Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Trump'ın Golan Tepesi açıklamasına sert tepki
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında konuştu. Erdoğan, Golan Tepeleri'ne ilişkin skandal açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump'a sert sevap verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın skandal Golan Tepesi açıklamasına
Erdoğan'dan sert cevap geldi. Trump, İsrail'in işgali altın
olan Golan Tepeleri için "ABD için İsrail'in Golan Tepeleri
üzerindeki egemenliğini tam olarak tanımanın zamanı geldi."
ifadesini kullanmıştı.
Erdoğan bu skandal ifadeye şöyle cevap
verdi:
Filistin'in hak ve hukukunu savunmak bizler için vazgeçilmezdir.
Trump'ın Golan Tepeleri'yle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi yeni
bir krizin, gerilimin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri'nin
işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz, veremeyiz. Bu
hassas süreçte doğrudan bizi ilgilendiren hususlarda daha aktif
olmamız gerekiyor.
Bir hakikatin altını çizmekte fayda görüyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı, üye sayısı bakımından BM'den sonra en büyüktür. İsrail yönetiminin aralıksız tacizlerine maruz kalan Kudüs'ün hakkını korumak teşkilatın birinci vazifesidir.
Ne ilk ne de son saldırı
İslam İşbirliği
Teşkilatı'nın her zamankinden çok inisiyatif alması gereken
dönemden geçiyoruz. Yeni Zelanda'daki saldırı ne ilk ne de son
saldırıdır. Manifestodan dehşet veren görütülere silah
üzerinde yer alan tarih ve isim pek çok gerçeği göstermektedir. Bu
saldırı Müslümanları toplu olarak hedef alan ne ilk ne de son
saldırıdır.
Saldırganlar terörle suçlanmadı
Saldrırıların faillerinden hiçbiri İslam düşmanı ve terör
suçlamasıyla hakim karşısına çıkarılmadı. Sorunları halının altına
süpürerek çözemeyiz. Sosyal hastalıkları yok sayarak tedavi
edemeyiz. Biz görmezden geldikçe, sorunlar katlanacaktır,
büyüyecektir. Biz sesimizi yükseltmedikçe batılı hükümetler
konforlarını bozmayacaktır. Saldırılar daha da pervasızlaşacak,
ırkçı fanatikler daha da azgınlaşacaktır. 1940'larda Avrupa'da
olduğu gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Çözüm yollarını beraberce aramalıyız.
Neonazi terör örgütüdür
6,5 milyon vatandaşı dünyanın ayrı devletinde yaşayan bir ülke
olarak yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığının kendi meselemiz
görüyoruz. Şu anda karşımızda açıkça bir İslam düşmanlığı
vardır. Tıpkı DEAŞ gibi, PKK gibi Neonazi örgütleri de terör
yapılanması olarak ele alınmalıdır. Bugün uluslararası toplum
DEAŞ eylemleri sonrası nasıl tepki veriyorsa aynı tepkiyi Neonazi
saldırıları sonrası göstermelidir.
Nefret suçu önemsizleştiriliyor
Nefret suçlarını önemsizleştirmenin hiç kimseye faydası yoktur.
Neonazi terörünü daha fazla görmezden gelmenin maliyeti çok ağır
olacaktır. Şahsımı hedef almak, batı dünyasında nefret objesi
haline getirmek kimseye fayda sağlamaz. 40 yıldır manşetlerle
çarpışıyoruz. Bugün de yarın da hakkı söyleyecek, hakikati
haykıracağız.
Medya benzin döküyor
Biz sesimizi yükseltmedikçe saldırılar daha fanatikleşecektir. Biz
acı da olsa hakikatleri dillendirmekdikçe Batılı medya kuruluşları
bezine ateş dökmeye İslam düşmalığını körüklemeye devam
edecektir. Bunu katiline bile merhaba kardeşim diyen mu'min
gönüller için yapmalıyız.
Yeni Zelanda'ya teşekkürü borç bilirim
Yeni Zelanda makamlarına ve halkına teşekkürü bir borç biliyorum.
Başbakan başta olmak üzere Yeni Zelanda hükümetine kararlı duruş ve
hassasiyet için teşekkür etmek istiyorum. Sergilenen empati ve
Müslümanlarla dayanışma tüm dünya liderlerine örnek olmalıdır.
Caninin adını anmalıyız ama vahşi terör eyleminin unutulup
gitmesine müsaade etmemeliyiz. Tüm bağlantılarını ortaya çıkararak
çok güçlü bir mesaj vermeliyiz.
İİT çaba sarf etmiyor
10 yıllık eylem planında İslam düşmanlığı konusuna yer vermiştik.
Maalesef olması gereken düzeyde bir çaba sergilenmiyor. Güçlü bir
mekanizmaya ihtiyaç var. İslam düşmanlığını BM ve AB gibi
platformalar taşıyarak paydaşlarımızın sayısını artırmalıyız. İslam
dünyasının ortak geleceğini tehdit eden meselelerde kısa vadeli
çıkarlar orta ve uzun vadeli menfaatlerin önüne geçmemelidir. Her
türlü katkı vermeye hazırız."