Denizin dibinden dehşet çıktı!
Abone olTuzla'da, denizden birbirine iple bağlı ve ayaklarına kaldırım taşı bağlanmış bir kız çocuğu ve bir erkek ceseti çıktı.
Tuzla'da, denizden birbirine iple bağlı ve ayaklarına
kaldırım taşı bağlanmış bir kız çocuğu ve bir erkek ceseti çıktı.
Cesetler denizden birbirine sarılmış bir şekilde
çıkarıldı.
Cesetler, saat 18.00 sıraları Tuzla, Postane Mahallesi, Levent
Belde Sitesi sahilinde balık tutan vatandaşlar tarafından fark
edildi.
Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye
ekipleri sevk edildi. Polisin yaptığı ilk incelemede, denizde
birbirine sarılmış bir erkek ve kız çocuğu ceseti bulunduğu tespit
edildi. Cesetlerin çıkarılması için olay yerine deniz polisi
çağrıldı. Dalgıçlar, cesetlerin ayaklarına bağlanmış kaldırım
taşlarını çıkardı, daha sonra birbirine sarılmış, iple bağlı
cesetler kıyıya çıkarıldı. Cesetler, Tuzla Devlet Hastanesi morguna
kaldırıldı.
CESETLER BABA VE KIZINA AİT
Polisin yaptığı araştırmada cesetlerin Ferit Kızılkan (30) ve 5
yaşındaki kızı Rojin'e ait olduğunu belirledi. Ferit Kızılkan'ın
kısa bir süre önce eşinden ayrıldığı ve kızı Rojin'in velayetinin
eski eşine verildiği öğrenildi. Olaydan bir gün önce, Ferit
Kızılkan'ın kızı Rojin ile gezmek için eski eşinden izin aldığı
öğrenildi. Olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğu
araştırılıyor.
TACİZ EDİLDİ, POLİSTEN FIRÇA YEDİ! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
İzmir'in Bornova İlçesi'nde bir alışveriş merkezine ait servis
aracında meydana geldiği iddia edilen ‘taciz’ olayında, mağdur genç
kız ve yanındakilere şikayetlerinden vazgeçmesi için baskı yaptığı
öne sürülen karakol polisi S.A., hakkında ‘grevi kötüye kullanmak’
suçundan 3 yıla kadar hapis cezasıyla dava açıldı.
Olay, geçen mart ayında meydana geldi. Ege Üniversitesi öğrencisi M.D., (20), yengesi E.D. (24) ve onun kız kardeşi E.Y. (23) ile alışveriş merkezinin ücretsiz müşteri servisine bindi. Tek başına cam kenarına oturan M.D.'nin iddiasına göre, yanına oturan emekli polis N.B., minibüs hareket ettikten sonra bacağını elleyip tacizde bulundu. Genç kız bağırıp yardım isteyince N.B.'ye vatandaşlar müdahale etti. Durum polise bildirildi. Genç kızın şikayeti üzerine ekipler, N.B.'yi Bornova Polis Merkezi'ne götürdü. Genç kızın iddiasına göre, burada görevli polis memurlarından S.A. da kendisine hakarette bulunup şikayetçi olmamasını istedi.
TACİZ MAĞDURUNA FIRÇA
Şikayetlerini dinleyen polis memuru S.A.’nın, “Bu tür bir olaydan davacı olursan, bu senin siciline de işler. Sicilin temiz kalması için davacı olmamanda yarar var” dediğini iddia eden M.D. şikayetimde ısrarcı olunca “Dervişin fikri ne ise zikri de odur. Şüpheli sizin yanınıza otururken sizin bu tür bir düşünceniz var mıydı? O saatte orada ne işiniz vardı” diye sorduğunu öne sürdü.
