Danaıştay görüntülerini böyle silmişler
Abone olOYAK iddianamesi tamamlandı. Danıştay suikastıyla ilgili şifreli kasada saklanan 4 bin görüntünün tek tek silindiği tespit edildi.
10 şüpheli hakkında "Terör örgütüne yardım ve delilleri
karartmak" suçlarından 20 yıl hapis istenen iddianamede, 4 bine
yakın görüntünin silindiği belirtiliyor.
Ergenekon davası kapsamında devam eden OYAK soruşturması sonucunda
hazırlanan iddianamedenin ayrıntıları Tolga Atar imzasıyla Bugün
gazetesinin manşetine taşındı.
İddianamede, OYAK Güvenlik eski Genel Müdürü Orhan Çoban, OYAK
Güvenlik Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tarık Özyılmaz, OYAK
Elektronik Güvenlik Sistemleri Müdürü Yavuz Selim Kavaklıoğlu, OYAK
Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketi Bilgi İşlem Müdürü Barış
Demirtaş, OYAK Montaj ve Bakım Teknisyeni Murat Ünal, OYAK Savunma
ve Güvenlik Sistemleri Şirketi Teknisyeni Serkan Akyıldız ve OYAK
Savunma ve Güvenlik Sistemleri şirketinde Montaj Bakım Şefi olan
Metin Alma'nın şüpheli olarak yer aldı.
Ergenekon davası kapsamında Danıştay saldırısına ait kamera
kayıtlarının silinmesine ilişkin tamamlanan OYAK iddianamesinde,
kamera kayıtlarının 'geri dönülmez' şeklinde silindiğine dair delil
ve tanık ifadelerine yer verildi. İddianameye göre hakkında dava
açılan şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele
geçen dijital verilerde ortaya çıkan delillere yer verildi.
ARSLAN’IN KEŞİF ANI KAYDEDİLDİ
Yapılan aramalar sırasında şifreli kasalarda bulunan dijital
verilerde, Danıştay saldırısı önce ve sonrasına ait belge ve
dijital verilerin de ortaya çıktığı kaydedildi. İddianameye göre
saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan'ın olaydan bir gün önce
keşif yaptığına dair görüntülerin kaydedildiği, ancak bir gün sonra
silinerek hard disklerin çıkarıldığına dair delillerin ise
hazırlanan raporlarla tespit edilerek 4 bine yakın görüntülerin
silindiği öne sürüldü. Şüphelilerin kayıtların değiştirilmesi ve
silinmesine dair yaptıkları telefon görüşmeleri de iddianamede yer
aldı.
GÖRÜNTÜLERİ SİLMEKLE SUÇLANIYORLAR
Danıştay saldırısının gerçekleştiği dönemde OYAK Güvenlik Şirketi
Genel Müdürü olan iddianamenin 1 numaralı şüphelisi emekli Albay
Orhan Çoban'ın Danıştay binasındaki güvenlik kamera sistemine ait
hard disklerin silinmesinden ve saldırı günü kamera kaydı
yapılmamasından suçlandığı ileri sürüldü. Çoban'ın da bulunduğu
6'sı tutuklu 10 şüphelinin, Danıştay saldırısına iştirak etmekle
suçlandığına yer verilen iddianamede, şirketin Bilgi İşlem Müdürü
olan şüphelilerden Barış Demirtaş'ın ise olay gününe ait
görüntülerin silinmesi, hard diskler ve kamera kayıtlarının
üzerinde değişiklik yaparak delillerin karartıldığından sorumlu
olduğu iddia edildi. Şirketin Genel Müdür Yardımcısı Mustafa
Tarık Özyılmaz'ın şüphelilerden Orhan Çoban ile birlikte hareket
ettiği belirtildi.
GERİ DÖNÜLMEZ ŞEKİLDE SİLMİŞLER
Diğer şüphelilerin bir kısmının ise teknisyen olarak görev
aldıkları, hard disklerin sökülmesinİ gerçekleştiren kişiler
olduğu, saldırı günü sökülen hard disklerin yerine yeni bir hard
disk takarak saldırıyı karartmakla suçlandıkları ileri sürüldü.
