Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cemaat ve MGK açıklaması
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, "Ulusal güvenliğimizi tehdit eden her yapı MGK’da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki bütün
cemaatlerin, vakıfların, derneklerin hedef yapıldığı yalanının
yayılmak istendiğini belirterek, "MGK’da bu türden kararların
alındığı yazılıyor. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden her yapı
MGK’da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı
çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır" dedi.
Erdoğan şöyle devam etti: "Bütün vakıfların, cemaatlerin
hedef alınacağı da alçakça bir yalandan başka bir şey değildir.
Hukukun dışına çıkmadığı sürece herkes faaliyetleriniz özgürce
yerine getirir.
17-25 Aralık darbe girişimlerinde başarısız olanların hedeflerinden
vazgeçmediği ortadadır. Seçim sistemini etkilemeye dönük olarak
milli iradeye yönelik girişimler de bu mahiyettedir."
Çırağan Saray'ında düzenlenen Anadolu Aslanları İş
Adamları Derneğinin (ASKON) 9. Olağan Genel Kurulu toplantısında
konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları
şöyle:
GEZİ OLAYLARI KONTROL EDİLEMEMİŞ OLSAYDI...
Sadece son 1.5 yıl içinde darbeci zihniyetin farklı maskeler
içinde millet eve ülkeye nasıl saldırdıklarını birlikte gördük.
Birileri çıkıyor. Son 1,5 yıldır olan hadiseleri küçük, önemsiz
göstermeye çalışıyor.
Gezi olayları kontrol edilmemiş olsaydı sokaklar şiddete teslim
olmuş olsaydı acaba Türkiye bugün nerede olurdu? Bu sorunun
Mısır’da, Ukrayna’da cevabı verildi. Mısır’da sokak olayları bahane
edildi, çok kanlı bir darbe yapıldı. 18 yaşındaki Esma
kurşunlanarak orada şehit edildi. Rabia denilen olay kökeni
itibariyle bu ve önemli. Bu hareket bir kenara konulamaz. Dünyada
da demokrasiyi savunduğunu iddia edenlerin bunlara sahip çıkmak
suretiyle ne kadar anti demokratik oldukları ortaya çıkıyor. İşte
Ferguson olayları.Arizona olayları. Elinde silahı yok. Adamı
yatırıyorlar yere ve kafasını yere vurup, nefessiz bırakıp
öldürüyorlar. Silah yok, Molotof kokteyli yok.
TAKSİM'E YÜRÜYENLER NEREDE?
Burada polisimiz vatandaşı mı öldürdü, silah mı çekti? Polisi
öldürecekleri anda polis kendini savunmayacak mı? Savunacakları
anda paralel yargı bakıyorsunuz 8 seneye mahkum ediyor.
Kadıköy’de başlayıp Taksim’e gelen zat 12 ağacın yeri değiştirildi,
kesilmedi. Ama Yalova’dakiler kesildi. 250’yi aşkın ağaç eksildi.
Neredesin sen? Nerede o çevreciler? Nerede Taksim’de yürüyenler.
Neredesiniz tencere tavacılar.
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘AKILSIZ’ LAFINA CEVAP
17-25 Aralık operasyonları gayesine ulaşmış olsaydı Türkiye bugün nerede olurdu? O bir darbe girişimi değil miydi? Bu soruların cevabı 25 Aralık’ı silmeye çalıştıkları fezlekede ortaya çıktı. ‘Dönemin Başbakanı’ ifadesini kullanıyorlar fezleke için.
Türkiye’de muhalefet partilerinin üzerinde çok ciddi bir şantaj
baskısı var, medyanın üzerinde de. Kasetlerin, telefon kayıtlarının
tehdidi var.
Ana muhalefet partisinin genel başkanı hafta içinde şahsıma yönelik
edebe uygun düşmeyecek ifadeler kullandı. Bir engelli kardeşimiz
şahsımla alakalı ‘zihinsel özürlü değil mi’ diye soru soruyor. Onun
da cevabı şahsımla alakalı ‘o akılsızdır’ diyor. Bunu ana
muhalefetin başı söylüyor. O engelli yine ben evlatlarımız,
kardeşlerimiz diyeceğim hem ona hem bize bu hakareti yapıyor.
O KASET OLMASAYDI GENEL BAŞKAN
OLAMAZDI
Ancak ve ancak kaset ve şantaj böyle birini öyle bir partinin
başında tutabilir.
Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün derler.
Böyle bir genel başkanlık ancak kasetle ve şantajla mümkün olur. O
kaset olmasaydı bundan genel başkan falan olmazdı.
Onları şantaj ve tehditle esir aldılar. Ama o dönem milletin
partisini esir alamadılar.
