Demirtaş’tan Hüdapar açıklaması

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hüdapar ile aralarında çatışma olmadığını söyledi.
İHD Diyarbakır Şubesi tarafından her Cumartesi günü düzenlenen “Kayıplar Bulunsun” eylemine katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Demirtaş, Nusaybin’de sınıra örülen duvara ilişkin, “Hükümetin birçok üyesi Bakan hatta AK Parti grup Başkan vekilleri defalarca çıkıp duvarın yapılmayacağını duvar gibi bir projelerinin olmadığını açıkladılar. Yapılan görüşmelerde bunun sözünü verdiler ve kamuoyuna açıkladılar. Dolayısıyla bu hükümetin sözünde durmaması anlamına gelir. Fakat biz şu konuda kararlıyız, duvar örmek korkunun işaretidir ve biz Türkiye’de sınırlara duvar örülerek daha büyük sorunların oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Daha önce de belirttik halk bu konuda çok tepkilidir ve tepkisini de en üst düzeyde gösterir. Halk gerekirse bütün sınır hattını eylem alanına çevirir. Halk eninde sonunda o duvarı yıkar, umut ediyorum ki bu tür akılsızlıklar yapmak yerine sınırlarını kaldıracak politikalar uygularlar. Sınırların ticarete açılması insanı yardım açısından açılması inancıdayız, doğru şey budur, doğru politikayı hükümet uygularsa biz destekleriz, ama yanlış politikayı da ne bize ne de halka kabul ettiremezler” dedi.

"HEYETİN İMRALI’YA GİDİŞİNİN AMACI BUDUR"
Bugün İmralı’ya giden heyette Sırrı Süreyya Önder’in bulunması ile ilgili soruya ise Demirtaş, “Biz bu üç arkadaşı bildirmiştik, gidiyorlar. Zaten heyetlerimiz bizim uygun gördüğümüz şekilde şekillenip gidecek. Önemli olan sürecin bir şekilde canlanmasını sağlayabilmektir, bizim heyetlerimizin gidiş amacı da budur. Şuanda süreç tıkanmış durumda ilerlemiyor, dolayısıyla heyetlerin gidip gelmesi belki yeni gelişmeleri sağlayabilir ve İmralı da özelikle Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, kendisinin dış dünya ile temas sağlayabilmesi ve derinlikli müzakere yürütülebilmesi için biz çaba sarf ediyoruz. Heyetimizin bugünkü gidiş amacı da budur. Yoksa öyle bir müdahale söz konusu değil hangi isimler bildirilmiş ise o isimler gönderilmiştir” diye yanıtladı.

“İMRALI’YA HERKESİN GİDEBİLMESİ LAZIM”
“Sırrı Süreyya Önder’in daha önce İmralı’ya gidişine veto verilmişti şimdi gidiyor” sorusuna ise Demirtaş, “Biz ambargoyu ve kişilere dönük tutumu kabul etmediğimizi belirtmiştik. Bunun değişmesi gerekiyordu ve bir inatlaşmaya girmek doğru değildi isimler konusunda. Yani hükümet inatlaşmaya girdikçe yanlış yapar, süreci zora sokar bu tür yanlışlardan dönülmüş olması hangi gerekçelerle olursa olsun önemlidir. Biz niye Sırrı beyi gönderdiler diye bir tartışma açmıyoruz, bu doğruda değil, doğru bir iş yapmışlardır, herkesin gidebilmesi lazım” diye konuştu.

"NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE" TABELASI
Diyarbakır Valiliği tarafından kaldırılan Ne Mutlu Türküm Diyene tabelası ile ilgili net bir duruşun olmadığını söyleyen Demirtaş, “Valiliğin açıklaması görüntü kirliliği, paslandı şeklindedir. O gerekçe ile kaldırdılarsa herhalde yenisini yapacaklardır, paslı olmayan gıcır gıcır bir tane yapacaklar. Yok eğer sürecin gereği olan Diyarbakır gibi Kürt yoğunluğunun bulunduğu bir şehirde o söz anlamını yitirmiştir o nedenle kaldırdık denilse bunu anlayabilirdik ama Valilik paslandığı için kaldırdık diyor. Dağa taşa, bağa, bahçeye, caddeye bunu yazmanın bir anlamı yoktu kaldırılmış olması doğrudur ama Valilik’te, hükümette cesurca arkasında durmalıdır. Yanlış bir iş yapmışlarsa yeniden herhalde dikerler” dedi.

“HÜDAPAR İLE BİR ÇATIŞMAMIZ YOK”
Batman’da meydana gelen gerginliğe değinen BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Hüdapar ile herhangi bir sorunlarının olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Batman’da yaşananlar BDP-Hüdapar çatışması olarak yansıtılıyor, böyle bir şey yok, yani bizim Hüdapar ile veya başka bir parti ile çatışmamız falan yok. Partimizin çalışmalarına ve gençliğe dönük saldırılar var, ortada çatışma falan yok, bizim böyle bir politikamızda yok Kendileri de çok iyi biliyorlar ki karşılaştıkları engel şudur, gidip BDP’li yönetici olan esnafın camına kendi partilerinin afişlerini asmaya çalışıyorlar. Sonrada esnaf izin vermedi, mahalleli izin vermedi diye kıyameti kopartıyorlar. Kusura bakmayın ama biz gelip sizin partinize BDP bayrağı asıyor muyuz. Biz bugüne kadar hangi başka parti yöneticisinin evine ve iş yerine parti bayrağı asmaya veya bildiri sokmaya çalıştık. İşte bu provokasyonun ta kendisidir. Ondan sonra mahalleli bize karşı çıkmış, ne yapsın mahalleli boyun mu eğsin size, ortada Hüdapar, BDP çatışması yoktur, böyle bir şeyi de arzulamıyoruz. Böyle bir gerilimin taraftarı değiliz. Fakat ortada açık bir cinayet var ve bu cinayetin kimler tarafından işlendiği biliniyor, eğer bu parti gerçekten kurumsal olarak bunun arkasında değilse en azından bu cinayete karışmış olan kişileri adalete teslim ederek adalete yardımcı olsunlar. Biz gerilimin taraftarı değiliz ama 90’lı yıllarda olduğu gibi sokak ortasında gençleri infaz ederek alan hakimiyeti sağlarız gibi bir yanlış içerisine düşmezler.”
(İHA)