Perşembe akşamı cuma gününün başlangıcı. Cuma günü de duaların makbul olduğu zaman dilimlerindendir. Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma, haftalık ibadet günü olarak biliniyor. Başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icabet saati) bulunduğunu haber veriyor. Bütün bu özelliklerinden dolayı gerek fert gerekse toplum olarak büyük önem taşıyan cuma gününde farz olan cuma namazından başka şu hususların yapılması sünnet kabul edilmiştir... Boy abdesti almak (bazı âlimlere göre farzdır), bıyıkları kısaltma, tırnak kesme vb. bedenî temizlikleri yapmak, misvak veya fırça ile dişleri temizlemek. Camileri temizleyip kokulandırmak. Camiye erkenden gitmek. Kehf Sûresi’ni okumak. Sabah namazında Secde ve Dehr sûrelerini okumak. Cuma namazında ise Cum’a ve Münâfikün veya A’lâ ve Gâşiye sûrelerini okumak. Dua ve zikir yapmak, Hz. Peygamber’e salâtü selâm getirmek. Fazileti bakımından salavat olarak ‘Salaten tüncina’ tercih edilebilir. Cuma günü, bayram günü olduğundan, bir gün önce veya sonrası olmaksızın sadece o güne has oruç tutmak mekruh. Camiye ezandan sonra girmek; zaruret olmaksızın, imam minbere çıkıp iç ezanın okunmasından itibaren namaz kılınıncaya kadar alışveriş ve benzeri bir dünya işiyle meşgul olmak ve cuma namazı vakti girdikten sonra namazı kılmadan yolculuğa çıkmak ise dinen kerih görülmüş. Hadis-i şerif Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah’a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arz edilir. Onun hasenatiyle sevinirler. Yüzleri aklaşır, parlar. Öyle ise Allah’dan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz. Tirmizi Ayet-i kerime Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen namaza gidin ve alışverişi bırakın. Cum’a Sûresi, 62/9 Haftanın duası Allah’ım! Hırsın azgınlığından, gazap ve öfkenin haddini aşmasından, hasedin galebe çalmasından, sabrın zaafa uğramasından, kanaatin azlığından, ahlâkın bozulmasından, şehvetin azdırmasından, bağnazlıktan, hevaya uyup Hüda’ya muhalefet etmekten, gaflet uykusundan, külfet altında ezilmekten, bâtılı hakka tercih etmekten, günahta ısrardan, kulluğu az fakat ma’siyeti çok olmaktan, zenginlerin böbürlenmesinden, fakirleri hor ve hakîr görmekten, yanımızda bulunanlara sû-i muâmelede bulunmaktan ve ehl-i ma’rûf olan güzel ahlâklı insanlara teşekkürü terk etmekten. Sana sığınıyoruz derdest edilip hizlana uğramaktan, hakkımız olmayanı yemekten ve bilmediğimiz bir konuda kelâm etmekten de yine Sana iltica ediyoruz. İmam Zeynülâbidîn Ali ibn Hüseyin Hazretleri (ra)