CHP'den Yüce Divan uyarısı!
Abone olCHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "El Nusra, El Kaide bağlantılı terör örgütleri Türkiye'nin kara sularını kullanıyorlar. Bu yönüyle hükümetin Yüce Divan sorumluluğunu gerektiren bir süreç kaçınılmazdır" derken Suriye tezkeresi konusunda, "Anayasal anla
Kart, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "Maksut Serim,
Başbakanlık Örtülü Ödeneği gibi "güvenlik, devlet sırrı,
istihbarat' anlamında odak konumunda olan bir kurumun başına neden
ve hangi gerekçeyle getirilebilir?" diyerek şöyle dedi:
"Bu soruların cevabı bize göre; örtülü ödenek harcamalarındaki
anormal artış ve Türkiye'nin demokrasi sürecindeki kırılma ve
sakatlıklardır.
2003 yılıyla birlikte örtülü ödenek harcamalarında, önceki
dönemlere göre 10-20 kat artışın olduğunu; bu artışın 2006 yılından
itibaren bir önceki yılı katlayarak devam ettiğini, 2012 ve 2013
yıllarında ise zirve yaptığını görüyoruz.
Başbakan'ın 2013 yılının ilk 8 ayında yaptığı harcamalar; Çiller,
Erbakan, Yılmaz, Ecevit hükümetlerinin toplam harcamasından 4-5 kat
fazladır.Bu tablo, başlı başına sorgulanması ya da açıklanması
gereken bir tablodur."
-YENİ ANAYASA-
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bir soruya Kart, CHP'nin
eğitim öğrenim maddesine ilişkin önerisinin, "Eğitim dili
Türkçe'dir. Anadili Türkçe olmayan öğrenciler zorunlu Türkçe
eğitiminin yanı sıra kendi dillerini öğrenme ve kullanma hakkına
sahiptir. Devlet bu hakkın etkili biçimde kullanılması için gerekli
tedbirleri alır" şeklinde olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Resmi dil ve müfredat dilinin Türkçe olmasını CHP olarak bir kez
daha anayasal teminat altına alınmasını düzenliyoruz, öneriyoruz.
Eğitim dilinin müfredat dilinin Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm
yurttaşları için zorunlu hale getirilmesini açıklığa
kavuşturuyoruz, netleştiriyoruz. Çünkü bu noktada birtakım delme
girişimlerinin hükümet eliyle hükümetin yarattığı iklim sonucunda
olduğunu biliyoruz."
-"TARTIŞMALARDAN DOLAYI ANAYASA ÇALIŞMALARININ TIKANMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"-
"Komisyonda bir tıkanma yaşanıyor, AK Partili İyimaya'da
"çalışmalarını tamamlamıştır' ifadesini kullandı, siz nasıl
görüyorsunuz?" sorusuna Kart, "Komisyon da zaman zaman daha çok AKP
kaynaklı olarak kişiler üzerinden doğmuş olan bazı tartışmaların
komisyonun tıkanmasının gerekçesi olarak sunulduğunu görüyoruz. Bu
son derece yanlış bir değerlendirmedir. Anayasa yapım sürecinde
kişiler arasında tartışmaların, müzakerelerin olması doğaldır,
kaçınılmazdır. Sonuçta grupların taslakları ortadır. Bu
tartışmalardan dolayı anayasa çalışmalarının tıkanması söz konusu
değildir. Ama asıl sorun varlığını sürdürüyor. Ne zaman çekilecek
bu başkanlık taslağı" diye konuştu.
-"HÜKÜMETİN YÜCE DİVAN SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN BİR SÜREÇ KAÇINILMAZDIR"-
"1 Ekim'de açılacak Meclis'in ilk gündem maddesi Suriye tezkeresi olacak, Başbakan tezkerenin aynısı olabileceği gibi değişebileceğini de ifade etti, ne diyorsunuz?" sorusuna Kart, "Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetlerine ait nakliye uçaklarının Esenboğa'yı bir lojistik üs olarak kullanması, bizim tespitlerimize göre Ocak ayından bu yana bu yapılıyor. Bunun dışında biliniyor ki kamplarda olsun diğer merkezlerde olsun El Nusra, El Kaide bağlantılı terör örgütleri Türkiye'nin kara sularını kullanıyorlar. Anayasa suçu işlenmektedir. Bu yönüyle hükümetin Yüce Divan sorumluluğunu gerektiren bir süreç kaçınılmazdır. Türkiye'nin taraf olmadığı bir savaşın bir çatışmanın cephe ülkesi haline gelmenin sonuçlarını yaşıyoruz. Sayın Başbakan öyle anlaşılıyor ki bu doğmuş olan fiili duruma anayasal anlamda ceza hukuku anlamında suç teşkil eden bu fiili duruma anayasal dayanak anayasal gerekçeyi sonradan oluşturmaya çalışıyor Sayın Başbakan. Ben inanıyorum ki AKP'ye mensup milletvekilleri de bu tabloyu görüyorlar tıpkı 1 Mart 2003 sürecinde olduğu gibi yine Türkiye'yi o emperyal oyunların içine araç olarak çekmek isteyenlere fırsat vermeyeceklerdir" dedi.