları meşru yollarda destekledikleri için
bunları deşifre etmeye, mümkün olduğu kadar sahiplenmeye
çalıştılar. En azından bazı şeyler görülmemeye çalışıldı. Sonra
malum o kaza oldu. Kamuoyu konunun üzerine gidilmesini istedi.
Zamanın hükümeti bunu küçümsedi. O zaman Erbakan'ın falan, bunların
fasa fiso olduğunu ifade etti.
BEN ÜZERİME DÜŞENİ YAPTIM
Bunu ben ana muhalefet lideri olarak içeriden bazı bilgiler geldi. Ben hemen Cumhurbaşkanı Demirel'e bildirdim. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan'a bir mektup yazdı ancak sonuç alınamadı. Sonra hükümet değişti ve biz hükümete geldik. Benim hükümette ilk yaptğım şey, Susurluk konusunda bir inceleme başlatmak oldu.