Çözüm süreci, bakırcılık mesleğine umut oldu

Diyarbakır’da, gerek süs eşyalarında gerekse de mutfak malzemesinde kullanılan bakırcılık, çözüm süreciyle yeniden canlandı.
Bakır, ev eşyalarının yapımında ciddi bir öneme sahipken, gelişen teknoloji nedeniyle bu malzeme daha çok süs eşyası olarak kullanılmaya başlandı. Bu anlamda Diyarbakır turizminde önemli bir yeri olan bakırcılık mesleği, yaşanan terör olayları nedeniyle önemini kaybetti. Gelişen çözüm süreciyle Diyarbakır’da bu mesleğin canlanmaya başladığını anlatan bakırcılık ustası ve bu malzemeleri satan dükkan işletmecisi Mustafa Tanrıkulu, sürecin bu şekilde devam etmesini dilediklerini söyledi. Tanrıkulu, "Çok önceleri yani babalarımız zamanında bakırcılık Diyarbakır’da meşhur bir meslekti. Diyar-ı Bakır diyoruz biz. Yani bakır diyarı olarak nitelendiriyoruz biz Diyarbakır’ı. Hammadde bakımından zengin olması burada bakırcılığın işlenmesi ve kap kaçakla süs eşyası olarak kullanılmasını arttırmıştır. Bu aslında Diyarbakır’ın bir kültürüdür. Gelişen teknoloji bakırcılığı da etkiledi. Alüminyum, teflon ve çelik gibi malzemelerin rağbet görmesi, en önemlisi de bölge de yaşanan olaylar sebebiyle bakırcılık eski ihtişamını kaybetti. Yaşanan bu çözüm sürecinin olayları sonlandırması Diyarbakır’a ciddi bir turist akınının olmasını sağladı. Diyarbakır’ı ziyarete gelen kişi sayısının her geçen gün artması Diyarbakır’ın bir kültürü olan bakırcılığın da ilgi görmesini sağlamış oldu. Bunun bu şekilde devam etmesini diliyorum. Çözüm sürecinden önce ve sonra diye bakıra olan ilgiyi ayıracak olsak çözüm sürecinden sonra büyük bir ilginin olduğunu söylemek mümkün" dedi.
Ankara’dan gelen turist Sevgi Kaplan, Diyarbakır’a gelmeden önce ön yargıyla geldiklerini ancak gezdikten sonra bu ön yargıların kırıldığını aktararak, gördüğü bakır işlemelerini çok beğendiklerini ve bunu daha önce televizyon ekranlarından göremediklerini söyledi. Televizyonlarda bugüne kadar Diyarbakır ile ilgili kötü olaylardan başka bir şey izlemediklerini ifade eden Kaplan, bakırcılık gibi bu tür yerlerin tanıtımının yapılması gerektiğini kaydetti. Kaplan, “Ankara’dan geldik. Güneydoğu’yu gerçekten çok beğendik. Özellikle bu tarz otantik yerleri görmek ve gezmek çok hoş bir duygu. Bu bakırcılar çarşısı hakikaten çok güzel bir çarşı, turistik bir mekan. Böyle yerlerin tanıtımını yapmak gerekiyor. Daha öncesinde Diyarbakır ile ilgili böyle yerler ve böyle şeyleri duymamıştım televizyon ekranlarından. Sadece burada oturan akrabalarım aracılığıyla duymuştum. Bu anlamda böyle yerlerin ekranlarda gözükmesi gerekiyor. Buralar çok öncesinden beri merak ettiğimiz, Diyarbakır özellikle çok gelip görmek, gezmek istediğimiz bir yerdi ancak maalesef yaşanan terör olayları buna engel oluyordu. Biz Ankara’dan kendi arabamızla karayolu ile hiçbir tedirginlik duymadan, çok rahat bir şekilde geldik. Bu konuma gelinmiş olması çok güzel bir şey. Kendim doğuluyum. Aslen Karslıyım ve Ankara’da oturuyorum. Ancak Güneydoğuya gelmek çok ürkütüyordu bizi. Ama şu anda çok rahat bir şekilde geldik" diye konuştu.
Ankara’dan gelen turist Meral Aksu isimli vatandaş ise, Bakırcılar Çarşısı’nı çok beğendiklerini dile getirerek, çarşının otantik ve turistik bir mekan olduğunu, gelen herkesin burayı gezmesi gerektiğini ifade etti. Aksu, "Ankara’dan geliyoruz. Güneydoğu turundayız. Bu çarşıyı gerçekten çok beğendik. Çok güzel otantik ürünler var. İşte geldik gezdik, alışveriş yaptık. Yaşanan terör olayları nedeniyle birkaç yıl önce buraya bu kadar rahat gelemezdik. Bu nedenle de çok istediğim halde gelemeye cesaret edemedik bu zamana kadar. Şu anda çok rahat ve güvenli bir yolculukla geldik. Bu çok güzel bir şey. Diyarbakır’ı gezerken de hiçbir sıkıntı çekmedik. Umarım bu şekilde devam eder. Bu geziye çıkarken biraz ön yargılı ve çekinceliydik. Ama halkın içine karışıp şehri gezdikten sonra bu ön yargılarımız kırıldı. Beklemediğimiz bir samimiyet, bir yakınlık ve güzelliklerle karşılaştık. İnsanları çok güzel ve sıcakkanlı gerçekten. Gayet memnun ayrılıyorum bu şehirden ve tekrardan gelmeyi de düşünüyorum inşallah” şeklinde konuştu.
(İHA)