CHP'li vekil çapulcu sözüne kızdı

Muhalifler arasında yer alan Başoğlu, bugün Parlamentoda yaptığı yazılı açıklamada "Sayın Genel Başkan Deniz Baykal, silahlar gölgesinde yapılmış olan kurultayda tabandan tavana, kendisine karşı, demokratik haklarını kullanan herkese karşı partililerin gururlarını kıran beyanlarda bulunmuşlardır" dedi. Başoğlu, siyasi partiler arasında münakaşaların bazen sertleştiğini ve farklı siyasal görüşlerin birbirine karşı hakarette bulunduğunu gördüklerini, ancak Baykal'ın sadece demokratik haklarını kullanmakta olan kişilere 'çapulcular' diye hitap etmesinin, partilerini barajın altındayken terk etmeyip, gecesini gündüzüne katan insanları aşağılamasının siyaset sahnesinde her gün görülebilir tarzda manzaralar olmadığını ifade ederek açıklamasında, "Orada bulunan vatandaşlarımızdan, başkanından üyesine kadar hiçbirisi diğerinden daha az CHP'li olmadığı gibi, partinin bir başkasına göre daha az sahibi değillerdir. Bir siyaset adamı kendisine muhalefet eden, üyesinden milletvekiline kadar geniş bir yelpazeye karşı, hakaret içeren sözler sarf etmeden önce bu insanların yakalarındaki rozetlere bakmalı ve kendi tabanına hakaret etmekte olduğunun farkında olmalıdır. Kimse CHP'nin yıllarca gün yüzü görmemiş bayraktarlarına 'çapulcular' demek hakkına sahip değildir. Unutulmasın ki yıllardan beridir, partimizin seçici organları olan delegeler ve vekiller, kendilerine 'çapulcu' diyenler tarafından seçilmek talihsizliğine maruz kalmaktadırlar" ifadelerine yer verdi. Başoğlu, açıklamalarında Baykal'a yargı tehdidinde de bulunarak şöyle dedi: "Siyaset insanla ve insan için yapılır. Bu sebeple önce insanı sevmek gereklidir. Sayın Genel Başkanın, örgütüne karşı sevgiden, insanına karşı muhabbetten yoksun olduğunu tabii ki iddia etmiyorum. Ancak siyasetin zorunlu yolları, genel merkezdeki yöneticilerimizi yormuş olmalı ki, ağızlarından böylesi laflar çıkabilmektedir. Bu sebeple tüm ilgililere, ağızlarından istemeden çıkan bu gibi sözleri geri alarak örgütten özür dilemelerini, kimselerin iki yakasına yapışarak yüzüne 'demokrasi istiyoruz' diye haykırmalarını beklemeden, CHP ve demokrasiye uyumlu eylemler içinde olmalarını diliyorum. Bu yanlış anlaşılmayı düzeltmemeleri halinde ise bazı grupların 'Ferman padişahınsa mahkemeler bizimdir' diyebileceklerinden endişe ediyorum."