Dengir Mir Fırat'tan Saray'a IŞİD yanıtı!
Abone olSuruç katliamı sonrası HDP'den yapılan "IŞİD'e destek verildi" açıklamaları sonrası Saray'dan gelen yanıta HDP'li Fırat cevap verdi.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Suruç'ta yaşanan katliamdan sonra HDP'den arka arkaya
yapılan açıklamalarla AK Parti'nin IŞİD'i desteklediği, IŞİD'e
fırsat verdiği iddia edilmişti. Suçlamanın bir bölümü ise
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da IŞİD ile ilgili yaptığı açıklamalardan
yola çıkılarak Erdoğan'a yöneltilmişti.
Dün, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın yaptığı açıklamada
HDP'nin bu suçlamalarının bir hayal ürünü olduğunu söyledi.
HDP Mersin milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Suruç
saldırısını, Saray'ın açıklamalrını ve Şanlıurfa'da iki çevik
kuvvet polisinin hayatını kaybetmesini değerlendirdi.
ASLINDA ONLAR HAYAL GÖRÜYOR
Bunların hayal ürünü olduğunu söyleyen kişiler
aslında hayal görüyor. Her şeyin ötesinde elimizde belki bununla
ilgili çok sabit deliller yok. Çünkü bu işleri yürüten savcı ve
hakimler içeride. Bırakılsaydı tahmin ediyorum ki o silahların
nereye gittiği anlaşılacaktı, dolayısıyla hükümette bir korku zaten
var.
RAKAMLAR BİNLERLE İFADE
EDİLİYOR
Türkiye'den çok sayıda gencin IŞİD'e katıldığı biliniyor, binlerle
ifade edilen bir rakam var. dolayısıyla hem insan kaynağı yönüyle
buna destek verilmesine göz yumuluyor, ayrıca da malzemelerin
buradan oraya gitmesi, yani ikmal yollarının açık tutulmasına göz
yumuluyor.
Kaldı ki Avrupa ülkeleri açık ve net olarak bu konuda Türkiye'yi
uyardılar. "Sınır kapılarınız o kadar açık ki, bizim
İngiltere'den çıkan ve IŞİD'e katılmak için Türkiye'den geçen
militanları İngiltere hükümeti Türkiye'ye ihbar etmeye
başladı" dediler.
Şimdi, hala bunun bir hayal ürünü olduğunu söylemek bana göre
gerçeklere uymayan bir durum. Kaldı ki Adana ve Mersin il
binalarımızın bombalanması olayı, arkasından Diyarbakır ve
sonrasında Suruç katliamı. Devlet hala bunların faillerini
bulamadı. Eğer faillerini bulup yakalamış olsaydı zaten bu son olay
da meydana gelmezdi.
GÖZLER ADIYAMAN'A
ÇEVRİLMELİYDİ
Çünkü tahmin ediyorum ki, Diyarbakır'ın faili Adıyaman'lı, Suruç'un
faili de büyük ihtimalle Adıyaman'lı. Her şeyden önce gözlerin bir
kere Adıyaman'a çevrilmiş olması gerekirdi fakat bugüne kadar bu
yapılmadı hala da yapılmıyor. Adıyaman'da bir şeyler oluyor,
birileri bu servisi IŞİD adına sağlıuyor fakat orada bulunan
güvenlik güçleri ve işin başında olan ilin mülki amiri valinin bu
konuda pasif kalıyor.
BECEREMİYORLARSA ÇEKİP
GİTSİNLER
Eğer, güvenlik açısından güvenlik ve istihbarat açısından bir açık
varsa bu hükümetin suçudur, devleti yönetmekle görevli olan
hükümetin gerekli tedbirleri almadığını gösterir. Yok eğer devlet
içerisinde bazı hukuk dışı uzantılar buna yardım ediyor ise yine
bunu bulup çıkarmak hükümetin işidir.
Bunu yapamıyorlarsa, beceremiyorlarsa o zaman Türkiye'ye
yapacakları tek şey var; bir an önce çekip gitmek. Halk da zaten 7
Haziran'da bunu söyledi fakat hala anlamamakta ısrar ediyorlar.
HÜKÜMET SUÇUNA ORTAK
ARIYOR
Başbakan'ın deklerasyon çağrısı sadece görünüşü kurtarmaya yönelik
bir çağrıydı. Aslında hükümet diğer siyasi partileri de suçuna
ortak etmek istiyor. Hükümet böyle bir deklerasyona diğer siyasi
partilerin de imza atmasını sağlayarak mesuliyetini paylaşmak
istiyor.
