Danıştay siyasilere çıkıştı
Abone olDanıştay saldırısının 2. yıl dönümünde siyasilere mesaj. Danıştay Başkanvekili Önbilgin yargıyı eleştirenlere tepkili
Danıştay 2'nci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürüldüğü
Danıştay saldırısının bugün 2'nci yıldönümü. Anma töreninde konuşan
Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin, egemenliğin kurumlar arasında
bir üstünlük olmadığını da belirtti. Başkanvekili Önbilgin, yargı
kararlarına yönelik eleştirileri "siyasi amaçlı" diye
nitelendirdi.
Danıştay Başkanvekili Gönül Önbilgin, ''Yargı kararlarını kendi
siyasi çıkarlarına uygun bulmayan kişi ve kuruluşlar basın
özgürlüğü, düşünce açıklama özgürlüğü adı altında gerek yazılı
gerekse görsel basında yargı kararları hakkında eleştiri yaparken
sınırsız ve ölçüsüz beyanda bulunmuşlar halen de bulunmaktadırlar''
dedi.
TANSEL ÇÖLAŞAN AĞLADI
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, ''Yargı
Şehidi Mustafa Yücel Özbilgin'' konulu slayt gösterisi sunuldu.
Özbilgin'in gençlik yılları, valilik görevinde bulunduğu dönem ve
Danıştay üyeliği dönemine ilişkin fotoğraf karelerinin yanı sıra
saldırıdan sonra Danıştay'ın önü ve Anıtkabir'deki törenlere
ilişkin fotoğraflar yer aldı. Bu sırada Özbilgin'in eşi Sema
Özbilgin ile Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ve bazı Danıştay
üyelerinin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
KUVVETLER ARASINDA ÜSTÜNLÜK SIRALAMASI YOK
Önbilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Anayasamızda demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça belirtilen Türkiye
Cumhuriyeti'nde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu,
millete ait bu egemenlik yetkisinin anayasada belirtilen kuvvetler
ayrımı ilkesine göre; yasama, yürütme ve yargı organları eliyle
kullanılacağı, bu organlar arasında bir üstünlük sıralaması
olamayacağı; üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda bulunduğu
gerçeği göz ardı edilerek, yargı kararlarını diledikleri gibi
eleştiren ve bu kararları veren yüksek yargıçların kişiliklerini
hedef alacak şekilde yapılan beyanlar toplumu şekillendirmeye ve
siyasi çıkar sağlamaya yönelik olmuştur.''
SEVİYESİZ ELEŞTİRİLER
Yargı kararlarının ''eleştirilemez'' olmadığını da ifade eden
Önbilgin, ''Ancak, gerek devlet deneyimi gerekse bilgi birikimiyle
donatılmış, anayasaya, kanunlara ve vicdani kanaatlerine göre
hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerine ve kamu yararı
ilkelerini, kararlarına her türlü siyasi görüşten arındırılmış
olarak yansıtan konularında uzman yargıçların kararları
eleştirilirken bunun belirli bir seviyede yapılması gerektiği
açıktır'' dedi.
HİÇBİR GÜÇ VAZGEÇİREMEYECEK
Önbilgin, şunları kaydetti: ''Yeterli bilgiden yoksun olma veya
hukukun üstünlüğünü kendi çıkarlarına feda etme gibi sebeplerle
eleştiri dışına çıkılması ve toplumun yönlendirilmeye çalışılması
yargıya güveni zedeler ve toplum hayatını altüst edecek sonuçlara
neden olur. Unutmamak gerekir ki, Türk milleti adına karar veren
yargıya yapılan her türlü saldırı, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve
demokrasimize yapılmıştır. Yapılan eleştiriler nedeniyle yargısına
saygısı ve güveni kalmaya bir toplumun temelleri sarsılmış
demektir.
Cumhuriyetin kazanımlarını, Atatürk ilke ve devrimlerini, hukukun
üstünlüğünü içine sindiremeyenler bilmelidir ki, hiçbir güç, Türk
milleti adına yargı yetkisini kullanan mahkemelerimizi, demokratik,
laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin
ilkelerinden, Atatürk'ün gösterdiği, bilime ve akla dayalı yolda
ilerlemekten ve Türkiye'yi çağdaş dünyanın hukuk düzeyine çıkarmak
için çaba göstermekten vazgeçiremeyecektir.''