Darbe olur mu endişesini ortadan kaldırdık!
Abone olBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün AK Parti Ağrı İl Kongresi'nde gündeme dair açıklamalarda bulundu...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bir
ülkede acaba seneye darbe olur mu, ihtilal olur mu gibi soru
işaretleri bulunan ülkelere insanların yatırım yapmayacağını
belirtip, "Bu tür soru işaretlerini ve endişeleri ortadan kaldırmak
lazımdı, biz de bu tür endişeleri ortadan kaldırdık."
dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün AK Parti İl
Kongresi'ne katılmak ve bir dizi incelemelerde bulunmak üzere
Ağrı'ya geldi. Akşam saatlerinde hava yoluyla Ağrı'ya gelen Bakan
Ergün'ü Ağı Valisi Ali Yerlikaya, Belediye Başkanı Hasan Arslan ve
kurum müdürleri havaalanında karşıladı. Önce Ağrı Valiliği'ni
ziyaret eden Ergün, buradaki temaslarının ardından Ağrı Belediye
Başkanlığı'na geçti.
Bakan Ergün, Belediye Başkanlığı'nı da ziyaret ettikten sonra Ağrı
Halk Eğitim Merkezi'ndeki, Ağrı Ticaret Odası'nın (ATSO)
düzenlediği 'Yeni Teşvik Kanununun Uygulanması' konulu toplantıya
katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Ergün, "Acaba seneye
darbe olur mu, ihtilal olur mu." gibi soru işaretleri
varsa insanların o ülkede yatırım yapmayacağını söyledi. Ergün,
"Bu tür soru işaretlerini ve endişeleri ortadan kaldırmak
lazımdı, biz de bu tür endişeleri ortadan kaldırdık."
dedi.
Bakan Ergün konuşmasına şöyle devam etti, "Biz Türkiye'de
darbe dönemini kaldırdık Allah'a şükür. Şimdi Türkiye'de hiç kimse
seneye darbe olur mu diye düşünüyor mu? Hükümete birisi muhtıra
verir mi, diye düşünüyor mu? Hükümet partisine kapatma davası
açılabiliyorsa bir memlekette, yatırım yapar mı insanlar. Yargı
yoluyla hükümet devireceksiniz, mahkeme kararıyla hükümet devirmek
var mı? Askeri darbe yapamadık, mahkeme darbesi yapalım. 2008
yılının Mart'ında memlekette bu manzarayı da yaşadık. Ama Allah'a
şükür dik duruldu ve bu badireler atlatıldı. Şimdi kimsenin aklına
darbe yapayım, muhtıra vereyim, postmodern darbe yapayım, yargı
yoluyla hükümet devireyim diye bir kimsenin aklına gelir mi,
gelmez. Niye çünkü 2010 yılının 12 Eylül'ünde halk büyük bir
anayasa değişikliği yaptı ve bu endişeleri ortadan kaldırdı. İşte
bu da yatırımlar için bir ülkede en önemli altyapılardan bir
tanesidir. Bütçe açıkları kadar, yüksek faiz oranları, yüksek
enflasyon oranları, yüksek kamu borçları kadar önemli bir riskti
bunlar. Bu riskleri ortadan kaldırdık Allah'a şükürler olsun.
Böylece Türkiye'nin önü büyük çapta açılmış oldu."
"ÜLKEDE HİÇBİR İNSANIMIZ ETNİK VEYA DİNİ NEDENLERLE BİR
PROBLEM YAŞAMAYACAK"
İnsan hak ve hürriyetleri konusuna da değinen Bakan Ergün, bundan
sonra hiçbir vatandaşın etnik veya dini kimliği nedeniyle bir
problem yaşamayacağını ifade etti. Bu ülkede bazı insanların etnik
bazılarının da dini kimliği nedeniyle aşağılandığını belirten
Ergün, insanların kimliğini inkar etmekle, dilini yasaklamakla veya
dini özgürlüğünü kısıtlamakla bir yere varılamayacağını
vurguladı.
Bakan Ergün, konuşmasını şu şekilde sürdürdü "Dilini
yasakla, kimliğini inkar et, köyünün adını değiştir. Bir yönetim
kendi ülkesinin vatandaşına bunu yapar mı. Yapıldı mı, yapıldı.
Hepimiz bundan bizar olduk. Bir ülke kendi vatandaşlarına bunları
yaparsa o ülkede yatırım olmaz. İnsanlar heyecan duymazlar. Şimdi
bunların hepsi ortadan kalkıyor. İnsan hakları, özgürlükler ve
demokrasi alanında hiç kimsenin etnik veya dini kimlik sorunu
yaşamadığı bir ülke olacak bu ülke. O noktaya doğru gidiyoruz. Dini
kimlik sorunu yaşadı insanlar. Bu kızın başı örtülü, bu
üniversiteye gidemez, şurada çalışamaz, buraya sokmayız onu. Bu
nedenlerle üniversiteden öğrenci attılar. Ayıp değil mi. Bir
yönetim bir ülkede vatandaşına kılık kıyafeti nedeniyle böyle bir
zulüm yapar mı. O zaman insanlar ülkelerini kalkındırmak için
çalışırlar mı? Çalışmazlar. Bunları da büyük çapta ortadan
kaldırdık. Bunlar bir ülkenin gelişmesinin önündeki engellerdir. Bu
engelleri bir bir ortadan kaldırıyoruz. Ama sabırla, kolay olmuyor
bunlar. Ne sıkıntılar çekiliyor bu işler yapılırken. Sabırlı olmak
lazım. Sabır, sabır, sabırla. Sabırla oluyor işler. Bunu gören
yatırımcılar, öyle yatırımlar yaptılar ki dünyanın en hızlı büyüyen
ülkelerinden birisi olduk. 2002 yılında özel sektör sadece 43
milyar yatırım yapıyordu Türkiye'de, 2011 yılı sonunda 235 milyar
yatırım yaptı özel sektör."