Devlet 10 yıl önceki hataya düşer mi?
Abone olPKK'lı gruba teslimiyet çağrısı nasıl yapıldı? Öcalan yakalandığında devletin düştüğü hata neydi? Tarih tekerrür eder mi? İşte Ruşen Çakır'ın analizi...
Çoğunu Mahmur Kampı'ndan gelenlerin oluşturduğu 30 kişilik
PKK'lı gruba, dağdan inen 3-4 kişinin de katılması bekleniyor.
Peki bu PKK'lı grubu teslim olmaya ikna eden güç neydi? Güneydoğu ve PKK analizleriyle öne çıkan gazeteci yazar Ruşen Çakır'a göre bu güç teröristbaşı Öcalan'dan başkası değil. Öcalan'ın bu çağrıyı yapmasının temelinde ise devletin doğrudan ya da dolaylı görüşmeleri yatıyor... Çakır; Vatan gazetesindeki köşesinde bakın bu sorunun yanıtını nasıl veriyor:
DEVLETİN PROJESİYLE ÖCALAN'A İLAN ETTİRİLDİ
"Üzerinde uzun zamandır çalışılmakta olan bir projeyle karşı
karşıyayız. Ortada iki seçenek var gözüküyor:
1) Devletin (galiba MİT’in) PKK ile doğrudan ya da dolaylı
görüşmelerle bu proje kotarıldı ve Öcalan’a bu ilan
ettirildi (çünkü bu tür bir teslim olmayı PKK ve
onun tabanına Öcalan’dan başka kimsenin anlatabilmesi mümkün
değil);
2) Öcalan bu projeyi çok önceden düşündü ve talimatını verdi, bunu
kamuoyuna duyurmak için de hazırlıkların tamamlanmasını bekledi. Bu
ikinci seçenekte de devletin doğrudan ya da dolaylı olarak
sürece dahil olduğunu, en azından sıcak baktığını
düşünebiliriz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün o çok kısa cümlesi de bütün bunların
devletin bilgisi ve onayıyla yaşandığını doğruluyor dersek çok mu
abartmış oluruz? 10 yıl sonra tarihin tekerrür etmeyeceğini
düşünüyorum ve sırf bu nedenle umutluyum.
AVRUPA'DAN BİR PKK'LI GRUP DA YOLDA
Ruşen Çakır; Avrupa’dan bir PKK’lı grubun da dönüş hazırlıkları yaptığını yazıyor... "Mahmur’dan jet hızıyla bir grubun gelmesi ve Kandil ile Avrupa’da iki ayrı grubun da kuyruğa girmiş olması"nı Öcalan'ın talimatına bağlıyor.
DEVLET 10 YIL ÖNCEKİ HATAYA DÜŞER Mİ?
Ruşen Çakır 10 yıl öncesine, Öcalan'ın yakalandığı günlere gidiyor ve devletin düştüğü bir hatanın altını çiziyor:
"Öcalan yakalanmasından kısa bir süre sonra hem ülke
topraklarındaki PKK militanlarının yurtdışına çıkarılması, hem de
bazı “barış grupları”nın teslim olması talimatını vermişti. Örgüt,
çok ağır kayıplar vermesine rağmen her iki emri de yerine getirdi.
Fakat PKK tarafından atılan bu iki kritik adıma devlet hiçbir cevap
vermeyince Kürt sorunu ve PKK sorununun çözümünde ilerleme
sağlanamadı.
Devletin 10 yıl önceki en büyük hatası (gafleti de
diyebilirsiniz), cılız bazı itiraz ve uyarılara kulak asmayıp
Öcalan’ın yakalanmasıyla PKK’nın tükenişe geçeceğini
düşünmesiydi. Öcalan’ın içeriden yaptığı çağrıları
ve attığı adımları, canını kurtarma kaygısına bağladılar ki bu
tespit kısmen doğru olmakla birlikte yaşananları anlamakta hayli
yetersizdi."
Çakır umutlu olduğunu ve devletin hatalardan ders çıkardığını
belirtmekle birlikte uyarıyor da:
"Bugün de benzer eğilimler yeşeriyor... PKK’nın iyice tıkandığı ve yokoluşunun yakın olduğu şeklindeki değerlendirmeler devlette egemen olursa, yeni ve faturası çok daha ağır olacak bir hüsranın eşiğindeyiz demektir. Zira başına ne gelmiş ve gelecek olursa olsun PKK’nın çok güçlü bir toplumsal ve siyasal zemine sahip olduğu inkar edilemez."