Cumhuriyetin tartışılacak yemini!
Abone olCumhuriyet yazarlarından Balbay'a ilginç destek! Yazarlar, hükümetin devrilmesi için çalışmassak namerdim!
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet
Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın kitaplarını imzalamak
için bir araya gelen yazarlar, hükümeti devirmek için
çalışacaklarına yemin etti.
Deniz Som, "Hükümetin devrilmesi için çalışmazsam
namerdim" derken; Ümit Zileli ise hükümetin yıkılmasında
birazcık pay sahibi olabilmeleri halinde onur duyacaklarını
söyledi.
Atatürk Kültür Merkezi'nde açılan kitaf fuarında bir araya gelen
Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Deniz Som, Ali Şirmen, Alev
Coşkun, Ümit Zileli ve Serdar Kızık, tutuklanan Mustafa Balbay'ın
kitaplarını imzaladı.
Daha sonra yazarlar, okuyuculara bir takım konuşmalar yaptı.
Bursa'daki kitap fuarında söylenen "Bu hükümeti yıkmak
benim görevimdir" sözünü hatırlatan Deniz Som, "Demokratik
hakları kullanarak bu hükümetin devrilmesi için çalışmazsam
namerdim." dedi.
ZİLELİ'DEN BALBAY'A DESTEK
Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Ümit Zileli ise Mustafa
Balbay'ın söylediği her söz, yazdığı her yazı ve konferansta
söylediklerinin altına sadece imza atmayacağını, bundan şeref
duyacağını belirtti.
"Biz bu hükümetin yıkılması gerektiğini yıllardır yazıyoruz." diyen
Zileli, bütün hakları sonuna dek kullanarak bu hükümetin
yıkılmasında birazcık pay sahibi olabilmeleri halinde bundan onur
duyacaklarını vurguladı.
Kendilerine yapıştırılmaya kalkışılan suçların ancak göğüslerinde
birer şeref nişanesi olacağını dile getiren Zileli, "Hele
adlarını anmayı bile gereksiz gördüğüm bu tetikçilerin,
ahlaksızların sözleri bizim için ancak ve ancak şeref nişanesi
olur. Biz sonuna kadar yazmayı da çizmeyi de konuşmayı da
sürdüreceğiz. Ama diyeceksiniz ki sizi kestiler, evet kesildik. Ama
buradan keserler, oradan çıkarız. Sonuçta konuşmalarımızı orada da
yaparız, burada da yaparız. Başka platformlarda da yaparız. Üzgün
olmaya hiç gerek yok. Bu süreçler içerisinde böylesi komik bir
faşizmin, darbe diyorlar hangi darbe; biz içinde yaşıyoruz zaten.
Biz koyu dinci bir faşizmin tam göbeğinde yaşıyoruz." diye
konuştu.
Askeri darbelerden bahsedildiğini, 12 Eylül'ü çok ağır bir şekilde
yaşamış gazeteci olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "12
Mart'ta çocuktum. Onu da babamın yaşadığını gözledim, devletin
kaymakamı olarak. Her türlü şartta 12 Mart ve 12 Eylül faşizminden
askeri darbelerine çok net bir biçimde karşı çıkmış Cumhuriyet
Gazetesi ve onun yazarları ve ben onun yazarı olarak şunu
söylüyorum; 12 Eylül'den de beter bir dönemde yaşıyoruz. 12 Eylül'ü
bile nerdeyse rahmet okutacak bin tane yazım vardır 12 Eylül ile
ilgili. Bu kadar ağır bir dinci faşizme, bu ülke hiç yaşamamıştı
daha önce. Ama biz bu karanlığın içinden çıkmayı becereceğiz. Bu
karanlığın içinden aydınlık çağdaş yurttaşları, bu ülkenin aydınlık
insanları bunu da bertaraf edecek. Bedel ödeyeceğiz ama
bedellerimiz olacak ama biz bunu çocuklarımıza borçluyuz.
Çocuklarımıza borçlu olduğumuz bu geleceği bu alçakların elinden
söke söke alacağız, hiç kuşkunuz olmasın."
Topyekün bir savaş olduğunu iddia eden Serdar Kızık da, savaşın
sadece Mustafa Balbay'a değil Türkiye Cumhuriyeti'ne olduğunu ileri
sürdü.
Yazarların konuşmaları, salonda bulunanlar tarafından büyük alkış
aldı.