Çocuklarda tik 1 yıldan fazla sürüyorsa dikkat etmenizde fayda var
Abone olTik bozukluklarının çocuğun okul başarısını ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Son zamanlarda çocukların televizyon ve internet aracılığıyla çok fazla ve hızlı bilgiye maruz kalması, özellikle kaygı bozukluğu kaynaklı tiklerde artışa sebep olabilir” şeklinde konuştu.
Çocuklarda özellikle 7-12 yaş arası ortaya çıkabilen,
yineleyici, istem dışı, amaca yönelik olmayan, göz kırpma, burun
çekme, boğazını temizleme gibi hareketler ve ses çıkartmalar, tik
olarak adlandırılıyor. Çocukların modern dünyada henüz sosyal
problem çözme becerileri gelişmemişken çok hızlı ve kontrolsüz bir
şekilde bilgi bombardımanına uğradıklarını kaydeden Altınbaş
Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar,
“Her şeyden çok hızlı haberdar olmak, haber programlarına
fazlasıyla maruz kalmak ya da yaşıtlarının stresli bilgilere sahip
olması çocukları etkiliyor.
TİKLER STRESLİ DÖNEMLERDE DAHA SIK
GÖRÜLÜYOR
Vokal (çeşitli sesler, kelime grupları
çıkarma) ve motor (yüzdeki hareketler, kol hareketleri, boyun
hareketleri) olmak üzere 2 türü bulunan tiklerin istemsiz olmasına
rağmen genel olarak sosyal ortamlarda baskılanabildiğini söyleyen
Prof. Dr. Koçkar, "Ancak aile ortamında daha fazla karşılaşılıyor
ve belli zamanlarda artış gösteriyor. Stresli dönemlerde çocuklarda
tiklerde artış görülebilir. Yaşam değiştirme, ev değiştirme, okul
değişiklikleri, yeni bir kardeş ya da arkadaşlarıyla yaşadığı
olaylar da etkileyebilir. Bunları gözlemlemek gerekir. Tiklerin
ortaya çıkmasının ardından izleyip beklemek, bir süre sonra
geçmiyorsa müdahale etmek gerekebilir" diye konuştu.
"GEÇİCİ TİKLER 1 YILDAN KISA SÜREDE
KAYBOLUR"
Geçici olarak nitelenebilecek tiklerin bir
yıldan kısa bir sürede kaybolduğunu ifade eden Prof. Dr. Koçkar
şöyle devam etti:
"Eğer bir çocukta bu davranışlar bir yıldan fazla sürerse buna uzun süreli tik bozukluğu adı verilir. Tiklerle ilgili çocuk da rahatsızsa öncelikle onunla konuşulabilir. Çocuğa ‘ne yapıyorsun, bu çok tuhaf bir hareket, yapma’ gibi cümleler kurmak yerine, ‘canını sıkan bir şey mi var’ gibi cümlelerle yaklaşılabilir. Bu durumda, Çocuk Ruh Sağlığı uzmanına gidip, gerekli yönlendirmeleri almak, uygulamak gerekir. Tik bozukluğu olan çocuklarda bu bozukluğa eşlik eden tanılar da söz konusu olabilir. Örneğin; dikkat eksikliği, kaygı bozuklukları da birlikte görülebilir. Tüm bunlara yönelik destek verilmesi gerekir. Çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarını anlamak, psiko-sosyal faktörleri ayrıştırmak başlangıç için en iyi yoldur.Tik bozukluğunda, davranışı durdurma yöntemleri uygulanabilir. Sosyal desteğin artırılması, çocuklara birtakım başa çıkma becerilerinin kazandırılması gerekiyor.”