Çözüm sürecinde yeni yol haritası
Abone olDiyarbakır’da düzenlenen "Çözüm Süreci Çalıştayı"nda konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, PKK tarafından çocukları kaçırılan aileleri...
Diyarbakır’da düzenlenen "Çözüm Süreci Çalıştayı"nda konuşan
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, PKK tarafından çocukları
kaçırılan ailelerin eylemini “devrim” olarak gördüğünü söyledi.
Atalay, sürece ilişkin ise, "Yeni bir yol haritası üzerindeyiz.
Sürece yeni bir ivme kazandırma çalışması içindeyiz" dedi.
AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından Diyarbakır’da Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gıda,Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ar-Ge Başkanı Ekrem Erdem, AK
Partili milletvekilleri, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın
Altaç, akademisyen ve uzmanların katılımıyla ‘Gelişen Türkiye için,
yeni Türkiye’nin açılan kilidi, çözüm süreci’ çalıştayı düzenlendi.
Bir otelde düzenlenen çalıştayda, çözüm sürecinde yaşanan
gelişmeler ve önümüzdeki sürede atılacak adımlarla ilişkin
değerlendirme tartışıldı.
“DEĞİŞİMDEN ÇOK NORMALLEŞME KAVRAMINI ÇOK SEVDİM”
Düzenlenen çalıştayda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay, Türkiye’nin normalleşmesi ve sivilleşme konusunda AK
Parti’nin ilk hedefleri arasında yer aldığını anlattı. AK Parti
iktidarından buyana yaşanan demokratikleşmenin önemine vurgu yapan
Atalay, ”Değişimden çok normalleşme kavramını çok sevdim.
Türkiye’yi normalleştirmek sivilleştirmek partimizi kurduğumuzdan
beri hedefimizdir. İlk kararımız oldu. Türkiye Cumhuriyeti’ni
geçmişte yaptıklarıyla hesaplaştırdık. Yapılan yanlışlıklar,
haksızlıklar, zulümler yasaklar, korkular, endişeler faili
meçhuller, bütün olumsuzlukları tekrar gözler önüne serdik. Şunu
hepimiz biliyoruz ki, devletin bütün kesimlerle sorunları vardı.
Kiminin diliyle, bir kısmıyla dini inancı sebebiyle, bir kısmıyla
kıyafeti nedeniyle, bir kısmıyla çocuğunun ismi nedeniyle ama pek
çok vatandaş kesimiyle devletin sorunları var. Türkiye’de büyük bir
özgürlükler sorunu vardı. Büyük bir mücadeleyle bunların büyük
kısmını çözdük. Her riski aldık. Her cesareti gösterdik. Suçlandık,
Yüce Divan’ı gösterenler oldu, halen gösterenler var. Hükümet
olarak biz, Türkiye’de büyük bir dönüşümü sağlama mücadelesi
veriyoruz. Bütün istediğimiz çoğulcu bir toplum, açık bir toplum,
tam demokratik toplum bütün farklılıkları kucaklayan devlet
anlayışıdır. Bütün zenginliklerle farklılıklarla renklerle zengin
bir ülke bütün istediğimiz bu. Bu süre içinde yine kısa kısa
terörün şiddetin kullandığı yolları yok etme çabası gösterdik” diye
konuştu.
“SİYASETİN ÖNÜNÜ DAHA DA AÇMAK İÇİN UZUN BİR ÇABA GÖSTERDİK”
AK Parti olarak, sosyal ekonomik rahatsızlıkları şikayetleri,
şiddetin bütün zeminin kaldırmak için uğraştıklarını dile getiren
Başbakan Yardımcısı Atalay, nice demokratikleşme paketlerini AK
Parti olarak çıkardıklarını söyledi. Atalay, “Siyasetin önünü daha
da açmak için uzun bir çaba gösterdik. Başbakanımızın 2005’te bu
kentte yaptığı konuşması bir dönüm konuşmasıdır. Büyük sorunlar
daima zor çözülür ve çözülürken inişli çıkışlı yollar gösterir.
