Demirtaş Türkiye için şanstır
Abone olHalkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasının Türkiye için bi...
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul
Kürkçü, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasının
Türkiye için bir şans olduğunu belirtti.
HDP Milletvekili Kürkçü, Cumhurbaşkanı Adayı ve HDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yarın Mersin’de gerçekleştireceği
miting öncesinde Parti Meclisi Üyesi Nihat Akdoğan ve Mersin İl
Başkanı Müslüm Tank ile birlikte HDP il binasında basın toplantısı
düzenledi. Cumhurbaşkanlığı seçimini bir yanıyla çok
önemsediklerini, öte yandan böyle bir seçimin gerekliliğini de
kuşkuyla karşıladıklarını belirten Kürkçü, “Halk cumhurbaşkanını
seçiyor kıyameti içindeyiz ama aslında bir cumhurbaşkanının şimdi
sahip olduğu yetkilerle halk tarafından seçilmesinin ne gerekli
olduğunu düşünüyoruz ne de bunun bir önemi olduğu kanaatindeyiz.
Ancak bu bir yarıştır, önümüze açıldı. O yüzden biz hem
cumhurbaşkanlığı düzenini eleştirmek hem de Türkiye’de demokrasi ve
barış için mücadele eden güçlerin sahici bir seçeneğe sahip olması
için bu seçime canla başla hazırlanıyoruz” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İKİ ÇİZGİ ARASINDA GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin, var olan statükoyu sürdürmek ya da bunu
değiştirmek için çaba gösteren 2 çizgi arasında gerçekleşeceğini
savunan Kürkçü, HDP’nin zaten bu değişim mücadelesinin bir
oyuncusu, bir kurucusu olarak devreye girdiğini ve bunun için
kurulduğunu söyledi. HDP’nin, bütün gücüyle eş başkanı ve
Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş’ın arkasında olduğunu vurgulayan
Kürkçü, “Ama sadece HDP’nin değil, Alevi kurumlarının ve kanaat
önderlerinin, emekçi örgütlerinin, yurttaş topluluklarının, ekoloji
ve çevre hareketlerinin sözcülerinin, vicdan özgürlüğü için
mücadele edenlerin geniş çaplı bir desteğinin adayımızın arkasına
dizildiği apaçık. Ötekilerin arkasında ise uluslararası güçler,
Türkiye’de hükümeti ortadan yaran cemaat-milli görüş kapışmasının
iki tarafı iki adayın arkasında ayrı ayrı dizilmiş durumdalar.
Dolayısıyla AKP içindeki bir güç mücadelesi de cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde kendisini ifade edecek” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı için sürdürülen mücadelenin belli politik
tezlerin, belli politik arayışların ete kemiğe büründüğü bir fırsat
olduğunu kaydeden Kürkçü, “Biz de bu fırsatı bu açıdan
halklarımızın peşinde koştuğu barış ve demokratik değişim için bir
imkan olarak değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı.
“SEÇİMLER 1. TURDA BİTMEYECEK”
Seçimlerin birinci turda bitmeyeceğini düşünmek için meşru
sebeplere sahip olduklarını, bunun da bir gerekçesi olduğunu
belirten Kürkçü, şöyle devam etti:
“Tayyip Erdoğan rejiminin 12 yıldır Türkiye’ye dayattığı tekçilik
ve keyfilik karşısında derin bir hoşnutsuzluk vardır. Ancak bu
derin hoşnutsuzluğun ifadesi olabilecek olan bir ana muhalefet
bloku adayı olmadığı için Halkların Demokratik Partisi’nin
desteklediği Eş Başkanı Sayın Demirtaş’ın etrafında giderek artan
bir ilgi ve destek birikimi oluşmaya başladı. Önümüzdeki 10 gün
boyunca da bunun devam edeceğini düşünmek için pek çok sebebimiz
var. O nedenle bizim için seçimlerin 2. turda sonuçlanması
açısından 2. turun iki adayından birisinin bizim adayımız olması
için çabamızı en çoğa çıkartacağız. Bu seçimin iki başat aday ve
bir de usul gereği seçime katılan aday arasında geçeceğine dair
bütün varsayımlar şu an itibariyle çökmüş durumdadır. Biz diğer iki
adaydan daha az şansa sahip olarak bu seçim denklemi içerisine
girmiş değiliz.”
