Demirele göre halk kandırılıyor
Abone ol9. Cumhurbaşkanı Demirel, ''Borcu tüketmek için kullanıp, ekonomi büyüyor diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır" dedi
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Borcu tüketmek için
kullanıp, ekonomi büyüyor diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır.
GSMH'nın yüzde 11'ini halkın yüzde 35'i üretiyor demek yoksulluk
demektir'' dedi.
Günümüzde, ''demokrasi'', ''insan hakları'' ve ''pazar
ekonomisini'' dikkate almayan ülkelerin yoksulluktan
kurtulmalarının mümkün olmadığını dile getiren Demirel, ''Bilgi
çağının farkında olmayan ülkelerin bundan sonra ileri gitmesi
mümkün değil. Yarı fert, yarı devlet diye bir şey olmaz. Devletin,
toplumun, bireyin fonksiyonu değişmiştir. Devlet, akçalı işlerin
içinden çıkacak, fertler taşın altına ellerini sokacaktır. Bu,
ancak satılabilir mal üretimiyle mümkündür'' dedi.
''BORÇ YİYEN, KESESİNDEN YER''
Türkiye'nin bugün otobüsten, elektronik eşyaya kadar bir çok ürünü
üretir ve satar hale geldiğini ifade eden Demirel, sorunun bunu
geliştirebilmek olduğunu söyledi.
Demirel, şöyle konuştu:
''Bu, istihdam ve refah üreten bir ekonomi değil. 30-50 milyar
dolar sıcak para alıyoruz. Yüzde 20 faiz ödüyoruz. İthalat ile
ihracat arasındaki fark 100 milyar dolar ve borcumuz 370 milyar
dolara çıkmış. Türkiye'de her şey bulunuyor mağazalarda. Ama, borç
yiyen kesesinden yer. Borcu tüketmek için kullanıp, ekonomi büyüyor
diye gösteriyorsanız, bu yanlıştır. GSMH'nın yüzde 11'ini halkın
yüzde 35'i üretiyor demek yoksulluk demektir.
En çok korktuğum şey ödemeler dengesidir. Osmanlı imparatorluğunu
yıkan ödemeler dengesidir. Yüzde 70 ithalat yaparak ilerlemenin
yolu yoktur.''
SORULAR
Daha sonra soruları yanıtlayan Demirel, YÖK Başkanı Prof. Dr.
Erdoğan Teziç'in cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sözlerinin
anımsatılması üzerine, ''Ben YÖK'ün düşüncesine cevap verecek
durumda değilim'' dedi.
''Bunun gerilime neden olup olmayacağı'' sorusunu yanıtlarken de
Demirel, ''Burada gerilmeye gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olacaktır. Ama, istemeyenler
seçmiyor cumhurbaşkanını, isteyenler seçiyor'' dedi.
Demirel, AB'ye üyelik süreciyle ilgili bir soruya ise ''AB, bir
coğrafya değil, bir değerler manzumesidir. Türkiye'nin AB'de
aradığı şeyleri başka yerde bulması mümkün değil. Geçmişte İran ve
Irak ile birçok yerde beraber olduk, ilerleyemedik. Çünkü
birbirimizden alacak verecek bir şeyimiz yoktu'' karşılığını
verdi.
Bir katılımcının, AB hayalinin Türkiye'yi yok edeceği yönündeki
sözleri üzerine de Demirel, dünyada bugün kendi başına bir devletin
bulunmadığını, herkesi düşman olarak görmenin çok yanlış olduğunu
söyledi. Demirel, ''Herkesi düşman sayıp yola gidemeyiz. Biz
kendimizi iyi idare ettiğimiz müddetçe, kılımıza kimse dokunamaz''
diye konuştu.
''BAŞTAN SONA SİYASİ REFORMA İHTİYAÇ VAR''
Demirel, Siyasi Partiler Yasası'nın her seçimin ardından
değiştirilmesi yönünde görüşlerin ortaya atıldığını anımsatan bir
katılımcıyı yanıtlarken Türkiye'de halkın demokrasiye daha fazla
sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Seçimlerin, dar bölge sistemiyle, yüzde 10 baraj uygulanmadan
yapılması gerektiğini ifade eden Demirel, ''41 milyon oy var. 17
milyon oy girmiş Meclis'e. 24 milyon girmemiş. Bunun 10 milyonu
sandığa gitmemiş. 14 milyonu yok sayılmış. Olur mu böyle şey?
Türkiye'nin baştan sona siyasi reforma ihtiyacı var'' dedi.