Çocuklarda diyabet uyarısı
Abone olAEAH Çocuk Endokrinoloji bölümünde görevli Doç.Dr. Doğa Türkkahraman, diyabet hastalığının ülkemizde 18 yaş altına düştüğünü belirterek 17-1...
AEAH Çocuk Endokrinoloji bölümünde görevli Doç.Dr. Doğa
Türkkahraman, diyabet hastalığının ülkemizde 18 yaş altına
düştüğünü belirterek 17-18 bin civarında diyabetli çocuğun olduğunu
söyledi.
Diyabetin, pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi
veya ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması
sonucu, kan şekerinin yükselmesiyle kendini gösteren ve ömür boyu
devam eden bir hastalık olduğunu belirten Doç.Dr. Türkkahraman,
“İnsülin hormonu, yediğimiz besinlerle kana geçen şekerin hücreler
tarafından alınıp, enerji olarak kullanılmasını sağlayan hormondur.
Diyabetin Tip 1 diyabet (İnsüline bağımlı diyabet) ve Tip 2 diyabet
(İnsüline bağımlı olmayan diyabet) şeklinde iki tipi bulunmaktadır”
dedi.
ÇOCUKLUK ÇAĞI DİYABETİNİN YÜZDE 95’İ TİP 1
Nedeni bilinmemekle birlikte Tip 1 diyabetin insülin hormonunun
pankreas tarafından eksik ya da hiç salgılanmaması sonucu ortaya
çıkan diyabet tipi olduğunu kaydeden Doç.Dr. Doğa Türkkahraman,
şunları söyledi:
”Bu diyabet tipi çocukluk çağı diyabetinin yüzde 95’ini
kapsamaktadır. Bu çocukların ailelerinin sadece yüzde 10’unda tip 1
diyabet bulunmaktadır. Dolayısıyla genetik faktörlerin sınırlı bir
rolü olduğu düşünülmektedir. Tip 1 diyabette, pankreasta insülin
üreten hücreler kalıcı olarak hasara uğradığı için, çocuklar yaşam
boyu insülin kullanmak zorundadır. Kan şekerlerini kontrol altında
tutmak için önerilen diyet ve egzersiz programına uymaları ve günde
en az dört kez kan şekerine bakıp ihtiyaçları olan insülin dozunu
yapmaları gerekmektedir. Bundan dolayı tip 1 diyabetli çocuklara,
yaşam boyu destek ve takip gerekmektedir.”
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Diyabet belirtilerinin ortaya çıkmadan bir süre önce pankreastaki
insülin yapan hücrelere karşı vücudun savunma sistemi tarafından
bir saldırı başlatıldığını bildiren Doç. Dr. Doğa Türkkahraman,
sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bu hücreler zaman içinde yok olmaktadır. İnsülin üreten hücrelerin
yaklaşık yüzde 80’i hasar gördüğünde Tip 1 diyabetin belirtileri
ortaya çıkmaya başlamaktadır. Günümüzde mevcut bilgilere göre bir
çocukta Tip 1 diyabetin oluşmasını önlemek ve diyabeti tam olarak
iyileştirmek mümkün değildir. En sık görülen bulgular, çok su içme,
çok ve sık idrar yapma, daha önce geceleri idrar yapmayan çocuğun
altını ıslatması, iştah artmasına rağmen kilo kaybetme ve
halsizliktir. Çocukların okul performansında düşme, çabuk yorulma
gibi yakınmaları olabilmektedir. Bu bulgularla doktora götürülmeyen
çocuklarda bir süre sonra insülin eksikliğinin şiddetlenmesine
bağlı olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, gözlerde çökme, derin ve
hızlı nefes alma, ağızda aseton(çürük elma) kokusu gibi diyabet
komasının bulguları ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde 18 yaş altında
17-18 bin civarında diyabetli çocuğun olduğu ve her yıl 1500 - 1700
civarında çocuğa tip1 diyabet tanısı konulduğu tahmin
edilmektedir.”
TİP 2 DİYABET
Tip 2 diyabette pankreasta insülin üretildiğini ancak üretilen
insülin etkili olarak kullanılamadığını belirten Doç. Dr. Doğa
Türkkahraman, şunları söyledi: “İnsüline karşı direnç bulunmakta ve
bu nedenle tip 2 diyabetli hastalar başlangıçta, insülin
kullanmadan diyet ve düzenli egzersiz yaparak kan şekerlerini
kontrol altında tutabilmektedirler. Fakat ilerleyen yıllarda hap
insülin tedavisi gerekebilmektedir. Tip 2 diyabet daha çok
yetişkinler ve yaşlılarda görülmektedir. Genellikle hastaların
yüzde 60-90’ı şişmandır. Genetik yatkınlık ve kilo alma en önemli
risk faktörleridir. Bazı kişilerde diyabetin belirtileri uzun
yıllar ortaya çıkmamaktadır. Birçok hastada rastlantısal tanı
konmaktadır. Erişkinlerde diyabetin yüzde 90’ı tip 2
diyabettir.”
(İHA)