D-8de kritik görüşme
Abone olBaşbakan Erdoğan, D-8 Zirvesi'nde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile görüştü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi'nin yapıldığı
Endonezya'nın
Bali Adası'nda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve
Pakistan
Başbakanı Şevket Aziz ile yaklaşık 1 saatlik görüşme yaptı.
D-8 Zirvesi'nin yapıldığı Bali Uluslararası Kongre Merkezi'nde
''D-8 Üyeleri Arasında Ticaret ve Yatırımların Gelişmesi'' konulu
toplantının ardından Başbakan Erdoğan, Ahmedinejad ve Aziz ile
biraraya geldi. Yaklaşık olarak 1 saat süren toplantının ardından
açıklama yapılmadı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi atılımcılarına, ''Sadece
fikir, inanç ve teşebbüs hürriyetleriyle iç dinamiklerimize
yenilenme imkanı tanımakla da kalmayalım. Bunun ötesine geçerek dış
politikalarımıza esas teşkil eden parametrelerimizi güncelleyelim''
diye seslendi.
Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda basına kapalı
gerçekleştirilen D-8 Zirvesi'nin devlet ve hükümet başkanlarının
konuştuğu bölümde katılımcılara hitap etti.
Edinilen bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğinin
islam dünyası ile Batı arasındaki köprü konumunu pekiştirerek her
iki tarafa da kültürel ve ekonomik faydalar sağlayacağını kaydetti.
Türkiye'nin D-8 ülkeleri arasındaki işbirliğine büyük önem
atfettiğini bildiren Erdoğan, İstanbul Deklarasyonu'nun hedef ve
ilkelerine bağlılıklarını muhafaza ettiklerini söyledi.
D-8 ülkelerinin geniş doğal kaynaklar ve insan gücünün oluşturduğu
zengin potansiyelin farkında olduklarını belirten Başbakan Erdoğan,
şunları kaydetti:
''D-8 projesini başlattığımızda ortak amacımız işbirliği yaparak
ekonomimizi güçlendirmek ve halkımızın refahını artırmaktı. Bunlar
bugün de temel hedefimiz olmaya devam ediyor. Bununla birlikte ilk
9 yılda, 1997'de İstanbul Deklarasyonu'nu imzalarken
tasarladıklarımızın pek çoğunu gerçekleştiremediğimizi kabul
etmeliyiz. Ancak oluşumun bu kadar kısa sürede kısıtlı mali imkan
ve eksikliklerle işlevlerini tam anlamıyla yerine getirmesi zaten
de beklenemezdi. Dünyada bunu başarabilecek bir örgüt de
bulunmamaktadır.''
DAİMİ SEKRETERLİK
D-8'in sekreterlik hizmetleri görevine bağlı az sayıda personelle
çalışan icra direktörlüğü ofisi tarafından yürütüldüğünü anımsatan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bana göre son yıllarda D-8
faaliyetlerinin tedrici olarak artması, yeterli sayıda uzmana
sahip, küçük ama etkin bir daimi bir sekreterlik kurmamızı
zorunlu kılmaktadır'' diye konuştu.
Milletler arasındaki en önemli bağlardan birinin de ticaret
olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, ticaretin uluslararası
ilişkilerde önemli bir işlevi olduğunu kaydetti. Modern piyasa
ekonomisi açısından uluslararası ticaretin halen önemli bir unsur
olduğunu ifade eden Erdoğan, küreselleşen dünyada bu önemin daha da
arttığını belirtti.
Erdoğan, ''Zira mal ve hizmetlerin dolaşımı bakımından dünya artık
düzdür. Uluslararası şirketler yerini önce ulusallaşan şirketlere
bırakmıştı. Şimdi ise en doğru tanım bana göre küreselleşen
şirketler olacaktır'' dedi.
Bu gelişmenin yeni bir durum olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam
etti:
''Bu durumda ancak değişim ve adaptasyon kabiliyeti olanların
ayakta kalacağını, ayak uyduramayanları da zor bir sürecin
beklediğini unutmamalıyız. Onun için diyorum ki bırakalım
serbestlik olsun. Sadece fikir, inanç ve teşebbüs hürriyetleriyle
iç dinamiklerimize yenilenme imkanı tanımakla da kalmayalım. Bunun
ötesine geçerek dış politikalarımıza esas teşkil eden
parametrelerimizi güncelleyelim.''
