Denktaş, "Rum ayrı, Türk ayrı"
Abone olRumların, Kıbrıs Türk'ünü azınlığı ve vatandaşı olarak gördüğünü ifade eden Denktaş, "Biz ne azınlığız ne de onlardanız"
Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkıyız. Bu gerçeği kabul
ettikleri an zaten mesele yarı yarıya halledilmiş olur'' dedi.
Denktaş, bugün bir kabulü sırasında, gazetecilerin Rum yönetiminin
Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı ve önceki gün açıkladığı
''önlemler'' paketiyle ilgili sorularını yanıtladı. Rumların
meseleye, ''bütün Kıbrıs'ın hükümeti oldukları açısından
baktığını'' ifade eden Denktaş, konuyla ilgili olarak Bakanlar
Kurulu'nun bugün açıklama yapacağını bildirerek, şunları söyledi:
''Bütün uğraş, KKTC yoktur, Kıbrıs Türkleri vatandaşlarıdır, bakış
açıları bu. Yani 40 senedir Kıbrıs meselesinin halledilmemesinin
nedenini bu kez bize Avrupa Birliği'ne girmiş insanlar olarak,
'geliniz teslim olunuz' gibi bir şey olarak okudular.'' Rum
yönetiminin, Kıbrıs Türklerini azınlık ve vatandaşı olarak
gördüğünü, kendilerinin azınlık ve Rum vatandaşı olmadığını, KKTC
halkı olduğunu vurgulayan Denktaş, bu gerçek kabul edildiği an
meselinin yarı yarıya halledilmiş olacağını söyledi. KKTC'ye geçen
Rumların, gerçekleri görünce meseleyi daha iyi anladığına işaret
eden Denktaş, şöyle devam etti: ''Ne mutluyuz ki, gelen aklı
başında Rumlar, 'niye bunca zamandır azınlık hakları önerdik ve
kabul etmediniz şimdi anlıyoruz. Her şeyiniz varmış, gerçekten
devlet olmuşsunuz. Bunu şimdi görüyoruz ve anlıyoruz. Bize bunları
hiç söylemediler' diyorlar. Bazıları 'biz sizi gecekondularda
yaşıyor sanıyorduk. Bizim kadar iyi durumdasınız. Niye bu kadar
propaganda yapıldı aleyhinize' diyorlar.'' "Evlere girmeler taciz
halini aldı" KKTC'ye geçen Rumların eski evlerini görmelerinin bazı
yerlerde taciz haline geldiğine dikkat çeken Denktaş, Kıbrıs'ta
nüfus mübadelesi yapıldığını, Rumların bir arada yaşamanın
tehlikesini gördüğünü, Kıbrıs Türkünün ise 11 yıl tehlike içinde
yaşadığını anlattı. Bu olayları bilmeyen Rumların da geldiğini,
onlara duvarlardaki şehit fotoğraflarının gösterildiğini kaydeden
Denktaş, Taşkent köyüne giden bir Rum ailesinin ev sahibine,
''evden ne zaman çıkacaksınız, siz gidin evinize de, biz de evimize
gelelim'' dediğini, ev sahibinin de duvardaki şehit resimlerini
göstererek, ''Bunları yaptınız siz, bunları geri getirdiğinizde biz
de geri gideriz'' yanıtını verdiğini belirtti. Rumların özür
dileyerek ayrıldığını ve ''bilmiyorduk'' dediğini kaydeden Denktaş,
''Nasıl bilmezdin, kendi köyünde oldu bu işler'' dedi. Denktaş, iki
halkın temasının, arzu ettikleri şekilde uzlaşma zemini
hazırlamasını istediklerini ifade ederek, ''Yani eşitliğimizin,
varlığımızın, egemenliğimizin bizi gören Rumlar tarafından kabul
edilmesidir'' diye konuştu. Maraş konusu Cumhurbaşkanı Denktaş, Rum
Ulusal Konseyi'nin Maraş'ın iadesini istediğinin hatırlatılması
üzerine, ''Biz ambargo karşılığında bunu yapabileceğimizi söyledik
kendilerine'' dedi. Ambargonun kalkması karşılığında kapalı Maraş'ı
Rumlara vereceklerini açıkladıklarını anımsatan Denktaş, ''AB
ülkesi olduk diyenler, halkın 4'te 1'ine ambargo uygularsa ve
uygulatırsa bu AB'nin hangi prensibine uyar onu da AB düşünsün.
Artık bu gevezeliklerden herkes vazgeçsin. İki devlet var, iki halk
var. Uzlaşma olacaksa esas budur, temel budur. Bu temeli kimse
değiştiremez'' diye konuştu. Denktaş, karşılıklı geçişlerin uzlaşma
zemini hazırlayabileceğini belirterek, şunları söyledi: ''Yeter ki
bizim insanlarımız misafirperverliklerine devam etsinler. Ama
Rumlara artık açık konuşsunlar. Nezaketle, inşallah, maşallah
değil, 'biz her şeyimizi güneyde bıraktık buraya geldik. Tekrar
güneye gitmek, aranıza dağılmak niyetinde değiliz, siz bunu kabul
ederseniz mesele halledilir' desinler. Güneyde Türklerin bırakmış
oldukları malların kıymeti büyüktür.'' Kaynak : Milliyet