Demirtaş: Dağlıca'da 1 gece nöbet tutsun...
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Benim amacım da şehit olmak" diyen eski bakan Taner Yıldız'a "Dağlıca'da bir gece nöbet tutsun. Ankara'da sallamak kolay" diye seslendi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Dağlıca
saldırısı sonrası hükümet eleştirisi yaptığı konuşmasında 'Şehit
olmak istediğini' söyleyen eski Enerji Bakanı Taner
Yıldız'a, "Eski Enerji Bakanı şehit olmak istiyordu, buyursun
Dağlıca'da bir gece nöbet tutsun. Ankara'da işkembeden sallamak
kolay tabii" diye eleştiri yaptı.
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Dağlıca Bölgesi'nde PKK saldırısında
16 askerin şehit olması nedeniyle yurt dışı programını keserek
Türkiye'ye dönen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"İNSANLAR SENİN KOLTUĞUN İÇİN ÖLMEK ZORUNDA
MI?"
AK Parti'ye ve Cumhrubaşkanı Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerde
bulunan Demirtaş, "Bu rezil politikalar Türkiye'de artık tutmuyor.
İnsanlarımız artık huzur içerisinde özgürce yaşamak istiyor, bunu
anlamak zor mu? İnsanlar senin koltuğun için ölmek zorunda mı?
'Evlatlarımızı feda edeceğiz' diyorsunuz, her birinizin evladı ya
bedelli yapmış, ya da çürük almış. Ben daha önce de çağrı yaptım,
eski Enerji Bakanı şehit olmak istiyordu, buyursun Dağlıca'da bir
gece nöbet tutsun. Ankara'da işkembeden sallamak kolay tabii"
dedi.
"YANGINA KÖRÜKLE GİTME, ATEŞE BENZİN DÖKME..."
Demirtaş, Dağlıca'da 16 askerin şehit edilmesi ve Cizre'de 4 gün
süren sokağa çıkma yasağını değerlendirdi. Demirtaş, bütün
ölümlerin herkesin ortak acısı olduğunu, parti olarak ölümler,
cenazeler arasında asla ayrım yapmadıklarını savundu. Selahattin
Demirtaş, "Fakat, maalesef hükümetin kutuplaştırıcı politikası
sürüyor. Toplumu kendi içinde neredeyse tabutlar arasında ayrım
yapacak noktaya geldi. Tabii bu yeni bir durum değil ama hükümetin,
Cumhurbaşkanın kullandığı dil maalesef yangına körükle gitme, ateşe
benzin dökme faaliyetinde başka hiçbir şeye yaramıyor" dedi.
"CENAZELERE İŞKENCE YAPAN BİR BAŞBAKAN OLARAK TARİHE
GEÇMİŞ DURUMDASINIZ"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye toplumunun,
Kürtlerin barış istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Partimiz barış için yollarda. Ama maalesef Türkiye'nin birçok
yerinde parti binalarımız yakılıyor, yıkılıyor, polis eşliğinde
yağmalanıyor ve bunları hükümet teşvik ediyor. Cizre'de çocuklar
katlediyor, ölenlerin defin edilmesine izin verilmiyor. Sayın
Davutoğlu'na şunu hatırlatmak istiyorum. Bir defa siz çocuk katili
bir başbakan olarak tarihe geçmiş durumdasınız. Çocukların
defnedilmesine izin vermeyen bir başbakan olarak tarihe geçmiş
durumdasınız. Cenazelere işkence yapıp, bir başbakan olarak tarihe
geçmiş durumdasınız."
"BU REZİL POLİTİKALAR TÜRKİYE'DE ARTIK TUTMUYOR"
"Bunları neden yaptığını bütün Türkiye toplumu biliyor. İktidar olabilmek için askeri, gençleri ölüm tarlalarına sürmüş durumdasınız. Fakat bu rezil politikalar Türkiye'de artık tutmuyor. Bizim insanlarımız artık huzur içerisinde özgürce yaşamak istiyor, bunu anlamak zor mu? İnsanlar senin koltuğun için ölmek zorunda mı?"
