Davutoğlu'ndan Gülen açıklaması!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Fethullah Gülen ile 2013 yılında yaptığı görüşmeye ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı.
"KAYDETMİŞLERLE AÇIKLASINLAR"
O görüşme bir kere Gülen ile baş başa yapılan bir görüşmeydi,
dolayısıyla o da ne söylediğimizi gayet iyi biliyorlar. Ama her
şeyi dinlemeye meraklı oldukları için eğer onu da kaydetmişlerse
açıklasınlar. Ne söylediğimiz de orada açıktır. Tabii nezaket
kuralları içinde söylenmiştir. Bir ültimatom, böyle bir şey yok o
günün psikolojisi içinde ama söylediğimiz şey açıktır,
'Türkiye'ye dönmeniz ve bütün bu gerilimlerin durması için
gereken adımların atılması, bürokraside olan unsurların kesinlikle
siyasal bir şeyin parçası haline gelmemesi' vesaire. Yani
uzun bir görüşmedir.
Eğer dediğim gibi kaydetme, dinleme merakları olduğu için
isterlerse yayımlasınlar, yani bunu çıkarsınlar, dinlemişler,
kaydetmişlerse. Ben söylediğim her şeyin hem farkındayım, hem de ne
dediğimi bilirim, ne söylediğimi de bilirim bu konuda hiçbir şeyden
de çekincem yok. Ama tabii bunları, ben bir ilim adamıyım, o anda
devlet yetkilisiyim, o nezaket kuralları içinde, nasıl
Cumhurbaşkanımız başbakan iken 'ülkeye dön' davetinde bulunuldu.
Şunu da açık bir şekilde söyleyeyim, 'Bütün bu ön yargıları
giderecek olan yegane şey sizin Türkiye'ye dönmeniz ve iletişime
açık olmanız', söylediğim şey de budur. 'Türkiye'ye
dönmeniz halinde ve her an sizinle görüşülebilir olması durumunda
zihinlerdeki bu şüpheler ortadan kalkar. Başbakanımız ne
düşünüyorsa size doğrudan söyler, siz ne düşünüyorsanız
söylersiniz, biz ne düşünüyorsak söyleriz. Sizin burada bulunmanız,
bu iletişimi imkansız kıldığı için şüpheler artıyor. Türkiye'ye
gelmeniz bunu kolaylaştırır.
'Yani bu minvalde tabii şimdi, nihayetinde ben kaydetmediğim için
bütün motamot ama söylediğimin, işin esası bu. İstiyorlarsa ben
hayatımda hiçbir şekilde bir konuyu örtmedim, hiçbir görüşmemi
devlet kayıtları dışında yapmadım, olması gereken şeyler içinde
yaptım ve ne söylediğimi de dediğim gibi, söylediğim hiçbir sözden
de bir adım geri adım atmadım.
"CUMHURBAŞKANI'NIN BİLGİSİ VARDI"
Tabii. Ben hem şahsi ilişkimiz bağlamında hem de o anda
dışişleri bakanıyım. Cumhurbaşkanının olduğu bir yerde dışişleri
bakanı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızdan izinsiz veya onun bilgisi
olmadan herhangi bir yere gitmem, şehir değiştirmeyi bırakın, bir
toplantı için bir yerden diğer yere giderken de bu benim devlet
ahlakı etrafında benimsediğim bir ilkedir. Sayın
Cumhurbaşkanımız tabii aradan süre geçti, kendisinde herhangi bir
şekilde bu anlamda yanlış bir kanaat uyanmasını da istemem,
kendisine olan saygımın ne kadar derin olduğunu, kendisi de
bilir. Daha başbakanlığı döneminde, ilk başbakanlık
görevini aldığında ve daha çok eskiye dayanan dostluğumuz gereği
kurulmuş çok sağlam ilişkilerimiz var ama tabii kendisi de
söylediği gibi bazen hafıza yanıltıcı olabilir ama benim için bu
konu da diğer konu gibi berrak bir husustur" ifadesini
kullandı.
"ZİYARETLE İLGİLİ BİLGİLENDİRDİM"
Tabii. Türkiye'den ayrılmadan önce Sayın Başbakanımızla konuştum, 'Böyle bir teşebbüste fayda vardır diye' dedim. 'Taşların yerine oturması için ve olabilecek olumsuzlukları engellemek için' dedim. New York'a gittiğimizde de Sayın Cumhurbaşkanımızla o zaman bu ziyareti gerçekleştireceğimi ifade ettim, döndükten sonra da ne görüşülmüş olduğu konusunda da her ikisine de bilgi arz ettim."