Davutoğlu'ndan erken seçim ve bedelli açıklaması
Abone olBaşbakan Davutoğlu, kimse çözüm sürecini 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi bir daha sınamamasını gerektiğini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT Haber özel yayınında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
ÇÖZÜM SÜRECİ Başbakan Ahmet Davutoğlu: "Kamu düzeni konusundaki hassasiyet korunacak, bu konuda taviz vermeyiz. Çözüm sürecinin nihai perspektifi olan silahsızlanma da dahil olmak üzere şiddetin terk edilmesi ve demokratik ortamda siyasi hayatın hayata geçirilmesi konusunda da net bir tavır sergilenecek. Ümit ederiz bu tür görüşmeler onun önünü açar. Bağdat dönüşü bu konuda gelişmeler olabilir." |
"KİMSE ÇÖZÜM SÜRECİNİ SINAMASIN"
Başbakan, programın ikinci bölümünde ise çözüm süreciyle ilgili
değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de 6-7 Ekim olaylarının
büyük bir kırılma yaşanmasına neden olduğunu söyleyen
Davutoğlu, kimsenin bir dana 6-7 Ekim olaylarında olduğu
gibi çözüm sürecini sınamamasını istedi. Davutoğlu, sorunların
silahla ve şiddetle çözülemeyeceğini söyledi. Davutoğlu şöyle
konuştu;
"90'lı yıllarda dile getirilen talepler, ardarda konulduğunda
sorunların çoğunun çözüldüğü görülüyor. Mesala OHAL'in kaldırılması
isteniyor, kaldırıldı. Kürtçe yayın istenmiş bu yapılmış.
Cezaevlerinde Kürtçe konuşma istenmiş, bu da olmuş.
Bizler bunları bir müzakere olsun diye yapmadık, doğru olduğu için
yaptık. Ülkede, "Kürtlere hakları verilirse ülke bölünür" diyen bir
de "Bunlar verilmesse ayrılmak istiyoruz" diyen iki kesim
vardı.
"HAKLAR SİLAHLA ALINMADI"
Çözüm süreciyle birlikte kardeşlik oluşmuştur. Bizim dönemimizde
yaylalara mezralara geri dönüldü. Bazı tazminatların ödenmesi
konusu var. Bunların çoğu gerçekleşti. Bunlar demokrasi içinde
yapıldı. Birileri silah göstererek bunları kabul ettirmedi.
Şiddetin karşısında bir başka şiddeti gösterirseniz, bu anlamda
devlet şiddeti kullanma yetkisi olan tek meşru kurumdur.
Şu anda çözüm sürecinin gelmesi gereken yer, her türlü talebin
ifade edilmesidir ki bu sağlandı. Kimse şiddeti ve silah
dilini, bu noktada kullanmaması gerekir.
"BUNLAR YAPILMASAYDI..."
Biz bunları yapmamış olsaydı, bölge böyle bir türbulansa girdiğini
düşünürsek, Türkiye'nin iç barışını koruyabilir miydi? Şu anda
çözüm kendi doğasında işliyor. Zaten bundan dolayı bölge halkı 6-7
Ekim olaylarına örgüte tepki göstermiştir.
"6-7 EKİM OLAYLARIYLA İLGİLİ ANKET YAPTIRDIK"
Bu konuda anket yaptık ve bölge halkı 6-7 olaylarını, yüzde 75
oranında doğru bulmadığını söylüyor. Geriye kalan büyük bir bölüm
ise cevap vermiyor. Bu anketin içerisinde çok küçük bir marjinal
grup bu olaylara destek veriyor.
Çözüm sürecinde, nihayetinde en önemli sonuç silahların
bırakılmasıdır. Demokratik alanın gelişmesiyle zaten bu kendisine
bir alan bulamayacaktır.
"EN ÖNEMLİ ŞART KAMU DÜZENİ"
Bize her ne kadar yol haritası verilmedi denilse de kendileri de
biliyorlar ki biz bazı konularda mutabık olunduğu hususu
aktarılmıştır. Tekrar söylüyorum. Kamu düzeni konusunda
herhangi bir ipotek konulmasına izin vermeyiz. Bunda
anlaşmışsak daha sonra ne talep ediliyorsa bunu konuşabiliriz.
Büyükşehir Belediye Yasası, Türkiye'nin Tazminat'tan sonra
yapılmış, yerinden yönetim düzenlemesidir. Bunları yetersiz
görürseniz o zaman size sorarlar: Ne istiyorsunuz diye?
Eğer siz Suriye'de ve Irak'ta olduğu gibi etnik bir bölücülük
istiyorsanız o zaman bu başka bir şeydir.
"KİMSE KUSURA BAKMASIN"
Kürtler'in kendisini yönetmesi istenirse, Kürtler'in yoğun olduğu
İstanbul'da ya da Konya'da böyle bir hak mı tanıyacağız? Lübnan mı
olacağız? Kusura bakmasınlar ama Kürtler'in temsil hakkını kimse
HDP'ye vermiş değildir. Çözüm sürecinde en önemli husus üniter
devlettir.
Kürtler'i temsil ederek biz yerinden yönetelim derseniz, bölgedeki
AK Parti'yi hiçe saymış olursunuz. İl ortalamasına bakılırsa AK
Parti'nin bölgede temsil gücü daha fazladır.
"TAKVİM DEĞİL SIRALAMA VAR"
Çözüm süreci konusunda 1 Ekim'de kafamızda net bir takvim vardı.
Tüm bu olaylardan sonra bir takvim değil ama kafamızda bir sıralama
var. Yani bu konuda kim ne yapıyorsa biz onu yapacağız.
"ERKEN SEÇİM YOK"
Türkiye'de herşeyin normal seyirde olduğunu göstermemiz lazım.
Seçimler bu anlamda bir fırsat var diye değerlendirmeyiz.
Ekonominin kuralları neyse bunu siyasetle bir bağlantı kurmayız.
Seçimler vaktinde yapılacaktır.
"BEDELLİ ASKERLİK ŞİMDİLİK YOK"
Genel doğası gereği, bedelli askerlik konusunda görüştük. Olayın
iki yönü var. Genelkurmay'da aldığım brifingte savunma
yapılanmasında niteliksel bir sıçramaya ihtiyacımız var. Şu anda
belli ölçülerde bu sağlandı.
Belirli bir yaş birikmesi varsa bunun da önüne geçmek lazım.
Tezkereyi konuşurken 6-7 Ekim olayları yaşandı. Şu anda önümüzü
rahat görebileceğimiz bir tabloda bunu değerlendirebiliriz. Bir
ihtiyaç olduğu açık ama. Bu ihtiyaçta her alınan kararda kar topu
gibi büyüyor. Verdiğiniz her af psikoloji içinde başkasını
tetikliyor. Böyle bir beklentiyi yarın olabilecek gibi gündemde
tutmanın da bir anlamı yok.