Demirel hükümete isim buldu
Abone olSüleyman Demirel aktif siyasette değil ama demeçleriyle gündeme oturuyor. Bir grup gazetecinin kendisini ziyaretinde konuşan Demirel hükümete benzetmede bulundu.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2002 yılında halkın siyasi
iktidardan ümidini kestiğini ve iktidarla birlikte muhalefet
partilerine yönelik de öfke içinde bulunduğunu belirterek,
''Seçimlerden bir ay önce bugünkü iktidarın iktidar olabileceğini
kimse tahmin edemiyordu'' dedi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Erdoğan Kahya ve Yönetim Kurulu üyeleri, Antalya'nın Serik
İlçesi'ne bağlı Belek Beldesi'ndeki bir otelde tatilini geçiren
Demirel'i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Demirel, ''Bugünkü
siyasetçilerin öfke iktidarı'' olduğunu savunarak, ''1999 yılında
Ecevit'i başbakanlığa ben getirdim. Cumhurbaşkanı olarak
başbakanlığı ben verdim. Ama başka çarem yoktu. En çok oyu o
almıştı. Ancak o hükümet kurabiliyordu'' diye konuştu. Halkın, 2002
yılına gelindiğinde siyasi iktidardan tümüyle ümidini yitirdiğini
ifade eden Demirel, şöyle devam etti: ''Yapılan seçimlerden bir ay
önce bugünkü iktidarın iktidar olabileceğini kimse tahmin
edemiyordu. Halk öyle bir öfke içindeydi ki, Ecevit'i yüzde
22'lerden yüzde 3'e indirdi. Diğer partiler MHP ve ANAP'ın da
oylarını çok düşürdü. Muhalefet DYP idi. Onu da yüzde 13'lerden
yüzde 9'lara düşürdü. Halk herkesi çarptı. Bu bir öfke olayıydı.
Bugünkü iktidar ise yüzde 35 oy aldı. Baraj sayesinde yüzde 66'lık
paya sahip oldu.'' Siyasi iktidarların halktan daima destek almaya
ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Demirel, siyasetçinin yeniden
halkın güvenini kazanması gerektiğini, halkın da kendi kaderine,
kendi siyasetçisine sırtını dönemeyeceğini belirtti. -''PROTESTO
EDİLEN SENETLER''- Türkiye ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde
bulunan Demirel, ''Türkiye ekonomisi çok iyi deniliyor, ama bir
yandan da protesto edilen senet sayısı yüzde 40 arttı'' dedi.
Demirel, şunları kaydetti: ''Enflasyon yüzde 10'ların altına indi.
Çok iyi. Yüzde 5'lerin altına inmeli. İhracat arttı. İhracatın
yüzde 90'ı sanayi ürünü. İğneden ipliğe her şeyi alan Türkiye,
artık otomobil ihraç eder hale geldi. Turizm geliri 20 milyar
dolara ulaştı. Bunlar iyi. Ancak Türkiye'nin ithalatı da 110 milyar
dolara ulaştı. Bu iyi değil. Biz refahın, barışın adamıyız.
Nüfusumuzun yüzde 35'i köyde yaşıyor ama GSMH'dan aldığı pay yüzde
12. İşte fukaralık burada. 1975 yılında 1 kilo buğday ile 1 litre
mazot alınırken günümüzde 6 kilo buğday ile 1 litre mazot
alınabiliyor.'' Türkiye'nin bugün içine düştüğü durumu aşacak güçte
olduğunu belirten Demirel, Türkiye'nin girişimcisini güçlendirmesi,
siyasetçilerin halkın içine çıkması gerektiğini söyledi.
-''KADROLAR TAHRİP OLDU''- Türkiye'de 1946 yılından bu yana 15
seçim yapıldığını ve TBMM'nin 2 kez kapatıldığını hatırlatan
Demirel, devletin en önemli organının devlete el koyduğunu, her
defasında da siyasi ve bürokratik kadroların tahrip olduğunu ifade
etti. Eski Başbakan Adnan Menderes'in idam edilmesini de eleştiren
Demirel, ''Adnan Menderes'e yazık oldu, ayıp oldu. Adnan
Menderes'ten sonra gelenlerin eli titredi. (Bana ne olur) dendi. Bu
dönemde devletin gücü azaldı'' diye konuştu. Demirel, 1980 yılında
da meclisin kapandığını ve yasakların getirildiğini, kendisine 10
yıl siyaset yasağı konulduğunu, ancak uğraşarak yasakları
deldiğini, bu dönemde de siyasi ve idari kadroların tahrip
edildiğini, siyasetin bundan zarar gördüğünü söyledi. -''3 EKİM'DE
MÜZAKERELER BAŞLAR''- Demirel, 3 Ekim'de AB ile Türkiye arasında
müzakerelerin başlayacağına inandığını vurgulayarak, şu görüşleri
dile getirdi: ''Zannederim 3 Ekim'de müzakereler başlar. Tam üyelik
görüşmeleri 10 yıl sürer. Ancak içeriği belli değildir. Avrupa'daki
halkın şu anda Türkiye'ye sempatisi fazla değildir. Fakat 10 yıl
içinde siyasi iktidarlar değişir. Halkın da görüşü değişebilir. 3
Ekim'de müzakerelerin başlamaması her şeyin sonu değildir. Deniz
bitmez. Turizm Türkiye'yi Avrupa'ya yakınlaştırır. Turistlerin
10'da 9'u ülkelerine memnun dönüyor. Turizm ile sempatimiz
artıyor.'' -''TSK TÜRKİYE'NİN OMURGASIDIR''- Kendisinin birkaç kez
siyasetten uzaklaştırıldığını ifade eden Demirel, ''Türk Silahlı
Kuvvetleri Türkiye'nin omurgasıdır. Ben birkaç kez siyasetten
uzaklaştırıldım. Ancak siyasetçi kendi yarasını tamir eder. Ama
Silahlı Kuvvetler yaralanırsa tamir edemezsiniz. Ben hiçbir zaman
Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine konuşmadım'' dedi. Halkın çok
çabuk umutsuzluğa düştüğünü belirten Demirel, özellikle okumuşların
ve gençlerin çok çabuk ümitsizliğe kapıldığını, her zaman bir
ümidin bulunduğunu, kimsenin karamsarlığa düşmemesi gerektiğini
sözlerine ekledi.