Defin davası reddedildi
Abone olYusuf Bozkurt Özal'ın defniyle ilgili Başbakan Erdoğan'a açılan tazminat dava reddedildi.
Avukat Tezcan Çakır'ın, Danıştay'ın, ''Yusuf Bozkurt Özal'ın
Süleymaniye Camii Haziresine defnini öngören Bakanlar Kurulu
kararının iptali''nin gereğini yerine getirmediği gerekçesiyle
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine açtığı manevi tazminat
davası reddedildi.
Avukat Tezcan Çakır, Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii
Haziresine defnine ilişkin 9 Ocak 2001 tarihli Bakanlar Kurulu
kararının iptali istemiyle dava açmış, Danıştay 10. Dairesi, söz
konusu Bakanlar Kurulu kararını oybirliği ile iptal etmişti.
Başbakanlığın temyizi üzerine dosyanın gittiği Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulu, 10. Daire'nin kararını onamıştı. Karar düzeltme
istemi de reddedilerek, iptal kararı 8 Aralık 2005'te
kesinleşmişti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Çakır, yargı
kararının gereğini yerine getirmediği gerekçesiyle, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan aleyhine 25 bin YTL istemli manevi tazminat davası
açtı.
Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, Çakır'ın tazminat istemini
reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararında, mevta defni, defnedilmiş
mevtaların mezardan çıkartılması ve nakli konularında Sağlık
Bakanlığı ve belediyelerin yetkili ve görevli kılındığı
anımsatıldı. Mevzuatın bu idarelerce gerçekleştirilmesi gereken
işlemler olmadan ölünün mezardan çıkarılmasına ya da nakline izin
vermediği ifade edilen kararda, şöyle denildi: ''Buna göre
Başbakanlık, doğrudan doğruya mevtanın mezardan çıkartılması ve
nakli konularında icrai bir eylem veya işlemde bulunamamaktadır. Bu
nedenlerle ölünün mezardan çıkartılması ve nakledilmesi sorumluluğu
bizatihi Başbakanlığa yüklenemez. İdari yargı kararının infazı için
davacının müracaatı üzerine Başbakanlıkça hiç bekletilmeksizin 2577
sayılı Kanun'un 28. maddesi hükmü de hatırlatılmak suretiyle
Bakanlar Kurulu kararı alınmasını teklif eden, uygulayıcı olan ve
defnin gerçekleştirildiği yerin maliki ve o yer üzerinde tasarruf
yetkisi bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğüne yazı yazılmıştır.
Yapılan bu işlemlerin eskiden beri süregelen uygulamalardan olduğu
anlaşılmıştır. Dava konusu olay nedeniyle de aynı işlem
yapılmıştır.''
''HAK VE ADALETE UYGUN DÜŞMEZ''
Yapılan bu işlemler üzerinde davalının (Başbakan'ın) kişisel olarak
herhangi bir etkisinin bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği
kaydedilen kararda, şöyle devam edildi: ''Davalı Başbakan'ın,
Bakanlar Kurulu başkanı olması veya bir kurumun Başbakanlığa bağlı
bulunmasından dolayı diğer kamu kurumlarının görevine giren ve
onların sorumluluğunda bulunan tüm işlem ve eylemlerden dolayı
sorumlu tutulması hak ve adalet kuralına uygun düşmez. 2577 sayılı
Kanun'un 28. maddesinde öngörülen kasıttan ve kişisel kusurundan da
bahsedilemez. Mevtanın mezardan çıkarılmaması veya başka bir yere
nakledilmemesi sonucuyla Başbakanlık işlemleri ve dolayısıyla
davalı arasında bir sebep sonuç bağı da kurulamaz. Davacının
Danıştay 10. Dairesine verdiği dava dilekçesindeki ikrarına göre de
manevi zararı söz konusu değildir. Yargıtay içtihatlarına göre de
davacının yansıma yoluyla manevi zarara uğradığı kabul
edilemez.''
Avukat Tezcan Çakır, mahkemenin kararını temyiz edeceğini bildirdi.
Yusuf Bozkurt Özal'ın mezarının bulunduğu yerde, Kanuni Sultan
Süleyman ve Hürrem Sultan'ın türbelerinin yanı sıra Yusuf Bozkurt
Özal'ın annesi Hafize Özal ile Muhammed Zahit Kotku'nun mezarları
da yer alıyor.