Çocuk işçiliğinde çarpıcı veriler!

Abone ol

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, 12 Haziran “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü”nde yaptığı açıklamada, Türkiye’de çocuk emeğinin kayıtdışı, eğitimden uzaklaşmış yönüne dikkat çekti.

Öz, madenlerde çalışan çocuk sayısını farklı araştırmalardan çıkan sonuçlar ışığında paylaştı. Kayıtlı çocuk madenci oranının sadece yüzde 14’te kaldığını, 15-19 yaş arasında madende çalışanların sayısının ise 5 bini aştığını belirtti.

Çocukların maden aylıklarının 500 Liranın altında olduğunu kaydeden Sakine Öz, 2013’te yaşanan iş kazalarında hayatını kaybeden her 20 işçiden 1’inin çocuk yaşta olduğunu, Türkiye’de sadece kayıtlı durumda 1.3 milyon çocuk işçi bulunduğunu belirtti. Okuldan alınarak evlere kapatılan 7.5 milyon dolayında çocuğun bulunduğunu savunan Milletvekili Sakine Öz, çocukların yüzde 60’a yakınının ev içi işlerde ücretsiz çalıştığını ve geleceklerinden yoksun bırakıldıklarını aktardı.

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün açıklaması şöyle:

Ülkemiz, BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin tarafı olmasına karşın, çocuk hak ve özgürlüklerini farklı boyutlarıyla uygulamak bakımından oldukça sorunlu bir geçmişe sahiptir. Meclisin, hükümetin ve mahkemelerin farklı kararları ve uygulamaları da göstermiştir ki, cinsel istismar ve çocuk yoksulluğu, işçiliği, çocuklarımızın farklı yaş gruplarında karşı karşıya bırakıldıkları ağır yükler, dayanılmaz boyutlara varmıştır.

Gerek Soma’da yaşadığımız maden faciasının öncesinde, gerekse facia sonrasında çocukların Manisa’da ve ülkemiz genelinde karşılaştıkları sorunları kanun teklifi, araştırma ve soru önergeleriyle defalarca duyurduk, duyurmaya da devam edeceğiz.

Soma’da 432 Çocuğumuz Yetim

Bugün itibariyle, Soma’da yaşamını yitiren 301 madencimizin 255’i evli olup, ortalama yaşları 10 olan 432 çocuğumuz yetim kalmıştır. Evlerimizde, kadın ve çocuklarımızı yalnız bırakmamaya, acıları paylaşırken ihtiyaç ve taleplerini alarak çözüm yollarını zorlamaya devam ediyoruz. Soma’da madenciliğin nesilden nesile aktarıldığı düşünüldüğünde, çocuklarımızın madenlere değil, güvenceli işlere ve eğitime yönlendirilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.

Türkiye’nin 2013 sonu çocuk nüfusu, 22 milyon 761 bin 702’dir. Toplam nüfusumuzun yüzde 29,7’si 0-18 yaş arası olan çocuklarımızdan oluşuyor. Bu genç nüfus, iyi bir sağlık, eğitim, sosyal politika oluşturulmazsa, geleceği belirsiz bir kuşak demektir.

Çocukların Geleceğine Odaklanalım

Ortalama çocuk sayısı, aile başına 2,07 olduğu ülkemizde, “3-5” çocuk tartışmasından önce, çocukların eğitim, istihdam, refahtan adil pay alma haklarını düzenlemek gerekir. Aksi halde genç nüfus ya da doğurganlık hızı, tek başına hiçbir anlam ifade etmemektedir.

2013'te 23 milyona yaklaşan çocuk nüfusumuzun yüzde 27,3'ünü "0-4" yaş grubu, yüzde 27,6'sını "5-9", yüzde 28'ini "10-14", yüzde 17,2'sini ise "15-17" yaş grubu çocuklar oluşturmuştur. Bu veriler, bize eğitim hakkının, fiziksel ve ruhsal gelişimin, erken yaşta okula değil, çalışmaya zorlanan bir çocuk nüfusun çok büyük risklerle yalnız başına bırakılacağını göstermektedir.

ÇOCUK İSTİHDAMI, GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMANIN EN ÖNEMLİ AYAĞI

Çocuk işçiliği yaşını sağlık yönünden riskli alanlarda düşüren düzenlemeler, artık yasalarla bile değil, bir gece yönetmelikleriyle yapılmaktadır. Bu yönetmelikler karşısında çocuk haklarını savunan önergelerimize yeterli yanıtlar verilmezken, çocukları güvencesiz çalıştırmanın, firmalar açısından maliyetleri azaltmanın en önemli yollarından biri olduğu da ortadadır.

Ölen Her 20 İşçiden 1’i Çocuk

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre, 2013 yılında yaşamını yitiren bin 235 işçinin 59’u çocuk işçidir. Yaş verilerine ulaşılamayan 144 işçi de oranlama içinde düşünüldüğünde 2013 yılında ölen işçilerin yüzde 5.4’ü çocuktur.

