Cinayeti ince ince planlamış
Abone olDün Milli Piyango Genel Müdürü'nü vuran Öztürk, iki kişiyi daha öldürecekti.
MİLLİ Piyango İdaresi çalışanlarının oluşturduğu vakıfta
yolsuzluk yapıldığına ilişkin rapor hazırlayan eski Başmüfettiş
Ahmet Öztürk (50), Milli Piyango Genel Müdürü İhya Balak’ı (55) dün
makamında kurşunlayarak, öldürdü. Öztürk, gelen polislere "En mutlu
günüm" diyerek teslim oldu.
BALAK GÜVERCİNLERE YEM VERDİ
Milli Piyango Genel Müdürü İhya Balak, Balgat’taki Genel
Müdürlük binasına dün saat 09.15’de geldi. Her gün yaptığı gibi
bina önündeki güvercinlere yem veren Balak, alt katlardaki değişik
bürolarda dolaşmaya başladı. Ahmet Öztürk ise bu sırada Balak’ın 6.
katta bulunan makam odasına çıkarak, sekreter Reyhan Tan’a,
"Emeklilik dilekçesi vereceğim, genel müdür yerinde
mi?" diye sordu. Tan’ın, "Binada birazdan makamına
gelecek" demesi üzerine Öztürk, beklemeye başladı.
Sekreter Tan, Balak’ı arayarak, "Ahmet Öztürk bekliyor
emeklilik dilekçesini verecek" dedi.
KAPI AÇIK KALSIN
Bir süre sonra makam odasına gelen Balak sekreterine,
"Odaya alın, ancak kapı açık kalsın" talimatı
verdi. Ancak Öztürk, odaya girdikten sonra kapıyı kapatmak istedi.
Bunun üzerine Balak, "Kapatma açık kalsın"
uyarısını yineledi. Öztürk de hakaretle karşılık verince, tartışma
başladı. Bunun üzerine Öztürk, üzerinde bulunan 7.65 milimetre
çapındaki Beretta marka ruhsatlı silahını çıkararak, ard arda
tetiğe bastı. Öztürk’ün yakın mesafeden Milli Piyango İdaresi Genel
Müdürü Balak’a sıktığı 4 mermiden ilk ikisi boşa gitti. Ancak diğer
iki mermi, Balak’ın başını ve sol omzunu delip geçti. Balak, olay
yerinde hayatını kaybetti.
GELMEYİN HEPİNİZİ YAKARIM
Silah sesleri üzerine Balak’ın sekreteri çığlıklar atarak yardım
isterken, Öztürk, "Gelmeyin, hepinizi yakarım! Size zarar
vermek istemiyorum" diye bağırdı. Makam katının kapısını
içeriden kilitleyen Öztürk, polise teslim olacağını söyledi. Kısa
süre sonra 50. Yıl Polis Karakolu Başkomiseri Demir Derelioğlu ve
ekipler olay yerine geldi. Öztürk, polisleri, "Bugün benim
en mutlu günüm" sözleriyle karşılayarak teslim oldu.
BULSA ONLARI DA VURACAKMIŞ
Balak’ın makamına gelmeden önce bir Genel Müdür Yardımcısı ile
Teftiş Kurulu Başkanı Kadir Akmeşe’nin odasına giden Öztürk’ün,
onları yerinde bulamadığı ve "Bulsam onları da
vuracaktım" dediği öne sürüldü. Ahmet Öztürk, polisteki
ilk ifadesinde, "Haksız şekilde müfettiş kadrosundan uzman
kadrosuna alındım. Birçok kez bu hatanın düzeltilmesi için gerek
idari gerek adli yönden başvurularım oldu. Konuşmak için genel
müdürün yanına gitmiştim. Hakaret edince silahımı
kullandım" dedi.
Öztürk’ün, hazırladığı raporun ardından Başmüfettişlikten alınması
ve uzman yapılması üzerine bunalıma girdiği, 12 Kasım’da psikiyatri
kliniğinden 20 günlük iş göremez raporu aldığı ortaya çıktı.
Öztürk’ün, ailesine ve yakın çevresine işle ilgili sıkıntılardan
yakındığı öğrenildi.
ARANMADAN GİRDİ
Cinayetin yaşandığı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü
girişinde, silah kontrolü yapılmasını sağlayacak X-Ray cihazının
bulunmadığı öğrenildi. Kurumun kapısında özel güvenlik
elemanlarının görev yaptığı, ancak Öztürk’ün, kurum elemanı olduğu
için üzeri aranmadan rahatlıkla binaya silahla girilebildiği
bildirildi. Öztürk’ün Balat’ı öldürdüğü Beretta’nın,
kurumun tahsis ettiği ruhsatlı silah olduğu anlaşıldı.
Öztürk’ün, emeklilik dilekçesine silahı şarjörleriyle teslim
ettiğine dair açıklama yazdığı, ancak cinayette bu silahı
kullandığı belirlendi. Cinayet sonrası, Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı’nca el konulan kurumun güvenlik kameraları da
incelemeye alındı ve Öztürk’ün, bina içinde bir süre dolaştığı
tespit edildi.
HATIRLAMIYORUM
Öztürk, akşam saatlerinde 12. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk
edildi. Öztürk, mahkemede, "Emeklilik dilekçem ile birlikte
silahımı da vermek için gitmiştim. Bana hakaret etti. Çok
sinirlendim. Ondan sonra ne yaptığımı hatırlamıyorum"
dedi. Öztürk, tutuklanarak Sincan F tipi Kapalı Cezaevi’ne
konuldu.
GERÇEK HEDEFİ DEĞİLMİŞ
GENEL Müdür İhya Balak’ı öldüren Ahmet Öztürk’ün asıl kavgalı
olduğu kişi, Teftiş Kurulu Başkanı Kadir Akmeşe’ydi. Öztürk, genel
müdürlüğe geldiğinde ilk olarak, 9 Mayıs 2005’te odasını basarak
kavga ettiği Akmeşe’yi aradı. Kendi söylediği gibi, Akmeşe’yi bulsa
öldürecekti. İkili arasındaki husumet, Öztürk’ün hazırladığı,
Akmeşe hakkındaki 8 milyon YTL’lik yolsuzluk raporuyla başladı. Bu
rapor üzerine Akmeşe, Öztürk’ü mahkemeye verdi. Bu davada Öztürk,
özetle şu ifadeyi verdi: "MPİ personel vakfına gelir olarak verilen
belli sayıda biletin satışından gelen para her ay idareye ödenmek
zorundadır. 2003 yılı Aralık sonunda, yatırılması gereken paranın 8
milyon YTL eksik olduğunu tespit ettim. Önceki yıllara dönük
araştırma yaptığımı öğrenen Başkan Akmeşe, soruşturmada
bizi yönlendirmeye kalkıştı. Ben zimmet ve irtikap suçlarından
savcılığa suç duyurusunda bulundum."