"ENERJİ BAKANI DAĞLICA'DA BİR GECE NÖBET TUTSUN"
"Evlatlarımızı feda edeceğiz diyorsunuz, her birinizin evladı ya bedelli yapmış ya da çürük almış. Ben daha önce de çağrı yaptım, eski Enerji Bakanı şehit olmak istiyordu. Buyursun Dağlıca'da bir gece nöbet tutusun. Ankara'da işkembede sallamak kolay tabii. Yoksul halk çocukların cepheye sürecekler, evlatları lüks içerisinde, böyle bir şey olabilir mi? Silahların susması lazım. Neden silahlar konuşuyor, bunu hükümetin anlatması lazım. Niye ölüyor bu insanlar, kimin için ölüyor? Toplum, barışı istiyor. Barış noktasında iyi bir aşamaya gelişken, neden müzakere masası devrildi. Bunların hepsi hükümet tarafından açıklanması lazım."
"BİZ SEÇİME GİDİLMESİNDEN KORKMUYORUZ"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgedeki mevcut koşullarda bir seçim yapılıp yapılamayacağı ile ilgili bir soru üzerine ise, milletvekillerinin 4 gün Cizre'ye giremediğini, onlara ateş açıldığını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bugün 3 küçük çocuk maalesef açılan ateşle yaralandı. Polisler, askerler, gençler, bebekler ölüyor. Biz seçimden korkmuyoruz, seçimlerin yapılmasını istiyoruz. Halkımıza ve kendimize güveniyoruz. Ama ortam süt limanmış ve herkes coşkuyla seçimi bekliyormuş gibi bir yanılsama yaratmanın bir anlamı yok. AKP tam da bu ortamda seçime gitmek istiyor. Gerilim, tansiyon, silah zoruyla, insanları tehdit ederek, 'bana oy vermezseniz, başınıza bunlar gelir' diyerek tehdit zoruyla seçime gitmek istiyor. Biz seçime gidilmesinden korkmuyoruz. Tek bir insanımızın burnu kanamasın, halk kime oy verirse bizim başımızın tacıdır."
"İSTER 400 VEKİL VERİR, İSTER ELİNİN TERSİYLE BİR
OSMANLI TOKADI ATAR"
"İster sana 400 milletvekili verir, ister elinin tersiyle sana bir
Osmanlı tokadı atar, aklın başına gelir. İkisine de saygı
duyacağız. Ama sürekli halkı tehdit ederek, 'Bana oy vermezseniz,
400 milletvekili vermezseniz bunlar olur' diyerek, 'Her gün
Türkiye'nin dört bir yanına cenazeleri göndererek bu seçimi
kazınırız' diyorsanız yanılırsınız."
"SİLAHLAR SUSSUN"
"Bunun için de sürekli çağrı yapıyoruz; 'silahlar sussun diyoruz. Hükümet operasyonları, PKK eylemlerini durdursun. Sadece seçim için de değil, seçimden daha kıymetli bir şeyi kurtarmaya çalışıyoruz, gençlerimizin canını kurtarmaya çalışıyoruz. Batsın koltuk ve iktidarınızı diyoruz. Lanet olsun böyle bir iktidar anlayışına. Biz sadece ölümler dursun istiyoruz. Sonrası halk kendisi karar verir. Madem çok güveniyorsunuz milli iradeye, sandıkta hesaplaşalım diyorsanız 7 Haziran'da ders almadıysanız 1 Kasım'da bir kez daha hesaplaşalım. Ama bir kez daha mızıkçılık yapmak, sandık sonuçlarını tanımıyorum demek yok. Halkın iradesine saygı duyacaksınız. Bugün Cizre'de nasıl seçim yapılacak merak ediyorum. 4 gündün insanlar sokağa çıktıkları için öldürülüyorlar. 12 yaşındaki kız çocuğu 2 gündür kendi evinde defnedilmeyi bekliyor. Biz gidip Cizre'de seçim mi yapabileceğiz. İnsanların aklıyla alay etmesinler. Evet seçim yapılacak ama sizin istediğiniz koşullarda değil."