Çillioğlu cinayetinde sahte belge skandalı
Abone olAlbay Çillioğlu'nun ölümünü soruşturan savcının, Jandarma Kriminal Dairesi'ne gönderdiği yazı, büyük bir skandalı ortaya çıkardı...
"Olaydan üç yıl sonra Çillioğlu'nun iki silahına niye el
konuldu?" diye soran savcı, şok bir cevap aldı.
"İlgili belge bizim değil, imzası olan
kişinin kurumla bağı yok." yazısı üzerine albayın evine
giden askerler ifadeye çağrıldı. Onlar da üstlerini işaret etti:
"Emri yerine getirdik."
Lojmanında intihar ettiği ileri sürülen eski Tunceli Jandarma
Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada
önemli bilgilere ulaşıldı.
Olaydan 3 yıl sonra sahte belgeyle Çillioğlu'na ait iki silahın
alınarak 3 ay sonra geri verildiği ortaya çıktı. Söz konusu
gelişmeye ilişkin süreç, albayın oğlunun Malatya Başsavcılığı'na
verdiği ifadeyle başladı. Gökhan Çillioğlu'nun 12 Aralık 1997'de
iki rütbeli askerin evlerine gelerek 'Jandarma Kriminal Daire
Başkanı Kıdemli Albay Osman Dereli' imzalı belge ile babasına ait
ruhsatlı silahları istediğini anlatması üzerine savcılık harekete
geçti.
Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'na, Çillioğlu'nun Düzce'deki
evine giden iki askerî personelin silahlara hangi maksatla el
koyduğunu, ne gibi incelemeler yapıldığını sordu. Ancak Daire,
silahların kendileri tarafından istenmediğini, Osman Dereli isimli
kişinin de kurumla bağı olmadığını bildirdi. Bunun üzerine
savcılık, silahları teslim alan iki askeri ifadeye çağırdı.
Askerler, emri yerine getirdiklerini söyledi. Savcılık, silahların
faili meçhul bir cinayette kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor.
Çillioğlu, uçak kazası sonucu şehit düşen Org. Eşref Bitlis'in
ekibindendi.
Kazım Çillioğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu, iki rütbeli askerin
teslim tebellüğ belgesiyle babasının silahlarını aldığını ve bir
süre sonra teslim ettiğini aktardı. Babasının ölümünden 3 yıl sonra
silahların istenmesinin kendilerini şüphelendirdiğini ifade eden
Çillioğlu, silahların neden istendiği sorusuna ise 'rutin bir
kontrol' cevabını aldıklarını kaydetti. Çillioğlu, şöyle devam
etti: "Silahları verdik. Silahlar gitti, geri geldi. 2010 yılında
da soruşturma dosyasına ıslak imzalı belgeyi (silahların
teslim tebellüğ belgesi) sunduk. Yapılan incelemeler
sonucu belgenin Kriminal Daire'ye ait olmadığını bildirildi.
Malatya Özel Yetkili Savcılığı, silahları teslim alan askerlerin
ifadelerini aldı. Biz de o dönemde belirli yorumlar yaparak
şüphelerimizi daha da kuvvetlendirdik. Belge ile ilgili çıkan sonuç
babamın öldürülmesi ile ilgili olayda ciddi bir delil niteliği
taşımaktadır."
Gökhan Çillioğlu, babasının ölümünden sonra düzenlenen olay yeri
tespit raporunda çanta içerisinden 7/65 çapında bir merminin
alındığının yazıldığını hatırlattı. Çillioğlu, "Yıllar
sonra mezar açıldıktan sonra babamın sol kürek kemiğindeki deliğin
7/65 çapında olması bizleri bu silahın cinayet anında kullanılmış
olabileceği şüphesini uyandırdı. Biz teslim alınan silahın
namlusunun ve iğnesinin daha sonra değiştirilmiş olabileceği
şüphesindeyiz." ifadelerini kullandı.
Jandarma adına düzenlenen sahte belgeyle, 12 Aralık 1997 yılında
Düzce İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan Albay Kazım Çillioğlu'nun
silahları istenmiş. Kriminal Daire Başkanı Osman Dereli imzasıyla
gönderilen yazıda, "İlgili sayılı emir gereği merhum
Kıdemli Albay Kazım Çillioğlu'na ait 2 adet tabancanın
komutanlığınız tarafından alınarak zabıt tutanakları ile dairemize
acele gönderilmesini rica ederim." ifadeleri yer
alıyor.
Kazım Çillioğlu, Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini
yürütürken 1994 yılında lojmanında ölü olarak bulunmuştı