Değerleme uzmanlarına yeni konu
Abone olSektörün kapsadığı Canlı Menkul değerlemeleri gündeme geliyor.
Şubat 2011 tarihinde resmi gazetede
yayınlanan, binlerce maddeden oluşan Yeni Türk Ticaret Kanunu’na
göre, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm şirketler artık finansal
tablolarını Türkiye Muhasebe Standartları’na göre hazırlamak
zorundalar.
Bu kapsamda şirket bünyesinde yer alan Duran Varlıklar ister
gayrimenkul, ister canlı menkul olsun ile ilgili değerleme
raporları yine bu konuda uzman kişi ve kurumlarca yapılmak
zorunda.
Türkiye Muhasebe Standartları’na göre hazırlanacak Finansal Raporlar kapsamında, Duran Varlık değerlemesi oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Duran varlıklar kapsamında gayrimenkullerin değerleme çalışmaları, sektörünün bilinirliği ve bu sektörün birçok platformda konuşulması sadece gayrimenkule odaklanmış durumda. Sektörün kapsadığı Canlı Menkul (Varlık) değerlemeleri henüz çok fazla gündem konusu değil.
Önümüzdeki günlerde, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şeffaflık ilkesi doğrultusunda bazı şirketlerin duran varlıkları kapsamında yer alan Canlı Varlıkların Değerleme çalışmaları yaptırımları gündeme gelecek ve bu çalışmalar değerleme sektörünün uzmanları tarafından yapılacaktır. “Canlı Menkul veya Canlı Varlık” kavramı muhasebesel boyutlar değerleme uzmanlarını ilgilendirmektedir. Canlı varlıklar eğer bir yıldan daha uzun süre yaşayacaklarsa duran varlıklar grubu içinde gösterilmektedir. Peki nedir bu canlı varlık, hayal edebildiniz mi? Sığırlar, inekler ve ağaçlar duran varlık kapsamında yer alacak canlı varlıklara örnek olarak verilebilir.
İşletme, aşağıdaki koşulların
gerçekleşmesi durumunda canlı varlığı
muhasebeleştirebilmektedir:
• Şirketin söz konusu varlığı geçmiş olayların sonucu olarak
kontrol etmekte olması;
• Varlığa ilişkin gelecekteki ekonomik faydaların işletmeye
aktarılmasının muhtemel olması,
• Varlığın gerçeğe uygun değerinin veya maliyetinin güvenilir
olarak ölçülebilmesi.
Konun fazla uygulaması olmaması, büyük boyutlu el
değiştirmelerin emsal yaratacak kadar fazla olmaması nedeni ile
Canlı Varlık değer takdirleri oldukça zor çalışmalardır. Bu
varlıkların piyasa fiyatları çok farklı etmenlere bağlı olarak
değişim gösterebilmektedir. Bu menkullerin veya tarımsal
ürünlerinin gerçeğe uygun değerinin güvenilir olarak tespit
edilmesi durumunda gerçeğe uygun değerle değerlemeden kaynaklanan
kazanç ve kayıplar her dönem kayda alınmakta ve işletmeye doğru
hesap yansıtması sağladığı için önemli olmaktadır.
Yapmış olduğumuz çalışmalarda açıkça şunu gördük ki, Canlı Varlık
değerleme çalışmalarında, mutlaka canlı varlığın piyasa koşulları
araştırılmalı ve sektörel veriler doğrultusunda değer takdirleri
yapılmalıdır. Örneğin kereste elde edilen ağaçlar gibi bazı ürün
veren bitkiler yıllar ilerledikçe değer kazanırken, kümes
hayvanlarının değeri yıllar geçtikçe düşecektir. Bu gibi
kriterlerin mutlaka göz önüne alınması gerekmektedir. Gerek maliyet
unsurlarının, gerekse emsal değerlerinin araştırılması ve güncel
veriler üzerinden çalışmaların yapılması oldukça önemlidir. Mesela
inek, sığır, koyun ve keçi gibi yetiştirilip satmak, damızlık
olarak ya da yününden ve sütünden yararlanmak amacıyla elde
bulundurulan canlı varlıkların ilk kayıt anında
muhasebeleştirilmesi amaçlı yapılan değerleme çalışmalarında
“Maliyet Yöntemi” esas alınarak Maliyet Bedelleri üzerinde değer
takdiri yapılmaktadır. Maliyet bedellerinin tespit edilememesi
durumunda ise “Emsal Karşılaştırma Yöntemi” kullanılmaktadır. Canlı
varlığa ilişkin aktif bir piyasanın bulunması durumunda, bu
piyasada açıklanmış olan fiyat (emsal bedel), canlı varlığın piyasa
değerinin takdir edilmesinde oldukça önemlidir.
Canlı varlığın organik olması durumunda emsal karşılaştırma yöntemi
uygulanabilir. Ancak bazı durumlarda piyasada veri oluşturacak
kadar emsal varlık bulunmayabilir.Bu durumda varlığı aldıktan sonra
onu organik hale getirinceye kadar geçen süredeki masrafları ve
giderlerle varlığı normal halde kullanılmasında elde edilen gelir
ve giderler dikkate alınarak çalışma yapılmalıdır..
Kısacası temmuz ayında yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret
Kanunu, tüm sermaye şirketlerinin kurumsallaşması ve şeffaflaşması
için önemli yaptırımlar getiriyor, canlı menkul taşıyan
şirketlerinde bu kapsamda değerleme sektörüne yolu düşecek gibi
görülüyor.