ÜÇ YIL HAPİS İSTENDİ
Şikayet üzerine polis memuru S.A hakkında, İzmir 15'inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yapılan ilk duruşmaya tutuksuz yargılanan polis memuru S.A ile taciz mağduru olarak karakola gittiklerinde bir kez daha mağdur olduklarını iddia eden üniversiteli iki genç kız katıldı. Taciz mağduru olduğunu iddia eden M.D., ifadesinde karakolda S.A.’nın şikayetlerinden vazgeçirmek için kendilerine baskı yaptığını, “Senin de siciline bu olay işler, adam özür diliyor, şikayetinizden vazgeçin, şikayet mikayet yok” diyerek bağırdığını, elini kaldırıp yanlarında bulunan yengelerine “Bir çarparsam görürsünüz” diyerek saldırıda bulunduğunu söyledi. Diğer mağdur genç kız E.Y. de benzer ifadeyle taciz iddiasıyla gittikleri karakolda şikayetlerinden vazgeçmeleri için baskı yapıldığını söyledi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Polis memuru S.A. ise savunmasında suçlamaları kabul etmeyip, sadece kanunların verdiği yetkiyle iki tarafı, uzlaşmaya bağlı suçlar kapsamında olan suçtan dolayı uzlaştırmaya çalıştığını iddia etti. Polis memuru S.A., “Suçun uzlaşmaya tabi olduğunu söylediğim için beni yanlış anlamış olabilirler” dedi. Mağdur genç kızlardan M.D.’nin öğretmen teyzesi Y.Ü., olayı telefonla öğrendiğinde karakola gittiğini, polis memurunun şikayeti işleme neden koymadığını sorduğunda, “Özür diliyor” diyerek olayı kapatmaya çalıştığını belirtip, “Mağdur olarak saat 19.30’dan 23.30’a kadar karakolda şikayetimizin alınmasını bekledik. Savcıya ulaşamadıklarını söyleyerek, bizi o kadar saat karakolda beklettiler. Öğrendiğim kadarıyla tacizde bulunan şüpheli de emekli polis memuruymuş ve sanık S.A.’yla bir dönem beraber çalışmışlar” dedi. Mağdurları, sanığı ve tanığı dinleyen hakim, davanın karar aşamasında olduğunu belirtip sanık polis memuru S.A.’ya ayrıntılı savunma yapabilmesi için ek süre vererek duruşmayı erteledi.
Genç kızı taciz ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan emekli polis memuru N.B. ise, önümüzdeki ay hakim önüne çıkacak.
SİNEM'İN SIRRINI OTOPSİ ÇÖZECEK! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Taksim Gümüşsuyu’ndaki bir apartmanın havalandırma boşluğunda
önceki gün cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümünün
arkasındaki sır perdesi henüz aralanamadı. Erköseoğlu’nun bir
arkadaşının nişanının ardından barda tanışıp evine gittiği Can
Paksoy,
Boston Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Nazlı Sinem
Erköseoğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. Gözaltına
alınan işadamı Mahmut Paksoy’un oğlu Can Paksoy, ifadesinde
Erköseoğlu ile Ulus’taki bir restoranda tanıştığını belirterek
şunları söyledi:
“Ailece eğlenirken yanımıza Sinem gelip, kendisini hatırlayıp
hatırlamadığımı sordu. Ben hatırlayamadım. Bana bir yıl önce
kuzenimin kendilerini tanıştırdığını söyledi ve masamıza oturdu.
Bar kısmında bir süre oturduktan sonra saat 04.00 sıralarında
kalkacağımı söyleyince benimle gelmek istedi. Ben de kabul ettim.
Birlikte ağabeyimin Gümüşsuyu’ndaki evine gittik. İçkinin de
tesiriyle üzerimdekileri bile çıkarmadan yatağa uzandım ve uyuya
kaldım. Onunla birlikte olmadık. Sabah saat 09.00 sıralarında
kalktığımda kız yanımda yoktu. Adana uçağına yetişeceğimiz için
aceleyle hazırlandım ve annemle birlikte dışarı çıktım. Ağabeyim
beni telefonla arayarak kızın apartman boşluğundaki cesedini
bulduğunu söyledi.”
