Çin işkencesi saymakla bitmez
Abone olEziyet kelimesi az kalır aslında bir çeşit soykırım. Evlenmeye izin yok, çocuk doğurmaya izin yok. Kızlar fuhuşa sevk ediliyor.
Hürriyet’in Londra Temsilcisi Faruk Zabcı, üç yıl içinde iki kez
gizlice girip haftalarca araştırma yaptığı Doğu Türkistan’dan
gözlemlerini aktarmaya devam ediyor.
EVLENMEYE BİLE İZİN YOK
"Bir Uygur ailenin evine yemeğe davet edildim. Bağdaş kurup
yemeklerimizi yerken, ev sahibinin oğlunun, ilkokulda İngilizce
öğretmenliği yapan bir kız ile evlenmek üzere olduğunu öğrendim"
Ancak genç Uygur çifti, Çin hükümeti kasım ayına kadar
düğünlere izin vermediği için hayatlarını
birleştiremiyordu. Sevdiği erkeğe dilediği zamanda
kavuşamadığı için üzgün olan genç öğretmen bana şöyle dert yandı:
"Çinli kızlar evlenebiliyor da biz niye evlenemiyoruz. Uygur
kızlarının evlenmeye hakkı yok mu? Yuvamızı kuracağımız evimiz bile
hazır, ama gelen yasak üzerine evlenemiyoruz. Bizi terörist
görüyorlar ve her hakkımızı bastırıyorlar. 1 Temmuz’dan
kasım ayına kadar evlenemezmişiz. Nedenini sormaya da hakkımız
yok." Aslında bunun nedeni belli. Çin hükümeti,
düğünlerden cuma namazlarına kadar, Uygurların bir araya
gelebileceği her türlü faaliyeti kısıtlamaya
çalışıyor.
ASKERE GİTMEK İÇİN RÜŞVET VERİYORLAR
Peki Uygurlar neden bu tür yasakların nedenini polise sormuyorlar?
Hepsi şöyle cevap veriyor: "Polise soru sormak ne haddimize! Kaldı
ki, bu kararlar Pekin’den çıkıyor. Polis bile nedenini bilemiyor.
Çoğu karar, Sincan’a ulaşana kadar şekil değiştiriyor. Uygulamanın
nasıl yapılacağını polis de kestiremiyor." Sincan’da her 10
polisten ve her 100 askerden biri Uygur. Burası Uygurlara ait bir
özerk bölge olsa da, güvenlik güçlerinde pek Uygur yok. Şoförüm bu
konuyu şöyle açıklıyor:
"Çinliler, Uygurları askere almaz. Ancak rüşvetle orduya
girilebilir. Çinliler para vermez, bizimkiler ise 1500 dolar rüşvet
verirler. Bunun nedeni, askerlerin iki yıl boyunca ayda
200-300 dolar maaş almasıdır. Bu, yılda 2500 dolar eder, ki burada
bu çok iyi para. Ben bile şoförlükten ayda 30 dolar kazanıyorum,
yani günde bir dolar."
CEZAEVLERİ DOLU
Peki Sincan, yeni bir Tibet olur mu? Olaylar büyük bir ayaklanmaya
dönüşür mü? Doğu Türkistan’da edinilen izlenimlere göre bu çok zor.
Uygurlar sindirilmiş, korkutulmuş. Hükümet tüm iletişimi kontrol
ediyor, sansür yaygın. Uygur gençleri siyasetten
uzaklaştırılıyor, genç kızlar fuhuşa itiliyor. Cezaevleri
Uygurlarla dolu. Kim isyan edecek?
UYGUR TV'LERİNE SANSÜR
Televizyonda, XJTV-3, XJ-TV5, XJTV-8 ve XJTV-9 adlı dört Uygur
kanalı var. Ancak bu kanallarda siyasi tartışma söz konusu değil.
Sıkı bir sansürden geçen filmlerin yanısıra, ahlak ve
eğitim üzerine "zararsız" tartışma programları da bulunuyor.
Programların çoğu, Çin’den ithal, Çince’den
tercüme.
KEMAL SUNAL FİLMLERİ
Kasetçilerde gezerken Urumçi’de Tarkan, Mustafa Sandal, İbrahim
Tatlıses ve Serdar Ortaç’ın albümlerine ve Türkçe türkü kasetlerine
rastladım. Kemal Sunal filmleri de sokaklarda
bulunabiliyordu.
PEKİN'DEN SİNCAN'A SEKS TURU
Urumçi’de geçirdiğim iki hafta içinde, genç Uygur kızlarının
Çinliler tarafından fuhuşa zorlandığı iddialarını araştırmak üzere
gece kulüplerine gittim. Arzugül adlı bir Uygur kızı,
fiyatlarının gecelik 200 Yuan olduğunu söyledi. Çinliler,
Uygur kızlarını kendi kızlarına göre daha çekici bulduğundan, başta
Pekin olmak üzere diğer bölgelerden Sincan’a "seks turları"
düzenleniyordu. Bir Uygur, son durumu şöyle anlattı: "5 bin
öğrenci iç bölgelere Çince eğitim bahanesiyle gönderildi. 5 yıl
ailelerinden koparılan kızların tamamı bekardı. Bunların
hemen hiçbiri geri dönmedi. Madem amaç eğitim vermek, neden evli
kadınları da seçmiyorlar?
MİSAFİRİM VAR AKŞAMA GEL
Çaresizlik içinde, para kazanmak üzere Çin’in iç bölgelerine kendi
rızasıyla giden Uygur kızları da vardı elbette. Bunlar, çarşıda
gördüğüm, beş vakit namazındaki kızlarla tezat teşkil ediliyordu.
Ama daha önemlisi, Çinliler tarafından fuhuşa teşvik edilmeleriydi.
Çinli patronlar, işçisi Uygur kızlarına "Misafirim var. Bu
akşam bizle geleceksin" dediğinde kimse itiraz edemiyordu.
Gitmese işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Uygur
kocalar bile karıları işlerini kaybetmesin diye ses
çıkartamıyorlardı.
CİM BOM BOM
Türk futbolu Doğu Türkistan’da yakından izleniyor. Uygur
Türkleri’nden Türk Milli Takımı’na ve Süper Lig takımlarına büyük
ilgi var. Urumçi’de Uygurların yaşadığı bölgelerde gezerken sürekli
göğüslerinde ay-yıldızlı Türkiye forması ile Galatasaray forması
taşıyan gençlerle karşılaştım. Türkiye’den geldiğimi
öğrendiklerinde, "Cim bom bom" diye tezahürat yaptılar.
İNTERNETTEN İNDİRİYORLAR
Sincan’da kimse Türk TV kanallarını seyredemiyor. Çanak
anten kurmaya cesaret edebilen yok. Ama Uygur Türkleri bu yasağı
atlatmanın tehlikesiz bir formülünü bulmuşlar. İnternetten
dizileri indiriyorlar. Kurtlar Vadisi Pusu’yu burada seyretmeyen
yok. Bir Uygur indiriyor, bir başkası çoğaltıyor ve dizi elden ele
geziyor. Bazı Uygur kızları, diziden hayran oldukları Polat
Alemdar’ı bana sordular.