Demirtaş'tan sert çıkış: Halk öldü demeden ölmem
Abone olEDİRNE Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, yaptığı açıklamada ''Halk 'öldü' demeyinceye kadar hiçbir siyasetçi ölmez. Ben halkın emeğiyle var oldum ve ancak halk 'Bitti' deyince biterim. Halkım şu anda devam talimatını verdi bana, bende bunu emir telakki ettim, yürüyorum.'' dedi.
Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP'nin cumhurbaşkanı adayı
Selahattin Demirtaş, avukatları aracılığı ile diğer cumhurbaşkanı
adaylarını nasıl takip ettiği, bir gününü nasıl geçirdiği ve
cezaevindeki ihtiyaçlarını nasıl karşıladığı ile ilgili
açıklamalarda bulundu.
Demirtaş, her cumhurbaşkanı adayının kendi penceresinden siyasi perspektiflerini, çözüm önerilerini anlattığını, hepsini saygı ile karşıladığını belirterek, "Hiçbiri ülkenin, toplumun zararına hareket etme saikiyle yapmıyor bunları. Hepsinin eleştirdiğim, katılmadığım söylemleri var doğal olarak. Ama tümü de kendi anlayışları çerçevesinde ülke ve toplum adına en iyisini önermeye çalışıyor. Ben bu şekilde görüyorum. Burada haksız, suçsuz yere 20 aydır tutuluyor olmama rağmen asla öfkeyle, kinle hareket etmedim. Gücüm ve imkanlarım ölçüsünde ben de buradan son derece iyi niyetle ve samimiyetle, demokratik siyasi mücadeleye, ülkeye ve topluma katkı sunmaya çalışıyorum. Bunu halka karşı, yurttaşı olduğum ülkeme karşı bir sorumluluk olarak görüyorum" dedi.
Demirtaş, kendisini ne çaresiz ne mağdur ne de zayıf hissettiğini
belirterek, "Ben haksızlıkla karşılaşan ne ilk ne de son
siyasetçiyim. Ne olduğumun, kim olduğumun ve nasıl davranmam
gerektiğinin bilincinde olan bir iradeyle burada ayaktayım. Beni
burada diri diri mezara gömmek isteyenlere insanlık onurunu korumak
adına vermem gereken tarihi bir mesaj vardı. Her türlü baskıya
rağmen ben o mesajı vermeye çalışıyorum. O da şudur: Halk 'öldü'
demeyinceye kadar hiçbir siyasetçi ölmez. Ben halkın emeğiyle var
oldum ve ancak halk 'Bitti' deyince biterim. Halkım şu anda devam
talimatını verdi bana, bende bunu emir telakki ettim, yürüyorum.
Benim gibi biri bu ülkede Cumhurbaşkanı oluncaya kadar da
Demirtaşların yürüyüşü devam edecek" diye konuştu.
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Eş Genel Başkanlık
görevini bırakana kadar parti ve TBMM çalışmaları ile ilgili
elinden geldiğince katkı sunmaya çalıştığını belirterek, "Bu da
belli bir yoğunluk yaratıyordu. Hakkımda açılmış onlarca davanın
savunma hazırlıkları, avukat görüşleri, bu arada hikaye kitabının
yazımı ve resim çalışmalarını da sürdürüyordum. Her günüm çok yoğun
ve yorucu oluyordu. Eş Genel Başkanlığı bıraktığımda yoğunluğum
epey azaldı. Bir müddet sadece savunma hazırlıklarıyla ilgilendim.
Ama Cumhurbaşkanı adayı olduğumdan bu yana tüm zamanımı seçim
hazırlıklarına yoğunlaşmak ve destek çalışmalarıyla geçiriyorum"
dedi.
'CEZAEVİNDE HİÇBİR MAHKUM İLE GÖZ TEMASIMIZ
OLMADI'
Cezaevinde sabahları 08.00 gibi uyandıklarını, gece geç vakte kadar
hem okuyup hem yazdığını, erken uyuduğu gecelerin istisna olduğunu
söyleyen Demirtaş, "Genelde sabaha karşı 3-4'te uyuyorum. Günlük
4-5 saat uykuyla idare ediyorum. Bazı günler 24 saat hiç
uyumuyorum. Yetiştirilmesi gereken işler varsa asla uyuyamıyorum.
