Dahilere tahammülümüz yok!
Abone olToplumumuzda yerleşmiş bazı kelimeler yaratıcı düşüncelerin gelişmesini engelliyor.
Türk toplumunda,''durduk yere icat çıkarma'',''eski köye yeni
adet getirme'' gibi sözlerle yaratıcı düşüncenin engellendiği
bildirildi.
Prof. Dr. İsmail Üstel,bu yüzyılın ''beyinlere ve yüreklere yatırım
yapmayı'' gerektirdiğini söyledi.Alışılmışın dışına çıkmanın
yaratıcı ve buluşçu düşünce anlamına geldiğini ifade eden
Üstel,ancak yaratıcı düşüncenin yadırgandığını bildirdi.
Toplumda, ''Durduk yere icat çıkarma'', ''Eski köye yeni adet
getirme'' gibi
sözlerle yaratıcı düşüncenin engellendiğini ifade ettiğini anlatan
Üstel,şöyle
devam etti:''Eğitim sistemimizin ezberci olması,özellikle de ailede
çocuğun doğal merakının zirvede olduğu sırada ebeveynlere sorulan
soruların yanıtlanmaması,çocuğun duygularını bastırıyor ve çocuk
soru sormak istemiyor.Aileler bu konuda daha duyarlı ve hoşgörülü
davranmalıdır. Türkiye'de yaratıcı düşünce alkışlanmak yerine
dışlanıyor,bir süre sonra da özgüveni olmayan ezik insanlar ortaya
çıkıyor.Türk milleti diğer milletlerden daha zeki,ancak bu
potansiyeli ortaya çıkaracak imkanları bulunmuyor.
Patent alma konusunda da çok yetersiz bir ülkeyiz.Osmanlı'dan bu
yana
alınan patent sayısı ABD'de 1 haftada alınan patent sayısına
eşittir.''
150 POTANSİYEL DAHİ
Prof. Dr. Üstel,özel sektörde performans değerlendirme sisteminde
yaratıcı
düşüncenin teşvik edilmesinin yeni fikirlerin oluşmasına ortam
hazırlayacağını,
dolayısıyla bunun kurumlar için de daha yararlı olacağını
belirtti.Akıcı düşüncenin hızlı ve esnek düşünce olduğunu dile
getiren Üstel,yaratıcı düşüncenin,hazırlık,kuluçka,evraka ve
rafinasyon aşamalarının bulunduğunu vurguladı.
Üstel şöyle konuştu:''Toplumda dahilerin görülme sıklığı bir
milyonda 2'dir. Bu,şu an Türkiye'de 150 tane potansiyel dahi var
demektir,ama bunlar ortaya çıkarılabilecek mi?Yaratıcı
bireylerin,istek enerjisi,sıra dışı zeka, tükenmeyen merak,sürekli
tetikte olma,gerçekçi özgüven,açık fikirlilik, deneyci
yaklaşım,iyimserlik,pes etmemek,yaratıcılıktan keyif almak gibi
karakteristik özellikleri vardır.Zeka çok geniş bir yelpazedir;o
yüzden kimse kendine haksızlık etmemeli,bir iki adım sonra
tökezlediğinde durmamalıdır."