MGK KARARI
Türkiye’deki bütün cemaatlerin, vakıfların, derneklerin hedef yapıldığı yalanı yayılmak isteniyor. MGK’da bu türden kararların alındığı yazılıyor. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden her yapı MGK’da ele alınır ve onun gözünün yaşına bakılmaz, tavsiye kararı çıkar. Paralel yapı böyle bir yapıdır.
ALÇAKÇA BİR YALAN
Bütün vakıfların, cemaatlerin hedef alınacağı da alçakça bir
yalandan başka bir şey değildir. Hukukun dışına çıkmadığı sürece
herkes faaliyetleriniz özgürce yerine getirir.
17-25 Aralık darbe girişimlerinde başarısız olanların hedeflerinden
vazgeçmediği ortadadır. Seçim sistemini etkilemeye dönük olarak
milli iradeye yönelik girişimler de bu mahiyettedir.
BİZİM İÇİMİZDEN DE ONLARA UYANLAR
ÇIKTI
2010’da 26 maddelik bir anayasa paketi kanunu çıkardık. Maddelerden
biri de siyasi partileri kapatmayı önleyecek maddeydi. O zaman
muhalefet salonu terk etti. Bizim içimizden de maalesef onlara
uyanlar çıktı. 330’u yakalayamadık.
Partilerin kapatılmasının önüne geçmek için paketi hazırlayıp
getiren biziz. Buna karşı çıkan CHP, MHP ve BDP, şimdiki adıyla
HDP. Bizim içimizden de o zaman bazı ihanet edenler çıktı. Şimdi de
onların yerleri belli. Nerede olduklarını biliyorsunuz
BARAJLAR KALKSIN DEDİK,
YANAŞMADILAR
Barajlar kalksın diyorlar. Onu da teklif ettik. 5’e insin,
sıfırlayalım dedik. Ona da yanaşmadılar. Ana muhalefetin başındaki
akşam başka, sabah başka. Türkiye’de yalanı en güzel kim söyler
diye sordukları zaman vereceğiniz cevap ana muhalefetin başı.
Malzeme yok. O yüzden şimdi cumhurbaşkanı ile uğraşıyor.
BEN ALIŞILMIŞ CUMHURBAŞKANI DEĞİLİM,
OLMAYACAĞIM
Bazıları cumhurbaşkanı buna cevap verir mi diyor. Ben alışılmış
cumhurbaşkanı değilim. Olmadım olmayacağım bunu böyle bilinç
1150 KÜSÜR ODASI
VAR
Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılıyor. Yalanlar.. Sanki burası
benim kişisel sarayım. Dünyayı da gezmemiş, bilmiyor. Devlet
yönetimi nedir anlamaz. Çünkü SSK’yı nasıl batırdığını
bilirsiniz.
1000 odalı değil. Yanlış biliyorsunuz. 1150 küsür odası var.
İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ
Kendi mimarimizle orada projeyi uyguladık. Bunlarda büyük
düşünmek diye bir şey yok. Adımlarımızı büyük düşünerek
atıyoruz
İstanbul dendiğinde akla Dolmabahçe gelir, Topkapı Sarayı gelir.
Turistlere buraları gösterirler. Cumhuriyete yönelik
yaptıklarımızdan acaba ne gösteriyoruz.
Bu bir ufuk meselesi.
İtibardan tasarruf olmaz. Gelenler gidenler oraya bakıyor.
CUMHURUN TEMSİLCİLERİ MUHTARLAR GELSİN SARAYI GÖRSÜN
Bu adımlarla beraber ben vatandaşımızı buraya almaya başladım. Ankara Saray’da engelliler köyü var. Bunu biz yaptık 2005’ten sonra. Orayı ziyaret ettik. Demek ki bunu hazmedememişler. Onlar ‘cumhurbaşkanım saray nasıl bir saraydır’ dediler. O zaman ben de ‘Yarın sizi oraya alalım’ dedim. Ertesi gün geldiler, gezdiler, gördüler. Bu hazmedilemiyor. Aynı gün Kültür Sanat ödüllerini verdik. Tüm davetlilere yine orada yaklaşık 500 kişiye orada ikramda bulunduk. Yeni yıllar beraber Türkiye’deki tüm muhtarlarımızı oraya davet edeceğiz binli, ikili gruplar halinde. Cumhurun temsilcileri gelsin kendi sarayını görsün. Burası benim sarayım değil, milletin sarayı. Milletin sarayını hazmedemiyorlar.