Ancak bu konuda bütün açık gönüllülükle samimiyetle her tür
diyalogu da kurmaya çalıştık. Tabii bu son yıllarda coğrafyamızda
değişimler bu süreci çalışmaları çok etkilemiştir ve halen olumsuz
etkilemektedir. Sonra çözüm süreci 2012’nin sonunda çok uzun 6
aylık bir mesaide geri plan çalışmalarından sonra çözüm sürecinin
başbakanımız tarafından ilanı. Akil insanlar mekanizması önemli bir
adımdır. Toplumla bu projeyi buluşturma çalışmasıdır çokta verimli
olmuştur. Çözüm sürecinde bu son 1,5 yılda belki en önemli aktör
toplumdur ve halen öyle olacaktır. Toplumu daima bu sürecin içinde
tuttuk ve tutacağız. Bu süreç şeffaf olacak ve toplum destekli
gittiğinde sürecin daha iyi yürüdüğünü gördük ve görüyoruz.
Özellikle bu bölgede sürece ne kadar büyük bir destek ve katkı
olduğunu biliyoruz. Burada ön aktör toplumdur. Tabii yine, sabote
edici provoke edici pek çok gelişme var. Bunun bir kısmı biliniyor
bir kısmı bilinmiyor. Türkiye’nin bu projeyi kendi kendine
yürütüyor olması dış dünyada önemli bir konu olmuştur. Uluslararası
aktörler kullanmadığı için. Yeni bir yol haritası üzerindeyiz.
Sürece yeni bir ivme kazandırma çalışması içindeyiz. Yeni bir yol
haritası üzerinde çalışma kararı çıktı ve biz şu anda bu çalışmayı
yapıyoruz. Diyaloglarımız tabii ki sürüyor. Ama son zamanlarda
siyaset kurumunu, siyaset kesimini daha ön planda tutma yönünde de
çabalarımız var başarabilirsek. Doğrusu biz siyaset kurumu daima en
önemli ayak olarak görüyoruz. Nihai hedefimiz bütün bu sorunlar
siyaset kurumu içinde tartışılsın, demokratik siyaset içinde
çözülsün. Bu çalıştay vesilesiyle bu sorunlar bir kez daha masaya
yatırılıyor. Tabii sizlerin desteğini istiyoruz. Pozitif katkı
verici destekler istiyoruz. Biz gerçekçilikten hiç uzak olmayız.
Gerçekleri ve gerçekleri gözardı ettiğinizde hedeflerinize
ulaşmakta zorlanırsınız. Bütün görüşmeleri yaparken bütün somut
adımlar üzerinde çalışırken siyasetin gerçeğini asla gözardı
etmemeliyiz ve bölgedeki vatandaşlarımızın desteğine çok
ihtiyacımız var. Temel aktör bu defa toplum. Toplumda büyük destek
var. Toplum artık özellikle bu bölgede terörle varılacak şiddet
varılacak bir yerin olmadığını görüyor” ifadelerini kullandı.
“DİYARBAKIR’DA VE ŞU GÜNLERDE BU ANALARA DEĞİNMEDEN BİR KONUŞMA
YAPILAMAZ”
Çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin çocuklarının geri
gelmesi için Diyarbakır’da başlattıkları oturma eylemine de değinen
Atalay, annelerin olayı tesadüf olmadığını, gecikmiş toplumsal
tepkiler olduğunu vurguladı. Aynı düşünce ikliminin içinden bu
tepkilerin geldiğine dikkat çeken Atalay, “Sorunlarımızı demokratik
siyaset içinde çözeceğiz diyor. Biz hükümet olarak parti olarak
çözüm sürecinde kararlılığımızı hep ortaya koyduk. Bir kez daha bu
kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Sabırlıyız, dikkatliyiz. Bu
süreçlerin de sabır ve dikkatle yürütülmesi gerektiğini biliyoruz.
