Derviş'ten CHP'ye iktidar tüyoları
Abone olBir dönemin en çok konuşulan ismiydi Kemal Derviş. Bir dönem siyaset yaptığı CHP'ye iktidara gelmenin reçetesini yazdı.
2001 krizinin ardından merhum Bülent Ecevit'inekonomiyi
düzeltmesi için getirdiği Kemal Derviş, CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'na iktidar tüyoları verdi:
"Türk toplumu büyüme ve istihdam ihtiyacı olduğunun bilincinde.
Bunu yapabileceği konusunda vatandaşı ikna eden
kazanır"
Washington'da Brookings Enstitüsü'nde görev yapan Derviş,
Bodrum’da düzenlenen bir toplantıda dünya ve Türk ekonomisi üzerine
ilginç tespitlerde bulundu. Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş,
Derviş'in açklamalarını bugünkü köşesine taşıdı:
Global krizle ilgili hâlâ kimse çok iyimser değil. Nasıl
görüyorsunuz kısa vadede G20’deki sorunları?
Almanya ve Amerila gibi klasik anlamda gelişmiş ülkelerde hâlâ
ciddi ekonomik sorunlar var. Borç oranı yüksek ve büyümekte. ABD’de
gayrimenkul sektöründeki durgunluk ve işsizlik tüm gücüyle devam
ediyor. İşsizlik tarihte uzun zamandır olmadığı kadar yüksek.
Tüm bunların hızla çözülmesi zor gözüküyor. Kriz anında olağanüstü
bir genişleme politikasıyla krizin büyümesi önlendi. Ama bu mali
politikaların böyle devam etmesi mümkün değil. Gelişmiş ülkeler
ciddi ikilem içinde. Büyümeye dönüşte zorlanıyorlar.
Önümüzdeki G20’de de gelişmiş ülkeler bu ikilimle uğraşacak. Tabii
Doğu Asya ve gelişmekte olan ülkelerde durum farklı. Zengin
ülkelerde büyümeye dönüş son derece cılızken gelişmekte olan
ülkelerde büyüme kriz öncesi seviyelerde hatta daha yüksek.
Gerçekten ayrışma var dünya ekonomisinde.
Ama anlattığınız tablo bizim gibi henüz tam olarak
‘zenginler klubü’ne girmemiş girmemiş ekonomilerin içini
ferahlatacak cinsten. Onlar dururken biz büyüyoruz. O zaman bizim
açımızdan sıkıntı ne?
Sıkıntı, meselenin bu şekilde devam etmesi zor. Yükselen
ülkelerdeki büyüme, ancak gelişmiş ülkelerin sorunlarını
halletmesiyle devam edebilir. Bu olmazsa dünya ekonomisindeki
ayrışma devam edecek.
Amerikan ekonomisi, yüzde 1’in altında büyürse, Türkiye gibi
ülkeler mevcut büyüme hızını yakalayamaz. Bizim gibi yükselen
ülkelerdeki büyümenin bugünkü seviyelerde kalması, dünya
ekonomisine ve gelişmiş piyasalardaki duruma bağlı.
Dünya birbirine bağlı. Zengin ülkelerde büyüme olmadıkça, Amerika
ve Avrupa piyasası canlanmadıkça, son 6 aydaki olağanüstü durum
yakalanamaz.
Önümüzdeki dönemde Türkiye ile ilgili büyüme tahminleriniz
ne?
Arz yönünden Türkiye’nin yüzde 8 civarında büyüme gücü var.
Aslında talep açısından sorun olmazsa ve dünya ekonomisinin
kaynaklanan talep eksikliği bizi geriletmezse, Türk ekonomisi yüzde
8 büyüyebilir. Ama bunun uzun sürebilmesi için, ulusal tasarrfun
artması ve bu büyümeyi sağlayacak yatırımların iç tasarrufla
beslenebilmesi lazım. Yüzde 8 için iç tasarrufun yükselmesi şart.
Yüksek cari açık da biraz dış konjonktüre bağlı.
Tabii Türk ekonomisinde son bir kaç yılda gördüğümüz
sürpriz teğet geçme senaryosuna rağmen işssizlik neredeyse
kronik.
İşsizlik yüksek. Maalesef bütün dünyada da çok yükseldi. Bugün
30 milyon insan işsiz. Amerika’da büyümeyi zorlaştıran da
işsizliğin yüksek olması, bu sayede hane halkının alım gücünün
sınırlı olması.
Üstelik işsizlik çeşitli sosyal yardımlar nedeniyle bütçeye de yük.
Türkiye’de tabii ki nüfus daha hızlı artıyor, genç nüfusun yaş
ortalaması düşük. Bu yüzden Türkiye’nin diğer ülkelerden daha da
hızlı istihdam artışına ihtiyacı var. Bu da ortalama yüzde 5 değil
ancak yüzde 8 büyümeyle çözülebilir. Yatırım hacmi ve iç tasarruf
daha yüksek olmalı.
Türkiye’deki bu durumun CHP ve sosyal demokrasi açısından
anlamı?
Krizin diğer boyutu gelir dağılımının daha da bozulması ve
paranın tepede yoğunlaşması. İnsanlar bundan rahatsız. Amerika’da
kamuoyu finansal krizi atlatmak için Wall Street’e aktarılan
kaynağı benimsemiş değil. Dünyanın farklı yerlerinde insanlar gelir
dağılımındaki eşitsizliğin düzelmesini istiyor.
Ancak bu (oy olarak) henüz siyaseten sosyal demokratlara yaramış
değil. Çünkü Türkiye ve başka yerlerde sosyal demokratların adil
bir gelir dağılımıyla hızlı büyümeyi ve istihdam yaratmayı aynı
anda başarabileceklerine güven ve umut vermeleri gerekiyor.
Bu umudu veremiyorlar. İlginç olan, Avrupa’da merkez sağ , sosyal
güvenlik ve ekonomi politikalarında aslında sosyal demokratların
ekonomik programlarını benimsediler. Merkez sağ artık sosyal
güvenliğe önem verir oldu. Bunu yapan merkez sağ partiler, ekonomik
krize rağmen seçim kazanabildi.
Türkiye’de de sosyal demokrasinin başarılı olabilmesi için büyüme
ile sosyal poltikayı birleştirmek lazım. O konuda vatandaşları
inandıran partinin kazanma ihtimali yüksek. Seçmen, Türk toplumu
büyüme ve istihdam ihtiyacı olduğunun bilicinde. Bunu yapabileceği
konusunda vatandaşı ikna eden kazanır.