Ne yaparsak yapalım, istediğimiz düzeyde huzurlu bir hayat,
şahsiyet sahibi bir toplum bulmamız, görmemiz imkân dışı
galiba.
Sanki “beşer şaşar” buna işaret ediyor. Ayrıca
“günahkar kul” kavramı da bunu destekliyor.
Malum her günün 24 saati ayrı bir dert, ayrı bir imtihan.
Kişinin çevresiyle olan münasebetleri ya onu olgunlaştırır ya da
seviyesini düşürüyor.
Bu münasebetlerin en başında da eşler arasındaki ilişki
gelmektedir. Yani karı koca hukuku her gün karşımıza
çıkmaktadır.
Hayatın hakkı adalet ile ödenebilirken, insanlık şeytanın
tuzağına düşüp eşitlik kavramıyla hayatı zehir ediyor. Halbuki
adalette eşitlik var ama bazen eşitlikte adalet yoktur.
Fıkıhta esastır; bir erkek karısına karşı sorumluluğunu hem
bilecek hem de kendisine de haklarını söyleyecek. Bu o kadar kolay
bir şey değil tabi daha çok imamlar bu sorumluluğu
yerine getiriyor galiba, yani eşiyle bu hukuki durumlarını
paylaşıyorlar. O da nerdeyse imamlara kılıbık erkek diyeceğiz
eşlerine karşı olan kibar davranışlarından dolayı.
Bir evliliği yürütmek yönetmek kolay değilken bazen de çok
evlilikler gündeme geliyor.
Geçenlerde düzeyli bir ortamda bu soru bana yöneltildi, çok
evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz diye.
Ben dedim ki, malumunuz yüce Allah birden fazla evliliği
yasaklamamış ama ikinci, üçüncü evliliği de adalet şartına
bağlamış, öyle bir adalet şartı ki yerine getirmek nerdeyse mümkün
değildir.
Zaman zaman hanımla tartıştığımızda diyor ki, “git
kendinle evlen” ben de diyorum ki, “sen Müslüman
olduğumu biliyorsun ve Yüce Allah’ın adalet şartına bağladığı
ikinci evliliği yapamayacağımı bildiğin için bana öyle söylüyorsun
galiba.”
Yani bir Müslüman’ın ikinci evliliği yapabilmesi çok zor,
hele hele bu devirde.
Şunu da hatırlatmak isterim ki; bildiğim kadarıyla sahabeyi
kiramdan sadece 80 tanesi çok evlilik yapmış. İslam öncesi evlilik
konusunda sayı dahi söz konusu değilken yani sayısız evlilikler
yapılabilirken, İslam adalet şartına bağlı olarak o günün
şartlarına göre 4’e indirmiş ve o adalet şartıyla ikinci bir
dolaylı sınırlama getirmiş, nerdeyse ikinci evliliği
imkansızlaştırmıştır ama bununla birlikte yasaklamamıştır.
Demek ki, hayatın şartları gereği ister istemez ikinci
evlilikler, hatta üçüncüsü dahi bazen olabiliyor.
Kanaatim o ki onurlu bir kimse mazeretsiz kolay kolay ikinci
evliliği yapıp hayatını maddi manevi açıdan sıkıntıya düşürmez.
Kürtçe bir laf var;
“Méré du jîna
Rureşé herdu dîna”
(İki eşi olanın iki dünyada da yüzü karadır)
Kimisi diyor ki yasak olmasına rağmen binlerce ikinci evlilik
yapmış kimseler var ve resmi evliliği olmayan eş verasetten mahrum
kalıyor. Bu mahrumiyeti gidermek için bir sefere mahsus bir yasal
düzenlemeyle bunlara bir hak tanınsa iyi olmaz mı?
Bir başkası diyor ki bu böyle devam eder, daima birileri nefsine
yenik düşecek ve ikinci evliliği yapmaya devam edecektir, öyleyse
birkaç önemli şarta bağlı olarak hukuken buna bir cevaz vermek
lazım.
Kanaatim o ki yedi şarta bağlı olarak bu evliliklere kapı
aralanabilir.
1-Birinci eşin rızasını almak,
2-Maddi imkanlarının elverişli olması,
3-Çocuk olmayışının kadından kaynaklandığının tespiti(Tabi
erkekten çocuk olmuyorsa ve kadın çocuk istiyorsa kadının talebi
varsa boşanma imkanının tanınması dahi tartışılabilmelidir)
4-Eşleri arasında adaletle muamele edeceğini söz vermesi ve bunu
sözleşmeye yansıtması.
5-Şehvani duygularına eşinin cevap vermeyişi veya kadınlık
özelliğini kaybetmesi
……. 6. ve 7. şartı da siz ekleyin.
Yani kısacası esas olan tek evliliktir. Hz.Peygamber
(aleyhisselatuvesselam) Hz.Hatice annemiz hayatta olduğu sürece tek
evliydi. Yani 25 yaşından 53 yaşa kadar tek evli oluğunu
unutmayalım. Ondan sonrada evlilik niyetine sadece Hz.Aişe
annemizle evlenmiş, diğer evlilikler maslahat gereği olduğunu
bilmekte fayda var.
Mazeretsiz çok evlilik ne insanidir ne medenidir. Yüce Allah(cc)
kullarına cuz-i irade vermiş bu yetkiyi su-i isti’maldır.
Dünyada da ahrette de sıkıntılar getirir bazı iyi niyetli
insani, istisnai durumlar hariç. Eğer işin içinde bir zulüm ya da
kasıt yoksa karşılıklı helalleşmek tek umuttur diye
düşünüyorum.
Canım istedi diye evlenilmez ama duygularına yenik düşüp ikinci
evliliği yapanları da kütükten düşüremeyiz. Zaten her geçen gün çok
evlilikler azalıyor, bu da sevindirici bir durumdur.
Bilmem siz ne düşünüyorsunuz?