Ben ve Abdullah Zeydan'ın cezaevinde hiçbir mahkûmla göz temasımız
bile olmadı. Haftada 1 saat kapalı salonda basketbol, 1 saat de
halı sahada futbol oynuyoruz. Bazen havalandırmada şut çekiyor ya
da voleybol oynuyoruz. Hep iki kişiyiz. Maç falan yapamıyoruz
haliyle. Sadece koşturup ter atıyoruz. Halı sahada bir kaleye
Abdullah geçiyor birine ben, birbirimize şut atıp duruyoruz" diye
konuştu.
'RESİM ATÖLYESİNE ÇIKAMIYORUZ'
Demirtaş, uzun süredir resim atölyesine çıkmadıklarını, çünkü resim
öğretmeninin sözleşmesinin bittiğini, şu ana kadar 4-5 resim
yaptığını ve eşi ve kızlarının doğum günlerine yetiştirip onlara
hediye olarak gönderdiğini söyledi.
'BAĞLAMAMI İLERLETTİM'
Cezaevinde bağlama ile çok sayıda söz yazıp, beste yaptığını,
haftada iki saat bağlama kursunda çalışma yaptığını da belirterek,
"Biraz daha ilerletmiş oldum bu vesileyle. Abdullah da bağlama
çalmayı öğrendi" dedi.
'TEMİZLİK, BULAŞIK İŞLERİNİ BİRLİKTE
YAPIYORUZ'
Odalarında alt katta bir tane küçük pencere olduğunu ve oradan
havalandırmayı gördüklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, "Üst
katta da duvar boydan boya bir pencere şeklindedir. Oradan da tel
örgüleri ve küçük bir parça gökyüzünü görebiliyoruz. Yemekleri
yiyebiliyoruz, fena sayılmaz. İlk zamanlar zorlandık ama bünyemiz
alıştı. Günde iki öğün yemeyi tercih ediyoruz. Kilo vermek veya
almamak için dikkatli ve az yiyoruz. Mümkün olduğunca yürüyüş ve
kültür-fizik hareketleriyle kilomuzu korumaya çalışıyoruz. Dikkat
etmezsek bir anda aşırı kilo alabiliriz ve bu da başka sağlık
sorunlarına yol açabilir. Kimseye bir de bu şekilde dert olmak
istemiyoruz. Temizlik, bulaşık gibi işleri birlikte yapıyoruz.
Yazın haftada bir üst-alt kat bütün odayı, havalandırmayı
deterjanla yıkıyoruz. Kışın daha uzun aralıklarla yapabiliyoruz.
Çok fazla çamaşır yıkamıyoruz, sağ olsunlar eşlerimiz ziyarete
geldiklerinde kirlileri ve temizleri değiştiriyoruz. Abdullah
arkadaşımla son derece uyumlu, kolektif bir yaşamımız var burada.
Bana pek fazla iş yaptırmamaya çalışıyor halen ama ben rahat
etmiyorum. İşleri birlikte yapıyoruz genelde. Haftada bir gün
kantin siparişlerimiz, başka bir gün manav siparişlerimiz geliyor,
onları yerleştiriyoruz. Bozulmasınlar diye hepsini saklama
kaplarına dolduruyoruz" diye konuştu.
'DEMİRTAŞ'IN TEK KİŞİLİK KOĞUŞ MİTİNGLERİ YORUCU
VE KEYİFLİ'
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş ile aynı koğuşu paylaşan HDP
Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ise Demirtaş'ın çok mütevazı,
fedakar, varlığıyla yanındakine sabır ve huzur veren bir insan
olduğunu belirterek, "Çok çalışkan, bu yoğunlukta bile günlük rutin
işlerin çoğunu, itirazlarıma rağmen kendisi yapıyor. Ayrıca birikim
ve tecrübelerini bana aktarıyor. Dışarıdayken bağlama çalmayı çok
isterdim, fırsatım olmadı, bana bağlama çalmayı öğretti.
Kendisinden çok şey öğrendim, çok şanslı bir insan olduğumu
düşünüyorum" dedi.
''DEMİRTAŞ GECE HORLAMIYOR''
Zeydan, gündeme gelen Demirtaş'ın koğuştaki tek kişilik mitingleri
ile ilgili ise "Yorucu ve keyifli. On milyonlarca insan adına
slogan atıp, alkışlamak biraz yoruyor. Fakat konuşmalarındaki
esprili ve etkili sözleri gülümsetip güç katıyor ve bütün
yorgunluğumu alıyor. Demirtaş gece horlamıyor. Uykusu hafif bir
insanım, düşük bir seste bile hemen uyanıyorum. Çok yorgun olduğu
zamanlarda çok hafif bir hırıltı oluyor, o da 5- 10 saniye
sürmüyor" dedi.