Kızı aradım
Cesedi bulduğu belirtilen ağabey Emre Paksoy da ifadesinde,
“Kardeşim annemle birlikte çıktıktan sonra kızın tüm eşyalarının
hatta ayakkabılarının dahi evde olduğunu görünce her yeri aramaya
başladım. Kız evde yoktu. Onların yattığı odanın apartman boşluğuna
bakan bir penceresi vardı. Oradan aşağı baktığımda kızın cesedini
gördüm” dedi.
Dedesinin yanında yaşayan Erköseoğlu’nun 5 yıl önce de hapla
intihara teşebbüs ettiği öne sürüldü.
Yüksekten düşme sonucu ölüm
Üst düzey bir emniyet yetkilisi, olayın intihar boyutunun ağırlık
kazandığını belirterek, “Adli Tıp, ilk incelemede yüksekten düşme
sonucu ölüm olduğunu belirtti. Darp izine rastlanmadı. Cinsel
ilişki bulgusu da yok. Adli Tıp raporuyla her şey daha
da netlik kazanacak” dedi.
KIZININ ÖLDÜĞÜ GECE NİŞANLANDI
Cinayet Büro ekipleri, Erköseoğlu’nun çeşitli bankalara iş
başvurusu yaptığını belirledi. Erköseoğlu’nun ailesinin uzun süre
önce boşandıkları, babasının da kızının öldüğü gece başka bir
kadınla nişanlandığı tespit edildi. Cenazeyi alan baba Ergün
Erköseoğlu, “acım tarifsiz” dedi.
SEKİZ YILLIK KOCASI TECAVÜZ ETTİ! AYRINTILAR GELİYOR...
[PAGE]Samsun'da elektrik ustası 33 yaşındaki Erdal Ç., kendisiyle
cinsel ilişkiye girmeyen eşi 25 yaşındaki E.Ç.'ye tecavüz etti. Bu
sabah evden çıkıp giderken eşinin arkadaşı olan 17 yaşındaki M.B.
ile karşılaşan Erdal Ç.'nin ona da cinsel organını göstererek
tacizde bulunduğu öne sürüldü. İki kadının şikayeti üzerine Erdal
Ç. gözaltına alındı.
Elektrik ustası olan 2 çocuk babası Erdal Ç., İlkadım İlçesi Adalet
Mahallesi'ndeki evine dün geç saatte geldi. Yatak odasına giden
Erdal Ç., uyuyan eşi Elif Ç.'yi uyandırarak ilişkiye girmek istedi.
E.Ç. ilişkiye girmeyi kabul etmedi. Erdal Ç. bunun üzerine, “Senin
kocanım. İstediğim zaman benimle sevişeceksin” diyerek eşiyle zorla
ters ilişkiye girdi. Sabah olunca da evden çıkıp işe giderken,
eşinin arkadaşı olan M.B ile karşılaşan Erdal Ç. ona da cinsel
organını gösterdi.
M.B. bunun üzerine, arkadaşı E.Ç.'nin evine giderek Erdal Ç.'nin
yaptıklarını anlattı. İki kadın daha sonra birlikte polis merkezine
gitti. E.Ç. ifadesinde 2002 yılında Erdal Ç. ile evlendiğini, 2
çocukları olduğunu belirterek, “Sorunlarımız olduğu için uzun
zamandır ayrı yatıyoruz. Dün gece geç saatte eve geldi. Uyumak
üzereydim. Birlikte olmak istedi. Kabul etmedim. ‘Ben erkeğinim,
sende benim karımsın. Canım istediği zaman benimle ilişkiye
gireceksin’ diyerek zorla ters ilişkiye girdi. Komşulardan
utandığım için bağıramadım” diye konuştu.
M.B. de, Erdal Ç.'nin kendisine cinsel organını gösterdiğini ve
daha önce de birkaç kez öpmeye çalıştığını belirterek şikayetçi
oldu. İki kadın şikayeti üzerine gözaltına alınan hırsızlıktan
sabıkası bulunan Erdal Ç. ise suçlamaları kabul etmeyerek eşi ve
arkadaşının kendisine iftira atığını öne sürdü. Soruşturmanın devam
ettiği belirtildi.