İktidarları döneminde 2 kat artışla dış ticaretin 87.6 milyar
dolardan 189.9 milyar dolara yükseldiğini belirten Başbakan
Erdoğan, Türkiye'nin hedefinin 2012 yılında ilk 10 ülke arasına
girmek olduğunu bildirdi. Bugünkü toplantıda iki önemli anlaşmanın
başarıyla sonuçlandırılmasını görmekten mutluluk duyduğunu anlatan
Erdoğan, Tercihli Ticaret Anlaşması ve Gümrük Alanında İşbirliği
Çok Taraflı Anlaşmalarının onay işlemlerinin de hızlı şekilde
tamamlanmasını beklediklerini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, ticari ilişkileri D-8'in gerçek potansiyelini
yansıtacak hale getirmenin zamanının geldiğini belirterek, gelecek
dönemde ticari heyetler, seminerler ve konferanslar düzenlenmesi,
ticareti teşvik edici faaliyetlere de öncülük verilmesi gerektiğini
söyledi.
Küreselleşmenin getirdiği tehlike ve risklere de değinen Başbakan
Erdoğan, aynı zamanda küreselleşmenin sunduğu imkan ve fırsatları
değerlendirmenin yollarını birlikte aramaları gerektiği görüşünü
dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bakınız AB ile ilişkilerimizde 3 Ekim 2005'te geldiğimiz nokta,
farklı kültür ve inançlar arasında aşılmaz karşıtlıklar bulunduğunu
savunanlara da güçlü bir cevap niteliğindedir. AB ile
geliştirdiğimiz siyasi, ekonomik, insani ve ticari ilişkilerle,
ortak değerlerimizi, küreselleşmenin önünü de açmış olacağız.
Üyeliğimiz İslam dünyasıyla batı arasındaki köprü konumumuzu
pekiştirecek, her iki taraf da kültürel ve ekonomik faydalar
sağlayacaktır. Tecrübelerimiz, barış ve işbirliğinin, geleneksel
değerlerimizi evrensel ilkelerle uyumlu hale getirmekten geçtiğini
göstermiştir. AB üyeliğimiz bunun en çarpıcı örneği
olacaktır.''
MEDENİYETLER İTTİFAKINA DESTEK
Başbakan Erdoğan, insanlık tarihinin bu kritik dönemecinde farklı
din ve kültürler arasındaki şüphe ve yanlış anlamaları önleyecek
girişimlerde bulunmanın tüm ulusların ortak sorumluluğu olduğuna
inandığını söyledi. BM Genel Sekreterliği'nin himayesinde İspanya
ile birlikte yürüttükleri Medeniyetler İttifakı girişimini bu
bakımdan son derece önemli olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan,
girişimin farklı kültürleri ortak evrensel değerler etrafında
buluşturarak barış içinde müreffeh bir dünyanın kurulmasını öncülük
edeceğini düşündüğünü söyledi. Erdoğan, ''Bu, savaşın değil barışın
küreselleştirilmesi için önemli bir fırsattır. Sizlerin de bu
girişimi desteklediğinize inanıyorum. 21. yüzyılda ilerlemenin
itici gücünün çatışma ve savaşlar değil uzlaşma ve yapıcı rekabet
olması gerektiğini asla unutmamalıyız'' dedi.
DOHA Kalkınma Gündemi müzakerelerine büyük önem verdiklerini
vurgulayan Erdoğan, müzakerelerin zamanında ve adil biçimde
tamamlanacağına inancını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam
etti:
''Ancak ne yazık ki son 5 yılda yoğun biçimde sürdürülen DOHA Çok
Taraflı Ticaret Müzakerelerinde hala başarılı bir sonuca
ulaşılabilmiş değildir. Ulusal politikaların daha baskın gelmesi
kaçınılmaz olarak ticaret müzakerelerinin gidişatını da menfi
etkiliyor. Maalesef bu da uluslararası ticaretin serbestleşmesini
yavaşlatıyor.
Hong Kong Bakanlar Konferansı bütün beklentilerimizi
karşılayamamıştır. Özellikle Doha raundunun başarılı biçimde
tamamlanması için atılması gereken adımlar atılamamıştır. Yine de
uzlaşma için gerekli temellerin atıldığını söyleyebiliriz.
Bununla birlikte bölgesel işbirliği diğer birçok ülke gibi bizim
dış politikamızın da önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır.
Ayrı bloklar ortaya çıkmadığı sürece bölgesel işbirlikleri küresel
ticareti genellikle olumlu etkilemektedir. Bunların çok taraflı
küresel ticaret sistemini tamamlayıcı araçlar olarak görülmesi
gerektiğini düşünüyoruz.'' İran Cumhurbaşkanı'na da
katkılarından dolayı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, Endenozya'ya
dönem başkanlığı için başarılar diledi.
Bu arada Başbakan Erdoğan'ın, öğle yemeğinde, İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad ile bir süre sohbet ettiği öğrenildi.