Kolay olmadığını büyük emek istediğini özellikle biliyoruz ve büyük
bir samimiyet gerektirdiğini biliyoruz. Güven tesisi gerektirdiğini
biliyoruz. Samimiyet güven tesisi olmadan mesafe almakta
zorlanırsınız. Şimdi tam bugünlerde yani 2 hafta öncesini ifade
ediyorum. Çözüm süreciyle ilgili yeni adımlar atılacak daha somut
yol haritası üzerinde çalışılıyor diye duyulduğunda bölgede de
hareketlilik başladı. Yol kesmeler vesaire bunları anlamakta
zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz çözüm sürecinin hassasiyeti
nedeniyle çok temkinli dikkatli, çünkü bizim talimatımızdır o ama
bölgede de bu hassasiyetin çok fazla dikkate alınması gerekiyor. Bu
sabrın istismar edilmemesi gerekir. Bunları Diyarbakır’da sizlerle
paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Diyarbakır’da ve şu günlerde bu
analara değinmeden bir konuşma yapılamaz. Öğleden sonrada ziyaret
edeceğim. Sivil toplumsal bir inisiyatif olduğu için çok değerli
görüyorum. Ama bazen bir olay masum samimi bir olay çok fazla
tespitleri de getiriyor. Siyasi heyetinin İmralı’dan dönüşünden
sonra açıklamalarını önemli ve doğru buluyoruz. Bunlar bizimde
düşüncelerimiz ve ifade ettiğim gibi yeni yol haritası sonuca
götürücü olacaktır. Yasal düzenlemelerde yapılacak meclise de
gidilecek. Bütün boyutlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama
sürece zarar verici gelişmelere çok dikkat etmek gerekiyor. Yani
şimdi sizler hepiniz biliyorsunuz. Olumsuzluğa işaret etmek için
bir cümle söylemek istemiyorum. Bugünlerde herkesten istirham
ediyorum, pozitif katkı verici cümlelere ihtiyacımız var. Ama
sadece bir uyarı olarak dikkat olarak ve bu katılımcılara
hatırlatma babında şu anneler oyalıyla ilgili BDP-HDP’nin siyaset
kesimin üslubunu bakışını dikkatinize sunuyoruz. Yani çözüm
sürecini yürütenler samimiyet sınavından geçiyor bunlar çok
önemlidir ve bu doğrusu şaşkına çevirdi. Ezberler bozuldu. Kendi
içlerinden anneler diyor ki çocuklarımıza sahip çıkacağız
çocuklarımız bizim. Bu bir devrimdir. Ben öyle görüyorum. Ama çok
rahatsız oldular çok. Ben oysa gecikmiş bir anne feryadı olarak
görüyorum. On binler hayatını kaybetti bu şiddet ortamlarında ve
siyasete bakın. Belediye eşbaşkan bir bayan meydanları dar
ediyorlar bu analara. Bir eşbaşkan anneler para aldığı için
oradalar diyor. Başka birisi, örgüte katılmışlar daha ne
istiyorsunuz diyorlar. Başka biri zorla götürülmedi kendileri gitti
diyor. Bunun hiç birini örgüt söylemiyor. Bunun hepsini siyaset
kesimi söylüyor. Ve ben bunu değerli önemli görüyorum. Yani bunu
değerlendirmek lazım. Çözüm sürecini yürütenler bunları söyleyemez.
Çözüm sürecini yürütenler çok daha dikkatli olmak durumunda. Bu
benim için sürpriz. Bu yapıları bilmiyordum anlamında da
söylemiyorum. Bir defa daha bunu dikkatinize sunuyorum.
Diyarbakır’dan analara yakın bir yerden bunu bir kez daha
hatırlatıyorum” dedi.
“BİZ BUGÜNE KADAR KOLAY GELMEDİK”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde bugünlere kolay
gelmediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Biz çözüm süreci yürütüyoruz. Çözüm süreci dürüstlüğü, samimiyeti
gerektirir adaletli bakmayı gerektirir. Adaletli olacaksın. Doğruya
doğru yanlışa yanlış diyeceksin başka türlü çözemezsiniz. Aklımıza
vicdanımızı kullanacağız ve kafamızı gönlümü yeniden gözden
geçireceğiz. Çözüm süreci ancak böyle gider. Empati yapmayanlar
çözüm süreci yapamazlar. Anlayamazlar çünkü örgütten daha örgütçü
olarak çözüm süreci yapamazsın, Biz bugüne kadar kolay gelmedik.
Biz hesaplaşmalarla geldik, meydan okumalarla geldik ve nice
risklerle geldik. Öyle mesafe almak ülkeli normalleştirmek kolay
değil. Adaletle vicdanla empatiyle biz bunu yürütmek zorundayız
yürüteceğiz Allah’ın izniyle. Biz siyaset kurumu yürütsün diyoruz.
Biz kararlıyız. Bu süreç bu konular olgunlaşmıştır artık
Türkiye’de. Çözüme en yakınız. Biz başaracağız Allah’ın izniyle ve
mecburuz. İnsanımız için çözmek sorumluluğumuz var. Tarihimize ve
geleceğimize karşı çözme sorumluluğumuz. Eve dönüşler, siyasete
hayata dönüşler hepsi var.”
Atalay’ın konuşmasının ardından program basına kapalı devam
etti.
(İHA)