Denktaş da AB paketine soğuk

Denktaş, AB'nin KKTC paketini beğenmedi KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun açıkladığı önlem paketinin hedefi ve gayesinin, Kıbrıs Türkleri'nin Rumlara ve AB'ye entegrasyonunu sağlamak olduğunu'' belirterek, ''Kıbrıs'ta iki eşit halk olduğunun inkarı, bizi azınlık statüsüne mahkum etme oyununun devamıdır'' dedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs Türk Görmezler Derneği heyetini kabulü sırasında, AB Komisyonu'nun açıkladığı önlem paketini değerlendirdi. ''Bu devleti bize Verheugen hediye etmemiştir'' diyen Denktaş, ''AB KKTC ile ticaret kapısını açtı'' yönündeki haberlerin, ''insanın kanını dondurmaya yettiğini'' söyledi. YARDIMIN NİTELİĞİ Denktaş, ''AB KKTC'yi yok farz ediyor. Yapacağını söylediği açılımların tanınma anlamına gelmediğini, gelmeyeceğini söylüyor. Kıbrıs Türklerini 'meşru Kıbrıs' addettiği Rumlarla birleştirmeyi hedefliyor. Hangi statüyle söylemiyor. Bizi Rum idaresinde 40 yıldır cezalandırılan bireyler olarak ele alıyor. 'Kıbrıs hükümeti' addettiği Rum idaresine de 'aman karşı çıkma birleşmeniz için yapıyoruz' diye yalvarıyor'' dedi. Mali yardımın nasıl harcanacağını sevk ve idare edecek komitede ''Kıbrıs'' adına Rum temsilci de bulunacağına dikkati çeken Denktaş, yardımın sivil kuruluşlara, kooperatiflere, belediyelere, kişilere yapılabileceğini, Kıbrıs Türkünün toplu olarak tanınmasının söz konusu olmadığını, statüsü bulunmadığını söyledi. Verheugen'in açıkça, ''paket siyasi tanınma anlamına gelmiyor'' ve ''KKTC'yi tanımak söz konusu değildir'' dediğine işaret eden Denktaş, bu hakareteyse cevap verenin bulunmadığını kaydetti. Komisyon'un paketi uygulamaya koyabilmesi için AB Konseyi'nin oybirliğiyle karar vermesi gerektiğini ve AB parlamentosuna da danışılacağının duyurulduğunu belirten Denktaş, Rumların pakete itirazları bulunduğunu ve Rum basınına göre uygulamayı Ekim ayına kadar ertelettiklerini vurguladı. AÇILIMLARIN DİYETİ Cumhurbaşkanı Denktaş, Kıbrıs Türk halkına vaat edilenlerin yerine getirilmesi gerektiğini hatırlatarak, şöyle dedi: ''AB'nin ve diğerlerinin halkımızdan 'evet' oyu almak için vaat ettiklerini yerine getirmelerini istemek, bunda ısrarlı olmak haktır. Ancak 40 yıllık adaletsizliği, hak edilmemiş insanlık dışı bir cezayı kaldırmanın bedeli olarak bizden egemenliğimizden ve devletimizden vazgeçmemizi beklemek en büyük bir haksızlık, Allah'ın da razı olamayacağı bir adaletsizliktir. Kıbrıs'ta iki eşit halkın var olduğunun inkarıdır. Bizi azınlık statüsüne mahkum etme oyununun devamıdır. Bize yapılacağı söylenen açılımların diyeti budur. Bunu bilelim ve bunlar yapılırken bizden istenen diyeti verecek insanlar olmadığımızı da birlikte haykıralım. Devletimize, egemenliğimize sahip çıkalım. Egemenliğimizden vazgeçersek azınlık olmaya, devletten vazgeçersek Kıbrıs'ın 5-10 yıl içinde Girit'e dönüşüne razıyız anlamına gelecektir. Bunları bilerek konuşalım. Pazarlığı buna göre yapalım, yapacakları yardımın karşılığında devletten, egemenlikten vazgeçmemizi şart koşmamalarında ısrar edecek, diretecek güçte ve cesarette olalım. Bu devleti bize Verheugen hediye etmemiştir. Bunun bilinci içinde olalım.''