İSTESELER DE İSTEMESELER DE…
Koltukların hesabı var falan diyorlar. Buckingam sarayı restorasyona giriyor. 5 milyar paund. Yaklaşık 7-8 milyar dolar. Bu sarayların sayısı belli mi orada. Buna benzer ne saraylar var. Geçenlerde Türkmenistan’daydık. Astana yüzlercesi ile dolu bunların. Bunlar Türkiye’nin büyümesinin düşmanı. İsteseler de istemeseler de biz Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz.
YAVUZ BİNGÖL CEVABI
On yıllar boyunca fikir özgürlüğü dediler, mahalle baskısından şikayet ettiler. Şu anda kimin nerede durduğu ortaya çıkıyor. Biz sabrettik.
30 Ağustos’ta Yavuz Bingöl’le Yemen Türküsü’nü söyledik.
Ona söylemediklerini bırakmadılar. Şu anda Türkiye’nin bu büyük
sanatçısını linç etmek için ellerindeki her vasıtasıyla
kullanıyorlar. Nasıl olur da Erdoğan’la aynı fotoğraf karesine
nasıl girersin diye. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Bütün
sanatçılar sizin gibi düşünmeye mecbur mu?
ALEV ALATLI'YA DA BUNU
YAPTILAR
Değerli yazarımız Alev Alatlı’ya da bunu yaptılar. Akil İnsanlar
Heyeti’ndeki bir çok sanatçıya da bunu yaptılar. Ahmet Kaya’nın bu
ülkeden mahsun ayrılışıyla yüreğimiz yandı.
Çatallarla, porselen tabaklarla neler yaptıklarını, ödül töreninden
nasıl kovduklarını hatırlayın.. Ertesi gün her türlü hakaret
yazısını yazanlar, şimdi de yazmadım diyenler ruh kök sakat tipler.
Hala aynı şeyleri yazıyorlar.
BENİ BAŞBAKANIMLA KARŞI KARŞIYA
GETİRECEKLER
Şimdi beni yazılarıyla Başbakanımla karşı karşıya getirecekler.
Biraz terbiyeli ol ya, edep adab bil ya. ‘’Başbakan dürüst
yolsuzluk yapmaz ama cumhurbaşkanı yolsuzlukların içinde.’’ Hangi
belgen var, bilgin var. Biz o yolsuzluklarla buraya gelseydik senin
ve patronunun yolsuzluklarını ortaya çıkaramazdık Bunları
hükümetleri istedikleri gibi yönettiler, bizi yönetemediklerim için
saldırıyorlar.
SANATÇILARA SESLENİYORUM: CESUR
OLUN
Sanatçılara sesleniyorum. Cesur olun. Mahalle baskısına karşı cesur
olun
Hiçbir sanatçımızın dışlanmasına izin vermeyeceğiz
BU MANTIKLA ENFLASYON
DÜŞMEZ
Faiz belasından bu ülkeyi kurtarmaya mecburuz. Büyümeyi sağlamak
için yatırım yapmamız lazım, üretim sağlamamız lazım.
Biz yüzde 63 faizlerde kalsaydık bugün buralara gelemezdik.
Bu mantıkla enflasyon düşmez.
Faiz enflasyon sebep netice ilişkisidir. Enflasyon sebep değil
neticedir. Ama enflasyonu sebep olarak gösterip faizi netice olarak
gösteriyorlar. Kimi aldatıyorsunuz ya.
Yatırımcı ülke bu faiz oranlarını düşürmeye mecburdur
4,6’ya geldik faizde. İniyoruz 2’ye doğru falan. O arada Gezi
olayları başladı. Bu manidar değil mi. Çünkü Türkiye’nin
sıçrayacağını gördüler.
Türkiye’de en çok kazanan sektör finans sektörüdür. Bu oyunu biz
bozacağız.
Eski Türkiye’nin tekelleri tek tek ortadan kalkıyor.
On yıllar boyunca yüzümüzü Ortadoğu’ya dönmemizi engellediler.
Ortadoğu’nun tüm zenginliklerini sömürdüler. Biz yüzümüzü oraya
döndüğünde eksen kayması, yeşil sermaye dediler, bataklık diyerek
üzerimize gelmeye kalktılar.
PUTİN'İN ZİYARETİNDEN RAHATSIZ OLDULAR
Putin’in ziyaretinden de rahatsız oldular. Kusura bakmayın da
bizim irademiz birilerinin ipoteği altında değil. Bu irade milli
iradedir. Bize yasak koymak isteyenler dolaylı yollardan Rusya
Federasyonu ile iş bağlıyorlar.
Biz kazan-kazan esasına dayalı olarak bu adımları atacağız.
Atacağız. Rahatsız olan olsun. Doğru bildiğimiz yolda kararla
yürüyeceğiz
Söylentilere, algı operasyonlarına itibar etmeyin. Türkiye
ekonomisi sağlam bir yolda ilerliyor.