Demirtaş ülkenin ortak değerini açıkladı
Abone olBDP Grup Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş, demokratik özerklikle ilgili açıklama yaptı.
BDP Grup Başkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin
Demirtaş, ortak değer olarak bayrağın korunmasından yana
olduklarını belirterek, 'Anadilimizi inkar ederek, asimilasyon
amacıyla Türkçe öğretilmesini kabul etmiyoruz" dedi. Demirtaş
ayrıca sınırların birliğinden yana olduklarını ve
bir arada yaşama formülünün demokratik özerklik olduğunu da iddia
etti.
Hakkari'de konuşan BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş,
'Anadilimizi inkar ederek, asimilasyon amacıyla Türkçe
öğretilmesini kabul etmiyoruz" dedi.
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Anadilimizi inkar
ederek, yok sayarak asimilasyon amacıyla Türkçe öğretilmesini kabul
etmiyoruz'' dedi. Kurdi-Der Hakkari Şubesinin 1. Olağan
Kongresi, Belediye Başkanlığı salonunda yapıldı. Kongreye katılan
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, katılımcıları Kürtçe
selamladıktan sonra konuşmasını Türkçe sürdürdü.
"HALK MÜCADELE VERİYOR"
Demirtaş, Kürt halkının kendi anavatanında, kendi topraklarında
diliyle kültürüyle yok edilme, tarihten silinme tehlikesiyle karşı
karşıya olduğunu iddia ederek, halkın bu asimilasyona karşı karşı
7'den 70'e, büyük bir mücadele verdiğini söyledi. Kürt
siyasetçilerin büyük bir bölümünün de kendi anadillerinde siyaset
yapamayacak duruma geldiğini öne süren Demirtaş, şunları kaydetti:
''Çünkü kendi anadilimiz bize unutturulmak istendi, yok
sayıldı. Bir dönem Kürtçe konuşmak, müzik dinlemek utanç
vesilesiydi. Bırakın yasayı, korkuyu, Kürt olmak utanç verici bir
durumdu. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümetlerinin politikası
Kürtleri o hale getirmişti. Peki bunun ortaya çıkardığı milyonlarca
asimile edilmiş Kürt, Kürt çocuğu kendi diline, kültürüne yeniden
kavuşabilecek mi? Başbakan, 'inkarı, asimilasyonu ortadan
kaldırdık' derken bütün bu ortaya çıkarmış olduğu sonuçları da
ortadan kaldırıyor mu? Hayır. İşte Kurdi-Der gibi kurumlar halkın
kendi eliyle emeğiyle özverisiyle yarattığı kurumlar, bu dilin,
kültürün yaşayabilmesi, bir eğitim dili haline gelebilmesi,
nesilden nesile aktarılabilmesi için mücadele
ediyor.''
"ASİMİLASYON AMAÇLI TÜRKÇE ÖĞRETİLMESİNİ KABUL
ETMİYORUZ"
Demirtaş, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları düzenlenmesiyle ilgili
de ''Kurdi-Der gibi kuruluşlar Kürtçeyi korumak için
mücadele yürütürken Uluslararası Türkçe Olimpiyatları düzenleniyor
ve deniyor ki 'Biz kardeşiz. Türkçeye de Kürtçeye de eşit
yaklaşıyoruz'. Türkçe olimpiyatları yapılacak, yapalım ve hep
birlikte de destekleyelim. Bir dili korumak, Türk dilini korumak,
onun için uluslararası olimpiyatlar yapmak gerçekten gurur
vericidir. Ama aynı zamanda o ülkede başka bir dili, Kürt dilini
yok etmek için uğraşmak da o kadar büyük bir utançtır''
dedi. Kürt çocuklarının Türkçe öğrenmesine herhangi bir itirazı
olmadığını, bu ülkenin yurttaşı, vatandaşı olan herkesin ülkenin
resmi dilini öğrenmesi gerektiğini anlatan Demirtaş,
''Bakın biz de öğrendik, konuşuyoruz. Ama anadilimizi bize
unutturarak Türkçeyi zorla öğretenlere karşı da biz 'artık yeter'
diyoruz. Anadilimizi inkar ederek, yok sayarak asimilasyon amacıyla
Türkçe öğretilmesini kabul etmiyoruz. Bu nedenle halkımız, her
yerde kendi anadiline sahip çıkmalıdır'' diye konuştu.
Demirtaş, Van'daki temaslarının ardından geçtiği Hakkari'de
katıldığı iftarın ardından, gece geç saatlerde kaldığı otelde basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''İran'ın
PJAK'a yenilik operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?''
sorusu üzerine Demirtaş, İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de yıllardır
devam eden bir Kürt sorunu olduğunu belirterek, bu ülkelerin, Kürt
sorununu şiddet yöntemi ile bastırmaya, çözümsüzlüğe itmeye dönük
bir politika izlediğini öne sürdü.
TÜRKİYE'NİN 20-25 BÖLGEDEN OLUŞMASI
Demirtaş, ''demokratik özerklik'' konusuna da değinerek şunları
kaydetti:
''Demokratik özerklik dediğimiz yönetim sistemi, halkın
kendi kendisini yönetebileceği kurumlarını oluşturmaktır. Bununla
birlikte BDP'nin tabii ki temel projesi Türkiye'nin 20 veya 25
bölgeden oluşması, bu bölgelerin her birinin kendi bölge
meclislerinin olması ve en üstte de Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin olmasıdır. Bunu Türkiye'nin her yerinde halka
anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye'de bütünlüğü, birliği sağlayabilecek
tek proje de budur. Bu proje reddedildiği, tartışılmadığı müddetçe
Türkiye'nin birliğinde güçlenme olmaz, zayıflama olur.''
ÜLKENİN BİR BAYRAĞI VARDIR
Kendi önerilerinin ''demokratik özerklik'' olduğunu ancak AK
Parti'nin ya da diğer partilerin başka modeller önerebileceklerini
belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama hiç kimse 'artık bu sistemle yürüyeceğiz, tek dille, tek
ırkla, tek milletle, tek bilmem neyle yürüyeceğiz' diyemez. Ülkede
teklikten söz edilecekse bu anlamda biz sınırların tekliğinden,
birliğinden yanayız. Ülkenin bir bayrağı vardır, biz elbette ki
ortak değer olarak bayrağın korunmasından yanayız. Yine
ülkede bir üniter yapı vardır. Bir devlet vardır. Biz, 'birden
fazla devlet oluşsun' demiyoruz. Ama bu ülkede birden fazla dil
vardır. Birden fazla halk vardır. Birden fazla kültür vardır. Bütün
bunların da kabul edilmesi lazım. Bunların hepsinin bir arada
birlik içerisinde yaşamasının formülü demokratik
özerkliktir. Bunu reddetmek demek 'ya asimilasyonda ısrar
ediyorum' demektir, ya da 'bu ülkeyi bölünmeye götürüyorum'
demektir. Başka bir şey değildir.''