Çünkü asıl mesele hükümetin kusurudur. Diyarbakır'ı, Mersin'i
aydınlatmadıkları için bu olay olmuştur, şimdi de kalkıp bunun
mesuliyetini birileriyle paylaşmak istiyorlar.
Sayın Eş Başkan Demirtaş'ın Başbakan'a söylediği
gibi; "Dolmabahçe mutabakatına sahip çıkıyor musunuz, çıkmıyor
musunuz?"
Hükümet olarak bunu söylemek zorundalar. İcrada hiçbir görevi
olmayan Sayın Cumhurbaşkanı'nın "ben tanımıyorum"
demesi kabul edilemez. Bu söylem ancak çok otoriter rejimlerde
olabilir. Çünkü mesul olan hükümettir, hükümetle böyle bir
mutabakata varılmıştır, bu mutabakata dahi sahip çıkamayanlar böyle
bir deklerasyonun anlamını başında sıfıra indirgiyorlar.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "TBMM olağanüstü
toplansın" çağrısına olmulu yanıt vermeyen CHP'nin tavrını
sorduğumu Fırat şunları söyledi:
CHP EVLİLİK PEŞİNDE
Tabii CHP bir evlilik peşinde, bu evlilik görüşmeleri sırasında
benim gördüğüm kadarıyla fazla problem çıkarmamaya
çalışıyorlar.
Tabii ki bu meselelerin konuşulacağı yer Meclis'tir. Bana göre
hükümet şu anda acz içerisinde. Yapılan bütün kitlesel katliamların
faillerini ortaya çıkarıp, bunlar için önlem alamadığıan göre acz
içerisindedir. O zaman duruma Meclis'in el koyması
gerekir.
Dolayısıyla olağanüstü toplantıya CHP'nin de diğer siyasi
partilerin de olumlu cevap vermesi gerekir ama veremediler. En
azından noksanımızı dahi tamamlayabilirlerdi.
MİLLİ YAS İLAN
EDİLMELİ
Böylesine çok önemli bir olayda milli yas ilan edilmemesi konusu
var. Bu kadar gencin katledilmesinde, toplum olarak protesto
edilmesi anlamına gelen milli yas ilan edilmemesi bana göre bir
yerlerden çekinildiği için.
IŞİD TÜRKİYE'YE SAVAŞ
AÇMIŞTIR
IŞİD şunu gösteriyor ki, artık Türkiye'yi açık hedef olarak
belirlemiş. Yarın meydana gelecek başka saldırılarda mesuliyet
tamamen şu andaki hükümetin sırtındadır. Tunus'taki gibi bir
saldırı Türk ekonomisini allak bullak eder. Dolayısıyla Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin bu saldırıyı yalnız Kürtlere yönelik bir
hareket olarak algılaması bundan önce yapmış olduğu hataların
devamından başka bir şey değildir.
Benim gördüğüm kadarıyla IŞİD Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne savaş
açmıştır ve bütün gücüyle saldırmaya başlayacaktır.
Şanlıurfa'da iki çevik kuvvet polisinin evinde başlarından
vurulmuş olarak bulunmasını ve Vali İzzettin Küçük'ün "terör eylemi
olup olmadığını bilmiyorum" açıklamasını sıcağı sıcağına sorduğumuz
Fırat şunları söyledi:
BÖLGEYİ KAN GÖLÜNE ÇEVİRMEYE
ÇALIŞIYORLAR
Birileri o bölgeyi yeniden karıştırıp, yeniden kan
gölü haline çevirmeye çalışıyorlar. Adıyaman'daki askerin
öldürülmesi olayın da aslınd açok ciddi şekilde araştırılması
gerekir. Bu saldırının faillerini ya bulmak durumundalar, peşin
olarak bir örgütü suçlamalarının çok doğru olduğu kanısında
değilim.
Halk arasında da şu anda bu olay başka şekilde ifade ediliyor, o
bakımdan bu olayın detaylı olarak araştırılması gerekiyor.
VALİ ZATEN HİÇBİR ŞEY
BİLMİYOR
İki polisin başından vurulması da enteresan bir olay, bugüne kadar
hiç rastlamadığımız bir olay. Çatışmalarda falan ölümler oluyor ama
evde infaz edilmeleri tuhaf.
Zaten valinin benim bildiğim kadarıyla hiçbir şey bildiği yok.
Valiler AK Parti İl Başkanlığı yapmak durumunda kaldıkları için
devletin işleriyle, halkın işleriyle çok ilgileri yok, mazur
görüyorum.