Güvencesiz çalışma havuzunun en önemli emek kaynağı olarak çocuklar görülmektedir. Ayrıca, bir iş koluna yollanmasa dahi, okulu bıraktırılan binlerce çocuk, ücretsiz aile işçisi haline getirildi, yüzde 60 kadarı tarlaya yollandı.

Okuldan Alınıp Eve Kapatılan 7.5 Milyon Çocuk Var

Okuldan alınıp sadece ev içi emeğe yönlendirilen çocuk sayısı, 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 6 milyon 540 bine ulaşmıştır. TÜİK’e göre; 2012 yılı sonu için ise bu rakam yaklaşık 1 milyon kişi artarak 7 milyon 503 bine yükselmiştir.

5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır. Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıkmıştır. Yoksulluktan ötürü okulu bırakan ya da okulla beraber çalışan işçi çocuklar, 2013’teki ölen her 20 işçiden 1’ini çocuk işçiler oluşturmaktadır.

EĞİTİM YETERSİZLİĞİ, ÇOCUKLARI GÜVENCESİZ ÇALIŞMAYA İTİYOR

“4+4+4 Yasası nedeniyle, çocukların okuldan erken kopmalarına neden olan devlet, ortaokulun bitiş yaşını aynı zamanda çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşı haline getirmiş ve çalışma yaşını fiilen 13’e düşürmüştür. Okula devam ederken çalışan çocukların sayısı 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükselmiş durumdadır. Bu çocuklarımız arasında ev işlerinde çalışanların oranı da yüzde 43’ten yüzde 50 seviyesine yükselmiştir. Okula gitmeyen çocuklar arasında ekonomik faaliyetlerde çalışanların oranı yüzde 27’den yüzde 35’e çıkmıştır.

TÜİK’in 2012 tarihli verileri, Türkiye’de çalışanların yüzde 5.39’unun 15-19 yaş arasında olduğunu gösteriyor. Yani, Türkiye’deki 24.8 milyonluk toplam istihdam rakamının 1.3 milyonu 15-19 yaş arasındadır. Bu rakamın 149 binini 15 yaşındaki kayıtlı çocuk çalışanlar oluşturuyor. 18 yaş altındaki çocukların yalnızca yüzde 17’sinin sosyal güvencesi var.”

MADENLERDE ÇOCUK EMEĞİ, KARA BİR TABLODUR

Sakine Öz, Türkiye’nin maden çocuk işçiliğine dair çarpıcı veriler paylaştı ve sorunun üzerine kararlılıkla gittiklerini belirtti.

Milletvekili Öz, açıklamasında “CHP’nin kanun teklifiyle, 12 yıllık zorunlu eğitim süresi dolmadan, çocukların madenlerde çalışmasının yasaklanması ve ağır yaptırımlar önerildi ancak alt komisyonda AKP oyuyla reddedildi.” Ifadesini kullandı ve şu verileri aktardı:

Kayıtlı Çocuk Madenci Sadece Yüzde 14

“Kömür ve linyit madenlerinde çalışanların yüzde 4.2’si çocuk yaşında… Sadece kömür ve linyit madenlerinde 2 bin 76 çocuk çalışan var ve çocuklar 15-19 yaş aralığındadır. Madencilik sektörünün geneline bakıldığında ise 113 bin çalışanı olan sektörde 15-19 yaş arasında çalışanların sayısı 5 bin 308 olarak görülüyor.

Bu çocuklarımızın 361’i 15 yaşında, 519’u 16 yaşında, 508’i 17 yaşında, 2 bin 949’u 18 yaşında, 971’i 19 yaşındadır. TEPAV’ın madenlerde çocuk emeği konulu geçen haftaki araştırmasına göre; TÜİK’ten derlenen rakamlar üzerinden, 18 yaş altındaki çalışanların kayıtdışılık oranı tüm madencilik sektörü itibariyle yüzde 47’ye kadar düşmektedir. Kömür ve linyit madeninde çalışan 18 yaşın altındakilerin ise yalnızca yüzde 14.5’i kayıtlı istihdam edilmektedir. Kısacası, 18 yaş altında çalışanların yaklaşık yüzde 85.5’inin kayıtdışı olduğu tahmin edilmektedir.”

Madenci Çocuk Aylığı 500 Liranın Altında

TÜİK’e göre, 2012 yılı sonu itibariyle madenciliğin bir alt kolu olan kömür ve linyit çıkarılması sektöründe istihdam edilen 49 bin çalışanın yüzde 4.2’si, 15-19 yaşları arasındadır. Madencilik sektörü itibariyle 18 yaş altında çalışanların aylık geliri net 467 TL’ye kadar düşmektedir.

Resmi verilere göre kömür ve linyit çıkaran işçilerin kayıtlı olanlarından; 164’ü 15 yaşında, 334’ü 16 yaşında, 274’ü 17 yaşında, 916’sı 18 yaşında ve 388’i de 19 yaşındadır.

18 yaş ve üstündeki çalışanların haftalık çalışma süresi 51 saat olarak görünürken, 18 yaşın altındakilerin çalışma saati süresi 32 saattir. Bu da çocuklarımızın günde 5-6 saatten fazla çalıştıkları anlamına gelmektedir.”

Günün Önemli Haberleri