Davutoğlu MİT tırları için rest çekti!
Abone olCanlı yayında MİT tırları iddialarını değerlendiren Başbakan Davutoğlu "TIR'ların içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez" dedi.
Habertürk ekranlarında gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet gazetesinin gündeme
taşıdığı MİT tırları iddialarını değerlendirdi.
Suçlamaları red eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet gazetesinin ortaya çıkardığı MİT TIR'larındaki silah görüntülerine ilişkin olarak, "Evet, Suriye’de ciddi catışmalar oluyordu ve Türkmenlere yardım ettik. TIR'ların içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez" dedi.
Davutoğlu şöyle konuştu:
MİT TIRLARINDA NE VARDI?
(Durdurulan MİT tırları) Bu konuda bizim veremeyeceğimiz hesap
yok. Hiçbir şekilde Türkiye hiçbir yerde terör örgütlerini
desteklemedi. Sicilinde de en ufak bir leke yoktur. Devlet işleyişi
bakımından ve bu işin zamanlaması bakımından 2 şeye dikkat
çekeceğim. Dünyanın herhangi bir yerinde devletin bir kurumu
devletin bir başka kurumunun verilen talimat gereği yaptığı bir
faaliyeti bir suçmuş gibi yansıtabilir mi? Evet, Suriye’de ciddi
catışmalar oluyordu ve Türkmenlere yardım ettik. TIR'ların içinde
ne olduğu kimseyi ilgilendirmez
Yani Amerika'da istihbarat örgütü bir faaliyet yapıyor ama Pentagon
o faaliyete baskın yapıyor. Siyasi otorite bir talimat vermişse,
siyasi otoriteye bağlı bir kurum, siyasi otoriteden izin almadan o
talimata müdahale etmesi açık bir suçtur. Evet o günlerde
Bayırbucak'ta çok ciddi çatışmalar oluyordu. Bugün Suriye
Türkmenlerini temsilen o zaman Suriye Türkmen Cephesi'nin Başkanı
da açıklama yaptı.
BAHÇELİ BİLİR AMA ÖRTÜYOR ŞIU ANDA
Bunu da Devlet Bahçeli bilir ama örtüyor şu anda. Bunun manevi
hesabını verirler. Biz talimat vermişiz, "Türkmenleri
ezdirmeyeceksiniz ve yardım edeceksiniz" demişiz, istihbarat
birimlerimiz bu talimatla harekete geçmişler. Kimin haddine gelip
de eğer bir yanlış uygulama olduğunu düşünüyorlar gelip bize
soracaklar. Başka bir şey yaparlarsa bu casusluktur ya da isyandır.
Çok açık söylüyorum. Devlet idare ediyoruz, oyun oynamıyoruz. Biz
talimat vereceğiz Türkmenleri koruyacaksınız diye, başka bir
beyefendi veya paralel yapı, bir grup hükümeti zaafa uğratmak için
gelip orada onu yapacaklar, ve bu da bir basın özgürlüğü olacak
öyle mi? Amirinden izin almadan kimin haddine bir yere baskın
yapmak? Amirleri kim onların? Hükümet. Hükümeti kim seçmiş? Millet.
Millete yönelik bir eylemdir bu. Onların görevi değil o. Hem de
orada görevli olmayan bir savcı müdahil oluyor.
"BAKIN BU CASUSLUĞU YAPAN BİR TAŞKA KAÇ KUŞ
VURUYOR'"
Peki zamanlaması nedir? Buna onun için casusluk diyorum. Olaydan 2
gün önce biz Harran'da mülteciler kampında mültecilerle ilgili
toplantı yapmışız. Ve Türkiye'yi mültecilere mükemmel bir yardım
yapan bir ülke olarak dünyada bir algı oluşuyor. Sonra 100'ü aşkın
diplomatla büyükelçiler konferansı için ben Adana'ya gitmişim.
Öncesi bu. Gittikten 1 gün sonra bu yapılıyor biz daha oradayken.
Pek sonrası? Pazartesi dönemin Başbakanı olan Erdoğan Brüksel'e
gidecek, Avrupa Birliği görüşmeleri var. Salı günü de ben Dışişleri
Bakanı olarak Cenevre'de BM gözetiminde yapılan Suriye rejimi ile
muhalifler arasındaki görüşmelere katılacağım.
Bakın, bu casusluk işini yapan bir taşla kaç kuş vuruyor!
1- Türkiye'nin imajını bozuyor, "Bakmayın Harran'da mültecilere
yaptıkları aslında teröristlere yardım ediyorlar" diyor,
2- Bizim Adana'da yapmakta olduğumuz büyükelçiler konferansına
gölge düşürüyor,
3- Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini görüşmek için Brüksel'e
giden Erdoğan'ın gündemini AB'yi değil de Suriye'ye kaydırıyor,
4- Beni Dışişleri Bakanı 2 gün sonraki toplantıya Suriye rejimini
suçlayacak yere Türkiye'yi suçlayacak bir gündem oluşturuyorlar.
Suriye rejiminin Dışişleri Bakanı da dönüp bana "Sizin yayınlarda
da var, siz teröristleri destekleyeceksiniz" diye soru soruyor.
Yani muhakeme edilmesi gerekenlerin Suriye rejiminin eline koz
veriyor. Bu açık bir casusluk faaliyetidir.
Peki içinde ne var? Açık söyleyeyim, içinde ne olduğu kimseyi
ilgilendirmez. Gidilen yer ilgilendirir, hedef ilgilendirir.
Lojistik destek dedik, insani yardım dedik, bizim sınırımızda bir
savaş seyrediyorsa o savaşın Türkiye'ye gelmemesi için eğer o
tedbir o gün alınmamış olsaydı, mülteci sayısı 1500 daha
artabilirdi. TIR'ların durdurulmasından sonra Türkmenler büyük
kayıplara uğradı.