Cildiniz en küçük bir çarpmada bile morarıyorsa dikkat!
Abone olHematoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner Solmaz, yaşla birlikte daha sık görülen cilt morarmalarının çoğu zaman zararsız olduğunu ve tedavi edilmeden geçeceğini; ancak morlukların yüz, gövde veya sırtta belirmesi gibi bazı durumlarda ciddi bir sorunun habercisi olabileceğini söyledi.
Acıbadem Adana Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Soner
Solmaz, cilt morarmaları hakkında bilgi vererek, “Bazen hiçbir şeye
çarptığınızı hatırlamazsınız ama son zamanlarda sık sık cildinde
morarma oluştuğunu fark edersiniz. Genellikle daha sert darbeler
daha büyük morluklara neden olur. Ancak cildiniz kolayca
morarıyorsa, küçük bir darbe bile ciddi bir morarmaya neden
olabilir” dedi.
Doç. Dr. Solmaz, çoğu morluğun, cilt yüzeyine yakın küçük kan damarlarının (kılcal damarlar), genellikle kollarda veya bacaklarda olmak üzere bir darbe veya yaralanma sonucu çatlamasıyla oluştuğunu; bu olduğunda, damarlardan dışarıya kan sızdığını; başlangıçta koyu renkli bir iz olarak görünüp vücudun kanı yeniden emmesiyle bu izin yeşil-sarı renge dönerek 1-2 hafta içerisinde yavaş yavaş kaybolacağını anlattı.
Bazı insanların, özellikle de kadınlık hormonlarının etkisiyle kadınların, erkeklere göre morarmaya daha yatkın olduğunu belirten Doç. Dr. Solmaz, “Ek olarak yaşlanma sürecinin etkisiyle cilt incelir ve kan damarlarının yaralanmaya karşı korunmasına yardımcı olan koruyucu yağ tabakasının bir kısmı kaybolur. Bunların neticesinde cilt yapısı ve damar destek dokusu zayıfladığı için kadınlarda ve yaşlılarda cilt morarmaları sıklıkla oluşur” diye konuştu.
“Bazı ilaçlar morarmayı artırabilir”
Bazı ilaçların kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltarak kolay
morarmaya katkıda bulunabileceğine de değinen Solmaz, “Bunlara
aspirin, ibuprofen, naproksen sodyum gibi ağrı kesiciler, kan
sulandırıcı ilaçlar, bazı antibiyotikler, antidepresan ilaçlarlar
örnek verilebilir. Sonuç olarak, cilt yüzeyine yakın küçük kan
damarlarının hasar görmesinden kaynaklanan kanamanın durması
normalden daha uzun sürebilir. Bu, morarmaya neden olacak kadar
yeterli miktarda kanın cilt altına sızmasına neden olur” dedi.
Solmaz, başkaca alerji, astım ve egzama gibi çeşitli durumların
tedavisinde kullanılan topikal ve sistemik kortikosteroidlerin de
cildi incelterek morarmayı kolaylaştırabileceğini; ginkgo biloba
gibi bazı besin takviyelerinin de kan inceltici etkisi nedeniyle
morarma riskini artırabileceğini dile getirdi.
Morarmaların artması halinde mutlaka hekime danışmak gerektiğini
vurgulayan Doç. Dr. Solmaz, özellikle kan sulandırıcı ilaç
alanların, kullandıkları takviyeleri de hekime bildirmeleri
gerektiğini, hekimin de buna göre reçetesiz satılan ilaçlar veya
takviyeleri kesebileceğini söyledi.
“Yüz, gövde veya sırttaki morarmalar için hekime başvurun”
Kolay morarmanın bazı durumlarda kanın pıhtılaşma sorunu veya kan
hastalığı gibi altta yatan ciddi bir duruma işaret edebileceğine
dikkat çeken Doç. Dr. Solmaz, hekime başvurmak gereken durumları
“Özellikle morluklarınız gövdenizde, sırtınızda veya yüzünüzde
görünüyorsa veya sık ve büyük morluklar yaşıyorsanız; küçük bir
kesik veya cerrahi işlem sırasında aşırı veya uzun süreli kanama
öykünüz varsa; özellikle yakın zamanda yeni bir ilaca başladıktan
sonra aniden morarmalarınız oluşmaya başladıysa; cilt
morarmalarınızla beraber başka yerlerden de kanamanız olmaya
başladıysa (diş eti kanaması, burun kanaması, aşırı-yoğun adet
kanamaları gibi); ailenizde kolay morarma veya kanama öyküsü varsa”
diyerek sıraladı.
Bu belirtilerin kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan kan hücreleri
yani trombositlerin sayısının düşmesinin, trombositlerin
işleyişiyle ilgili bir sorunun, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan
proteinlerle ilgili sorunların göstergesi olabileceğini sözlerine
ekledi. Doç. Dr. Solmaz, morarmanın nedenini bulmak için hekimin
hastayı muayene edip, semptomlar ve tıbbi geçmiş hakkında sorular
soracağını, ayrıca kan trombosit seviyenizi kontrol ederek, kan
pıhtılaşmasıyla ilgili testler yapacağını da anlattı.
“Evinizde küçük önlemler alarak morarma ihtimallerini azaltın”
Solmaz, küçük morlukları önlemek için gündelik yaşamda basit
önlemler alınabileceğini belirterek, “Düşme ve yaralanmaları
önleyecek adımları atın; evinizde iyi bir aydınlatma kullanın;
dağınıklıktan kaçının; mobilyaları ve elektrik kablolarını yürürken
yolunuza çıkmayacak şekilde düzenleyin; aldığınız ilaçların yan
etkilerini öğrenin” dedi.
Bir morluk oluştuğunda onu tedavi etmek için yapılacak pek bir şey olmadığının altını çizen Doç. Dr. Solmaz, çoğu morluğun, vücut kanı yeniden emdikçe sonunda kaybolacağını, ancak yaşlandıkça iyileşme sürecinin uzayacağını belirtti. Etkilenen bölgeyi yükseltmek ve buz uygulamanın morluk artışını engelleyeceğini, ayrıca hekim tarafından tavsiye edilen uygun dozda C vitamini kullanmanın da cilt yapısını kuvvetlendirerek morarmaları azaltacağını ifade etti.
Sonuç olarak cilt morarmaları konusunda çoğu zaman endişeye gerek olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Solmaz, “Cinsiyetinize, cilt yapınıza, sahip olduğunuz hastalıklar ve kullandığınız ilaçlara bağlı olarak cildinizde morarmalar oluşur. Bununla birlikte sık sık ve büyük cilt morarmalarına sahipseniz, beraberinde başka bulgularda yaşıyorsanız altta yatan daha ciddi ve tehlikeli kanama bozukluklarının araştırılması için mutlaka hekiminize danışın” diye konuştu.