Cinayet mi yoksa cehalet mi?
Abone ol50 kişiyle hastane basıp kızlarına ötenazi uyguladıkları iddia edilen aile suskunluğunu bozdu ve şu iddiada bulundu.
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kan kanseri tedavisi
gören ve solunum cihazına bağlı olarak yaşatılan 22 yaşındaki
Meryem Topçu'nun ölümüne neden oldukları için eşi ve iki kız
kardeşi ile birlikte gözaltına alınan Şükriye İ. “Kızımın başından
hiç ayrılmadım. Elini ayağını binlerce kez öptüm. Başını okşadım.
Yastığını düzelttim. Rahat etsin diye boğazına giren hortumu tutan
bağı gevşettim. Onu rahat ettirmeye çalışıyordum” dedi.
Doktorlar ise “İçeri girdiğimizde annesi Kuran-ı Kerim okuyordu.
Teyzesi ayakta duruyordu. Hastanın morardığını görünce kontrol
ettik. Öldüğünü anladık. Solunum sağlayan ventilatör cihazının
hortumunu tutan kurdelenin çözüldüğünü görünce durumu polise
bildirdik” dedi.
Soruşturmayı yürüten Asayiş Şube Müdürlüğü, Cinayet Büro Amirliği
polislerinin belirlemesine göre Meryem Topçu (22) 2005 yılında
tekstil işçisi olan eşi ile evlendi. Bu evlilikten 1 kız dünyaya
getirdi. Ancak eklem ağrıları ve cildinde morarmalar yüzünden 2007
yılında hastaneye başvurdu. Meryem Topçu’ya uzun süre teşhis
konulamadı. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Meryem
Topçu’ya kan kanseri teşhisi kondu.
Hastanede bir süre tedavi gören Meryem Topçu daha sonra evine
gönderildi. Meryem Topçu, aylık rutin kontrollere çağırıldı. Bir
süre sonra tekrar fenalaşan Meryem Topçu hastanede 3 ay daha tedavi
gördü. Tedavinin ardından tekrar evine gönderildi.
Ancak Meryem Topçu'nun sağlığı git gide kötüleşti. Bir hafta önce
iyicene ağırlaşınca yeniden hastaneye kaldırıldı. Geçen Perşembe
saat 01.00 sıralarında fenalaşan Meryem Topçu’ya doktorların
müdahale etti. Ancak Meryem Topçu'nun saat 08.00’de kalbinin
durduğunu belirlendi.
Doktorların yoğun çabası sonucu tekrar hayata döndürülen Meryem
Topçu, Acil Dahili'de müşahedeye alındı. Kalp ritimi ölçen cihaz
ile solunum sağlayan ventilatör cihazına bağlandı. Solunum cihazı
hortumunun 25-30 cm uzunluğunda bölümü Meryem Topçu'nun ciğerlerine
kadar sokuldu. Hortum, çıkmaması için bir sargı bezi ile kafasına
arkasına bağlandı.
Bu arada doktorların yoğun müdahalesi sürerken aile üyelerinin
kızlarının öldüğünü sanarak yakınlarını “Cenazemiz var” diyerek
hastaneye çağırdı. Aile üyeleri hastaneye koştu. Toplanan kalabalık
öldü sandıkları Meryem Topçu'nun cenazesini almak için güvenlik
görevlileri ile tartıştı. Meryem Topçu'nun ölmediğini anlaşılınca
gerginlikte bitti.
Doktorların yarım saat arayla kontrol ettiği Meryem Topçu’nun saat
15.45'te morardığı tespit edildi. Bu gelişme üzerine doktorlar
tekrar müdahale etti. Ancak Meryem Topçu bu sefer hayata
döndürülemedi. Doktorlar solunum sağlayan vantilatörün hortumunu
tutan bezin çözüldüğünü görünce durumdan şüphelendi.
Sabah saatlerinde personelle yaşanan gerginliğin ardından hastanede
ailenin genç kadını götürmek için öldürdüğü dedikodusu yayıldı.
Bunun üzerine hastane yetkilileri durumu şüpheli ölüm olarak polise
bildirerek yardım istedi.
Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından olaydan sonra başlatılan
soruşturmada savcılık talimatıyla 13 kişi gözaltına alındı. Bu
kişilerden 9’u serbest bırakıldı. Meryem Topçu'nun babası Mehmet
Emin İ.(45), annesi Şükriye İ.(45), teyzeleri Gülen İ. (37) ile
Zübeyde T. (43) gözaltına alındı. Şüpheliler, kasten adam öldürmek
iddiasıyla Şişli Adliyesi'ne gönderildi.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de ötenazi iddiaları ile ilgili olarak
soruşturma başlatıldığı yazılı açıklaması yaptı.
Meryem Topçu, Gaziosmanpaşa'daki Esentepe Merkez Camii'nde ikindi
vakti kılınan cenaze namazının ardından Habibler'deki Yayla
Mezarlığı'nda toprağa verildi. Meryem Topçu'nun yakınları öfkeli
oldukları gazetecilerin cenaze törenini izlemesine izin
vermedi.
AKRABALARI KONUŞTU
Meryem Topçu’nun arabası Halit İsi, "Olay bizim içeride olmadığımız
esnada olmuş. Madem fişi çekildi orada kamera yok muydu. Kimse
kafasına göre bunu yapmaz, ne yapılacaksa doktorlar yapar. Hastanın
beyin ölümü gerçekleşmiş, solunum ünitesine bağlı yaşıyordu.
Güvenlikçilerle bir tartışma oldu dışarıda ondan sonra bu olaydan
haberimiz oldu. Hastane mi bunu yaptı, bize mi yüklemeye
çalışıyorlar bilmiyoruz. Biz fişin yerini de bilmiyoruz ki.
Tartışma da güvenlikçiler bizimkileri hastaneden dışarı çıkarmak
isteyince çıkmış, sözlü tartışma" dedi.
Cemil İsi, "öğleden sonra 4 ile 4 buçuk arasında kargaşa oldu.
Bizim bir şeyden haberimiz yok. Bize bilgi verilmedi. Bizi
hastaneden kalabalık olduğumuz için dışarı çıkardılar. Hastamız 1
senedir bununla uğraşıyordu. Doktorlar bize tıbben yapılacak bir
şey yok, isterseniz fişini çekebilir dediler biz kabul etmedik.
Bunu nasıl kabul edelim ki o bizden bir candı" diye konuştu.