Demirel'den en baba yorum
Abone olEski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel en baba yorumu yaptı. Müzekere tarihinin alınmasını değerlendiren Demirel, ilginç benzetmelerde bulundu.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Doğu ve Orta Avrupa, Avrupa
Birliği'nin yeğenleri, Balkanlar kuzendir. Türkiye ise yetimdir.
Fakat dün akşam bu yetim, Avrupa sofrasına oturdu. Türkiye, o
sofraya eşit şartlarda oturmuştur'' dedi. Demirel, Marmara
Üniversitesi'nin (MÜ) 2005-2006 akademik yılı açılış törenine
katıldı. Sultanahmet'teki rektörlük binasında düzenlenen törende
konuşan Demirel, medeni olmanın, batılı olmaktan daha evvel
geldiğini ifade etti. Halkının yüzde 99.9'u Müslüman olan bir
ülkede, laik ve demokratik rejimi kurmanın ve yürütmenin çok önemli
olduğunu vurgulayan Demirel, dünyada 55 ülkede 1.5 milyar Müslüman
bulunduğunu, bu ülkelerin hiçbirinde Türkiye Cumhuriyeti'ndeki
idare şeklinin olmadığını söyledi. Demirel, Türkiye'nin 42 yıldır
AB'ye girmeye çalıştığını belirterek, ''Demokrasiye, insan
haklarına, pazar ekonomisine ve yüksek uygarlık değerlerine inanmış
ve bunları özümsemiş bir ülke olarak Avrupa'ya dahil olmak
isteriz'' diye konuştu. Türkiye'nin 42 yıl içinde çeşitli
aşamalardan geçtiğini anlatan Demirel, şöyle konuştu: ''1963
yılında Ortak Pazar Anlaşması imzaladık. Bu anlaşma aslında
Türkiye'nin ortak pazar tam üyeliğine hazırlanmasını öngörür.
'Hazırlandıktan sonra gelin, tam üye olun' denecektir. Zaman içinde
ortak pazar değişik şekiller geçirmiş ve AB olmuştur. Türkiye, her
aşamada bunu takip etmiştir. Türkiye'nin şartları değişmiştir,
bazen küsmüşüzdür, bazen barışmışızdır, ama kopamamış, buraya kadar
gelmişizdir. 1999'da bize demişlerdir ki; 'AB'ye üye olmak üzere
namzetsiniz'. 2002'de demişlerdir ki; 'AB üyeliğinizi müzakere
edeceğiz'. 17 Aralık 2004'te demişlerdir ki; '3 Ekim 2005 tarihinde
sizinle müzakerede bulunalım'. 3 Ekim, dündü. Fakat aşağı yukarı
5-6 aydır Avrupa çalkalanıyor. Efendim, 'Bu Türkler'i içimize nasıl
alacağız?'. Nesi var bu Türkler'in? Nesi var? Bu Türkler, soğuk
savaş olduğunda sizin arkanızda olmuş, her meselede sizinle beraber
olmuş. Nesi var? 'Efendim, Türkler Müslüman'. 1960'da Türkler ile
anlaşma imzalarken onların Müslüman olduğunu bilmiyor muydunuz?
Bunu bir defa tekrarlamayın. Ne bizim Müslümanlıktan vazgeçmemiz
mümkün, ne sizin Hıristiyanlıktan vazgeçmeniz mümkün. Siz,
Hıristiyan olarak, biz Müslüman olarak yolumuza devam edelim.
Kalabalıksınız, çok büyük memleketsiniz. Birtakım şartları
zorlamışlardır. Bu şartların bir kısmı aslında bahane sayılabilecek
şartlardır, ama bütün bunları bilerek Türkiye aşağı yukarı 42
senedir hazırlığını yapıyor. Ama şuraya gelmiştir ki; Avrupa
halkları ne AB'yi, ne Türkiye'yi biliyor.'' -''AB, BAŞARILI BİR
PROJE VE ALTIN DEVRİNİ YAŞIYOR''- AB'nin başarılı bir proje
olduğunu ve altın devrini yaşadığını vurgulayan Demirel, dünyanın
31 trilyon dolar olan gayrisafi milli hasılasının üçte birini
ABD'de, yaklaşık üçte birini AB, 4 trilyon dolarını Japonya'nın,
dünyadaki diğer ülkelerin ise geriye kalan 6-7 trilyon doları
ürettiğini anlattı. AB'nin bu güce geldiğini ifade eden Demirel,
''Ayrıca bugün Alman, Fransız'dan korkmuyor, Fransız, Alman'dan
korkmuyor. Fransız'ın, 'Alman, Paris'i zaptetmeye gelirse ne
yapacağım' diye bir endişesi yok. AB, bir büyük barış projesidir''
diye konuştu. AB'nin hedefinin demokrasi, insan hakları, para
ekonomisi ve zenginlik olduğunu dile getiren Süleyman Demirel,
şöyle devam etti: ''Buna imrenmemek mümkün değil. Bugün Balkanlar
da Baltıklar da Doğu ve Orta Avrupa da AB'ye üye olma istikametini
tutmuşlar ve başarılı olmuşlardır. Onlara şöyle bakılıyor; bunlar
Avrupa'nın yeğenleridir. Balkanlar'a gelindiğinde, Balkanlar
kuzendir. Türkiye'ye geldiğiniz zaman Türkiye yetimdir, yetim...
Fakat dün akşam bu yetim Avrupa sofrasına oturdu. Milletimize ve
memleketimize hayırlı olsun. Türkiye Cumhuriyeti, 82. yıldönümünde,
Atatürk'ün söylediği gibi mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır,
yani dün 'hasta adam' dedikleri Türkiye, aradan şu kadar sene
geçtikten sonra 2005 yılında o sofraya eşit şartlarda oturmuştur.''
-''HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR''- Her şeyin yeni başladığını belirten 9.
Cumhurbaşkanı Demirel, şunları kaydetti: ''Avrupa'yı iyi anlamak
lazım, Avrupalı zor adamdır. Onunla anlaşırken ilk karşılaştığınız,
ikinci karşılaştığınız müşkülde husumete gitmemek lazım. İngiltere,
iki kere veto yemiştir. Küsmeden, gücenmeden gitmek lazımdır. Yol
uzun, ama faydalı bir yol. Niye? 25 bin dolar gelir seviyesine
gelmiş bir Avrupa. Ben, 7 bin dolar gelir seviyesindeyim. Ben de
ileri gitmek istiyorum. Şunu vatandaşım iyi bilmelidir ki; Türkiye,
yarın AB'ye üye olacak değil, olduğu zaman da cebi parayla dolacak
değil. Türk halkının mutluluğu, saadeti kendi sayesinde olacak.
Okuyarak, çalışarak, daha iyi sanayi üreterek. Kendi becerisini,
kabiliyetini daha iyi ortaya koyarak. Bunun kökünde de eğitim
yatar.''