“GENÇLİĞİN DİLİNDEN ANLAYAN BİR ADAY ŞANSTIR”
Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmasının ve burada
başarılı olmasını istemelerinin en önemli nedeninin, Türkiye’deki
hırsızlık düzenine biran önce son verme arzusu olduğunun altını
çizen Kürkçü, şunları söyledi:
“En az bunun kadar barışın gerçekleşmesi temel arzumuzdur. Bu
seçimleri kazanmamızın bizim açımızdan en önemli gerekçesi budur.
Gençliğin ve gençlerin hem dili olan hem onların dilinden
anlayabilen bir aday, nüfusunun yüzde 75’i 35 yaş altında olan bir
ülke için bir şans, bir nimet olduğunu söyleyebiliriz. Hayatı
boyunca hiçbir zaman parayla ve ona hakim olarak ilişki kurmuş
olmayan, paradan puldan anlamayan olumsuz manada, bunun ticaretini
yapmayan ama paranın önünde yok olmak üzere olan bir toplumun
çoğunluğunun sesi olan bir adayın ortaya çıkmış olması toplumumuz
için bir şanstır. Bir Kürt’ün Türkiye’nin yeniden kuruluşu ve bir
ortak kuruluş için söz almasından daha önemli bir şey bence bu
çağda yoktur ve bu ayırt edici önemin farkında olmamız gerekir.
Kastım şudur; bir Türk’ün ‘vatanımız bölünmesin’ demesi bir şeydir,
zaten bir Türk’ün genel olarak vatanın bölünmesini istemesi diye
bir şey pek akla gelmez ama bir Kürt’ün, ‘Ben bu vatanda eşit haklı
olarak sizlerle birlikte yaşamayı umduğum için bölünmeyi değil,
ortaklığı talep ediyorum’ demesi, Türkiye’nin yeniden kurulması
bakımından en önemli imkandır. Bu imkanı Türkiye görüyor ve
değerlendiriyor.”
“SEÇİM KAMPANYASINDAN YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKMAYA HAZIRLANIYORUZ”
Seçim kampanyasından yüzlerinin akıyla çıkmaya hazırlandıklarını da
dile getiren Kürkçü, cumhurbaşkanlığı seçiminde eşit olmayan bir
yarış sürdürdüklerini öne sürdü. Kürkçü, “Devlet ile bireyler,
devlet ile halk toplulukları arasında bir seçimdir bu. O nedenle
biz adayımızın bu eşitsizlikler ve imkansızlıklar karşısında dahi
öngörülenden çok daha başarılı bir performans göstereceğini
biliyoruz. Biz bu başarılı performansı Mersin’de de göstereceğiz.
Burada çok yüksek başarı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri istedikleri gibi sonuçlanmamasının
mücadelenin biteceği anlamına gelmediğini de belirten Kürkçü,
“Türkiye’de asıl siyasi seçimler 2015 seçimleridir. O nedenle biz
bu seçimi 2015 seçimlerinin bir provası olarak görüyoruz ve
özgürlük, demokrasi, barış, eşitlik, kardeşlik çağrımızın ve halkın
bize yönelttiği bu çağrının yankısı olan bu yeni yaşam çağrımızın
genel bir kabul göreceği ümidiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerine
hazırlanıyoruz” dedi.
Kürkçü, Demirtaş’ın 2. tura kalmaması halinde partinin tavrının
sorulması üzerine de, “Şüphesiz bu siyasi bir durum ve siyasi durum
siyasi karar gerektirir. Bizim Parti Meclisimiz her halükarda 2.
tur için 12 Ağustos’ta toplanacak. Dolayısıyla Parti Meclisimiz bu
kararı alacaktır. Biz onu bağlayıcı, onu baskılayıcı bir beyanda
bulunursak bu doğru olmaz. Fakat seçmenimizi doğru tanıyorsak eğer,
biz seçmenimizi her iki aday lehine de ne yönlendirebiliriz ne de
onlar bu yönlendirmeyi kabul ederler” yanıtını verdi.
(İHA)