Çocuk mahkumlara tecavüz skandalı
Abone olÖrneğin; çocuk mahkumlara tecavüz edilmiş, kendini kaybeden çocukların bedenleri jilet izleriyle dolu...
radikal Gazetesi'nin haberine göre,e Aydın Cezaevi ile ilgili
tüyler ürpertici iddialar ileri sürüldü. 16 çocuğun bulunduğu bir
koğuştaki 12 çocuğun, diğer dört çocuğa sürekli tecavüz ettiği
iddia edilirken, çocukların fayans parçaları dahil bulabildikleri
her şeyle kendilerini jiletlediği, koğuşta yatak olarak sadece
rengi simsiyah olmuş sünger bulunduğu belirtildi. TBMM İnsan
Hakları İnceleme Komisyonu üyeleri Cavit Torun ve Faruk Ünsal,
İzmir'de bazı karakolları denetimleri sırasında İzmir Barosu
işkence izleme bürosu avukatlarının bir işkence iddiası üzerine
Aydın Cezaevi'nde de inceleme yaptı. İncelemeleri hakkında bilgi
veren Torun, Aydın Cezaevi çocuk koğuşunda işkence görerek felç
olduğu belirtilen 17 yaşındaki A.D. ile ilgili iddiaları araştırmak
üzere Aydın Cezaevi'ne gittiklerinde, öncelikle engelle
karşılaştıklarını söyledi. Çavuş, vekili tehdit etti Güvenlik
gerekçesiyle telefonlarının alınarak kemerlerinin çıkartılmak
istendiğini anlatan Torun, "Nöbetçi başçavuş bizim direndiğimizi
görünce, 'Üsteğmene söylerim, o bildiği gibi yapar' diyerek tehdit
savurdu" dedi. Torun, uzun süre tartışmanın ardından engeli
aşabildiklerini belirtti. Görgü tanığı olarak A.D'nin
arkadaşlarıyla görüşmek üzere gittikleri çocuk koğuşunda korkunç
bir manzarayla karşılaştıklarını anlatan Torun, şunları söyledi:
"İstisnasız çocukların hepsinin üst tarafı çıplak ve yara bere
içindeydi. Jilet, demir parçası, fayans, ne buldularsa kendilerini
jiletlemişler. Gittiğimizde taze kan kokusu vardı. Koğuşta yatak
olarak sadece kirden simsiyah olmuş süngerler vardı. Çarşaf ve
battaniye yoktu. Yanımıza görevli almadan girdiğimiz koğuşta
aralarına oturarak konuştuğumuz çocuklar, gardiyanlar tarafından
kendilerine işkence yapıldığını iddia etti." A.D.'nin tanık olarak
gösterdiği Muşlu bir çocuğu ise tecrit odasında bulduklarını
belirten Cavit Torun, bu çocuğun, çocuk koğuşunda 12 kişinin dört
çocuğa sürekli olarak tecavüz ettiği iddiasında bulunduğunu,
kendisine de tecavüz etmek istedikleri için gönüllü olarak hücreye
kapatıldığı bilgisini aldıklarını anlattı. 'Doğrulayamadık' Torun,
A.D'nin işkence sonucu felç olduğu iddialarını ise
doğrulayamadıklarını söyledi.Muşlu çocuğun ve koğuştaki çocukların
anlatımına göre, A.D'nin cezaevine geldiğinde de, felç olmamakla
birlikte hasta olduğunu belirlediklerini kaydeden Torun, rapor
veren doktorların da böylesi bir felç için omuriliğinden büyük
darbe alması ve ağır kırıklar meydana gelmesi gerektiğini ancak
böyle bir duruma rastlamadıklarını bildirdiklerini anlattı.
Valiliğe suç duyurusu Torun, işkence sonucu felç iddiasını
araştırmak için gittikleri Aydın Cezaevi'nde özellikle çocuk
koğuşunda gördüklerini rapor ettiklerini söyledi. Torun,
raporlarının Komisyon'da yapılacak oylama sonrası kabul edilmesi
durumunda, sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması için
Valiliğe ve savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Çiçek: Gerekeni yaparım, üstüne giderim Adalet Bakanı Cemil Çiçek,
Aydın Cezaevi çocuk koğuşunda yaşananlarla ilgili iddiaların
üzerine giderek, gerekeni yapacağını söyledi. Çiçek, TBMM İnsan
Hakları Komisyonu veya herhangi üyesinin iddiaları henüz kendisine
iletmediğini söyleyerek, "İddiaları gördüğümde konuyu derhal
inceleteceğim" dedi. Çiçek, bunun için Aydın Cumhuriyet
Başsavcılığı'nı da arayarak bilgi isteyeceğini belirtirken,
"Gerekeni yaparım, üstüne giderim" diye konuştu. Adalet Bakanı,
cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sesini duyurmak amacıyla
yayımlanan Sesleniş Gazetesi'nin son sayısında, "Cezaevlerini bir
devlet konukevi, bir devlet misafirhanesi haline getirmeye
çalışıyoruz" demişti. Çiçek, af yerine cezaevindeki yaşam
koşullarını iyileştirmenin daha doğru olduğunu düşündükleri için
yedişer kişilik ünitelerden oluşan ve 30-35 trilyon liraya
malolacak L tipi cezaevlerini yapmaya çalıştıklarını
anlatmıştı.