İddianamede saldırı sırasında binanın çevre güvenliğini sağlayan
kameraların bilinçli olarak bozuk olduğundan hiç kayıt
yapmadığı ve olaydan bir gün önce ise kayıt yapılan hard dsiklerin
de bilinçli olarak geri döndürülemez şekilde silindiği de
vurgulandı. Bu nedenle kameraların bilinçli bir şekilde olaydan
önce tamir amacıyla OYAK'a gönderiliğini dikkat çekilerek,
Danıştay'daki güvenlik kameraların arıza vermesi veya kayıttan
çıkması durumunda şirketin ilgili birimine anında sinyal
göndererek, yeni durumu bildirmesine dikkat çekildi. Bu nedenle
şirketin arıza ile ilgili müdahalede bulunmadığı iddia edildi.
ADLİ MAKAMA BİLGİ VERMEDİLER
İddianamede, delililer arasında başta TÜBİTAK ile diğer kurum ve
kuruluşların hazırladıkları raporlara da yer verildi. Şüphelilerin,
"Terör örgütüne yardım etmek ve delilleri karartmak" suçlarından 10
yıldan 20 yıla kadar değişen ağır hapisle yargılanmaları talep
edildi. İddianamede, Saldırı öncesi yapılan keşiften, 17 Mayıs 2006
günü sabah saatlerinde saldırının yapıldığına, kayıtların öğleden
sonra tekrar kurulduğuna, yaklaşık bir hafta sonra Oyak Savunma ve
Güvenlik Sistemleri Şirketi tarafından Danıştay'a arıza öncesi
görüntülerin kurtarılmaya çalıştığına dair bilgi verilirken, adli
mercilere bildirilmediğinden geçen döneme kadar yapılan süreç
ayrıntılı olarak anlatıldı.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Birinci Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi,
Danıştay saldırısı görüntülerinin silinmesine ilişkin bilirkişi
incelemesi yaptırmıştı. TÜBİTAK bilirkişi heyetinin hazırladığı
raporda, sonu 93 ile biten seri numaralı hard diskte dosyaların
önemli bir kısmının silindiğini tespit edilerek sadece isimlerine
erişildiği vurgulanmıştı. Raporda, firmanın ilettiği DVD'deki
dosyaların, 6 Haziran 2006'da oluşturulduğu ya da kopyalandığı, bu
tarihle ilgili "DVD'de kamera kayıtları mevcut ama içinde görüntü
bulunmuyor" ifadeleri kullanılmıştı. Bundan ötürü o tarihte hard
diskle bir işlem yapıldığına dair sonuca varıldı. Alparslan Arslan,
Danıştay saldırısını 17 Mayıs 2006'da gerçekleştirmiş ancak
saldırıdan bir gün önce Danıştay binasının çevresinde keşif
yaptığını söylemişti. Bu rapordan önce hazırlanan ön rapora göre
mahkemenin naip hâkimi Hüsnü Çalmuk, Danıştay binasına ait
kayıtların silinmesiyle ilgili, sorumlular hakkında suç duyurusunda
bulunmuştu. Bunun üzerine 19 Ocak 2010'da Özel Yetkili İstanbul
Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan, soruşturma başlatmış,
Pehlivan, Yargıtay'da görevlendirilince soruşturma Savcı Muammer
Akkaş'a devredilmişti. Hard diskleri inceleyen emniyet de savcılığa
raporunu ulaştırmış, bu rapor da TÜBİTAK'ın raporuna benzer bir
sonuca varmıştı.
Alparslan Arslan'ın 17 Mayıs 2006'da gerçekleştirdiği kanlı
saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, geçtiğimiz 3
Ocak'ta Ankara, İstanbul ve Zonguldak'ta OYAK Güvenlik şirketine
yönelik 21 adrese baskın düzenlenmişti. Yapılan aramalarda, 6
jammer cihazı ile çok sayıda bilgisayar hard disklerinin imaj
kayıtlarına el konulmuştu. Çoğu şirket yöneticisi 9 kişi gözaltına
alınmıştı. Gözaltına alınan iki zanlının, Arslan'ın baskına ilişkin
görüntülerini "geri dönülemez" şekilde silerken çekilmiş güvenlik
kamerası kayıtları ortaya çıkmıştı.