Denktaş baskıdan bunaldı
Abone olKKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, iki tarafla da konuşularak ortaya yeni bir plan çıkmasını istediklerini söyledi.
''Rumların, plana 'Evet' de deseler, 'Hayır' da deseler, Türk
tarafı ne yaparsa yapsın, Avrupa Birliği'ne gireceklerini''
belirten Denktaş, ''O halde bizim acelemiz ne? Ben de ısrar
ediyorum, bu plan değişecek'' dedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, KKTC'de
yayın yapan Radyo Güven'e yaptığı açıklamada, temaslarda bulunmak
üzere hafta içinde Ankara'ya gideceğini belirterek, ''Ankara,
bizden istenilen imzayı, imzasıyla desteklemek zorunluluğuyla karşı
karşıyadır. Türkiye Lahey'e gidip bu imzayı atacak mı, atabilir mi,
yetki kimdedir. Bunları tabii Türkiye düşünecektir'' dedi.
Önlerinde tamamlanmamış bir plan olduğunu ve planda köklü
değişiklikler istediğini ifade eden Denktaş, değişiklikleri
hükümetin de desteklediğini kaydetti. Referandum konusunda anayasal
sorumluluğun hükümette olduğuna işaret eden Denktaş, planın halka
sunulması için kabul edilmesi gerektiğini, oysa planın hiçbir yerde
kabul edilmediğini belirtti. İktidarın bu planı kabul eder durumda
olmadığını, kendisinin de kabul etmediğini dile getiren Denktaş,
ancak kendilerinden baskıyla ''Evet'' ya da ''Hayır'' yanıtının
istendiğini söyledi. Planda, Türklerin içine dönecek Rumların dönüş
sürelerinin (moratoryum) 4 yıldan 6 yıla çıkarılır gibi
gözüktüğünü, ancak 65 yaşını dolduranlara iki yıl sonra, yanlarında
eşleri ve diğer bir üçüncü kişiyle birlikte dönüş hakkının
verildiğini anlatan Denktaş, moratoryumun aslında iki yıla
indirildiğini, ayrıcı 65 yaşını dolduran herkesin içlerine
dönebileceğini, buna bir sınır getirilmediğini kaydetti. İki
tarafın da kabul etmediği bir planın, zorla kendilerine kabul
ettirilmeye çalışıldığına işaret eden Denktaş, Filistin'de de iki
liderin anlaşarak barış imzaladığını, hatta Noel Barış Ödülü
kazandığını, sonra bölgede ''kanın gövdeyi götürdüğünü'' söyledi.
''Sanki Rum benim önüme her zaman kabul edilebilecek bir plan koydu
da, ben kabul etmedim'' diyen Denktaş, bir anlaşmanın önündeki
engelin, Rumların ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' olma iddialarını
sürdürmeleri ve Kıbrıs Türklerine bazı azınlık haklarının verilmek
istenmesi olduğunu belirtti. Planda Türk askerine çok etkisiz bir
statü verildiğini, askerin kamp dışına çıkmak istemesinde dahi
BM'den izin almasının istendiğini kaydeden Denktaş, ''Türkiye'nin
askeri kanadı dahi bu planı kabul etmiyor, ben niye kabul edeyim,
hakkım var mı buna?'' dedi. GENEL SEKRETER'E MEKTUP Referanduma
''Hayır'' demek için Lahey'e gitmenin anlamı olmadığını dile
getiren Denktaş, ''(Rum Yönetimi lideri Tasos) Papadopulos,
'Lahey'e, Hayır deyip de Hayırın nedenini de anlatmak için
gideceğim' dedi. Onun üzerine bağlandık biz. Yoksa hayır demek için
Lahey'e gitmenin lüzumu var mı? Ama Genel Sekreter eli boş dönmesin
diye herhalde, buna da sarıldı, 'Hayır diyecekseniz de geliniz'
dedi. Ama uçağa binerken de 'Canım hayır diyeceklerse niye
gelsinler' tabirinden laf etti'' diye konuştu. BM Genel Sekreteri
Kofi Annan'a bir mektup yazdığını ve yanıtını beklediğini ifade
eden Denktaş, ''Bize söylediğin 'Hayır için de gel' mi, yoksa uçağa
binerken söylediğin 'Evet diyeceksek mi gelelim', hangisidir, diye
yazdım kendisine, bir mektup gönderdim'' dedi. ''HAKİMLER KONUSUNDA
BUGÜN YANIT İSTENİYOR Cumhurbaşkanı Denktaş, her şeyin aceleye
getirildiğini ifade ederek, önlerine konulan program uyarınca,
olası bir anlaşmada ''Yüksek Mahkeme''de görev alacak üç
uluslararası hakim hakkında karar vermeleri için bugün saat
17.00'ye kadar kendilerinden yanıt istendiğini açıkladı. Bu
hakimler hakkında gerekli bilgilere sahip olmadıklarını ve yanıt
verecek durumda olmadıklarını belirten Denktaş, bu konuda telefonla
yanıt verdiklerini, yazılı yanıtın da hazırlandığını söyledi. ''Bu
kadar baskının ve dayatmanın görülmüş şey olmadığını'' dile getiren
Denktaş, bu tür baskılarla plandaki boşlukların acelece
doldurulmaya çalışıldığını kaydetti. Denktaş, ''Bu kadar acele işe
şeytan karışır'' dedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, Lahey'de Camp David
tipi görüşme olasılığıyla ilgili bir soruya karşılık, gündem dışı
bir girişim olması halinde kendilerine bilgi verilmesi ve
hazırlanmaları gerektiğini belirterek, ''Lahey'de bizi bir oyuna
getireceklerse çok ayıp. Oyuna gelmez herkes'' dedi. ''Ben bu planı
imzalarsam, tası tarağı toplamaya başlamak lazım'' diyen Denktaş,
planın Rumlara bireysel haklar verdiğini, imzayı attıktan sonra
geriye dönüşün olmadığını kaydetti. Kıbrıs'ta etnik kavgadan sonra
ayrılığın huzur getirdiğinin altını çizen Denktaş, Rumlarla kişisel
bazda bir sorunlarının olmadığını, asıl sorunun Rumların milli
siyasetiyle ilgili olduğunu, kendisinin de her Rum ile tatlı tatlı
konuşabileceğini kaydetti. Denktaş ayrıca, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi Rum Yargıcı Lugaidis'in, ''planın öngördüğü çözüm kin ve
çatışmalar yaratır'' yönündeki sözlerini de hatırlattı.